- 641 Okunma
- 7 Yorum
- 1 Beğeni
Çocuğa Mektuplar (Söyle Be Çocuk )
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bu mektubu çocukluğumdan kalma anılarım ve hislerimle yazıyorum.Bunları anlaman için değil ağlaman için yazıyorum ey cocuk!
Çünkü,ağlayabilenler,anlayabilenlerdir.
Gözyaşı hele de tefekkürden ve merhametten akıyorsa şifadır etrafına.
Sen gülenlerden kork be çocuk.
Hele de yerli yersiz yüzüne gülenlerden.
Şeytandan kaçar gibi kaç onlardan.Git yalnızlığına ve onu yaratana sığın.
Mutluluklar, sevgiler pazarlarda alınan satılan meta şimdilerde.Doğallık, sadelik, iyi niyet geçer akçe olmaktan çıktı. Gözyaşları, gülüşler, yürekler kaskatı kesildi. Kimse kimseyi menfaatsiz aramıyor,sormuyor. Sevmenin karşılığı, o an ki ihtiyaca göre değişiyor. Neyi arzuluyor, istiyorsak ona ulaşma adına seviyor gibi görünüyoruz.Yoksa, anında kalın duvarlar örüyoruz karşımızdakine. Kimse kimsenin gözyaşına aldırış bile etmiyor.
Güzellikler, parayla alınıp satılıyor artık! Makamlar büyüyor, zenginlik artıyor ancak beyinler ve paylaşımlar küçülüyor.
Çoğumuzun geliştirip şişirdiği yer cebimiz ve midelerimiz. Yetimin, yoksulun hakkına tecavüz sıradan olay. Gözlerde güneşin ışıltısı, vicdanlarda doğruluğun, dürüstlüğün parıltısı kalmadı çocuğum.
Yürekler gibi gözler de kirlendi. Saflığımızı, sevinçlerimizi, paylaşımımızı her atılan bir gökdelenin temeli altına gömdük. Alnımız yerine gökdelenler dik, yüzümüz yerine cepheleri pak artık. Yazılarımız, şiirlerimiz, kitaplarımız baskı(n) kurbanı. İnsanlığımızı, alıp götürdüler bizden uzaklara...
Toprağımız da kirlendi tıpkı gökyüzümüz gibi. Puslu ve asitli bakıyor uzaktan uzaktan...
Ne ekersek hormon saçıyoruz portlak portlak.İlaçladığımız toprağın verdiklerini ilaçla diri tutmaya çalışıyoruz.Sonra,bedenimizde kanser kanser öğütüyoruz onları.
Ya ruhlarımıza ne oldu? Çok değil az zaman öncesine kadar munistik,inceydik biz. Yaptığımız camilerin,imaretlerin her bir köşesine hayvanlara bile yem ve su içme yerleri yapardık. Göçmen kuşlar bile mutlulukla göçerdi diyarımıza.
Ya şimdi çocuğum ya şimdi, ruhsuzluk, şuursuzluk, bananecilik birer sektör artık!
Erdemin, fazilletin, sevginin ve dostluğun çürümüşlüğünün kokusu burunlarımızın direğini neden sızlatmaz?
Neden, bu kokuyu sineye çekeriz bilmem? Halbu ki, sevmek ama herşeyi sevmek ne kadar kolaydır. Kin, nefret ve düşmanlıkla nereye varacak dünyamız çocuk söyle?
Yitik bir parayı,ya da eşyayı sahibine vermek için karakola gidenler, baş sayfalarda haber oluyor artık!
O kadar kaybettik ki öz değerlerimizi ; arada bir hatırlayana ya salak, ya da enayi yaftasını asıyoruz saniyesinde.
Evet, çocuğum sen bari böyle olma! Kimseleri bilip bilmeden yargılama, komşuna iftira etme, yalancı şahitlik yapma, anana, babana, bacına, kardeşine hele hele vatanına asla kurşun sıkma.
Bunlar, sevmeyi bilmezler çocuk?
O yüzden sen ve diğer çocuklar doyuncaya kadar yiyemez, kanayana kadar su içemezsiniz.
Oyun oynayacağınız alanlar rantiyeci tarlası artık!
Yeşillik denince dolar akla geliyor beyni küf yeşili adamlarda.
Çünkü, "Hep bana, Rabbena" diye diye, Rabbimizin emirlerine uzak kaldık. "Komşusu açken, tok yatan bizden değildir" diyen Güllerin Efendisi’ne, İki Cihan Server’ine,Habibi Kibriya’ya çok uzağız.Bir yaklaşabilsek ona,neler neler olacak çocuk.
Namaz kılarken,sırtına çıkan torunları, Hasan ve Hüseyin’i hatırla.Onlar, inene kadar, alnını secdeden kaldırmayan o güzeller güzeli Peygamberimizi neden unuturuz çocuk?
Bilirim, şu an aç çocuklar doymasın diye, binbir çaba harcayanlar. Göstermelik bir iki kampanya yaparak seni hor ve hakir kullanırlar. Sağ eliyle verir sol eliyle alırlar. Sen de verdiğin pozla kalırsın çocuk.
Yoksulluğunu bil ama hor görülmene izin verme. Yoksulluğunu, kör bıçak gibi taşı yüzünde, lakin asla yalvarma onlara.
Masum yüzün utanmasın o kansızlara karşı.
Ah çocuk! senin her açken aldığın nefeste utanır toprak ve gökyüzü. Hakkına riayet etmeyenlere isyan ile bakarlar. Toprağa bastığın çıplak ayağına ram olmak ister karıncalar. Bir tek onlar kaldı seni ayak izinden tanıyan. Zamansız açan çicekler senin ağlamana dayanamaz da solarlar birer birer.
Yüreğin kabardığın da gökyüzü celallenir,dağların ğöğsü kabarır.
Bir tek onlar bilirler senin masumluğunu çocuk. Boynundan asılan masumuyetine bir tek güneş çarpar parıl parıl.
Her iç çekişinde içleri kararır kuşların, dünyanın bütün çiçekleri yas tutar senin gözyaşınla...
Çocuklar doymasın diye paylaştıkları binlerce varlığın,ebedi olacağını sanan gafiller...Bilin ki,kefenin cebi yok!!!... Onlar, birer emanet göresin.Göresin de kendine gelesin. Yetimin, öksüzün, fakir fukara, yarı çıplak çocuğun hakkını vereceksin; Ama er ama geç vereceksinnnn...unutmaaa!!
Sen de onları unutma ey çocuk!
Selim Adım
YORUMLAR
Selamün Aleyküm, aslında uxun uxun yorum yazmak istediğim bir yazı çünkü herkesin içindeki o küçük çocuğa birçok sorular sormasına ve düşünmesine imkan veriyor.
"Sen de onları unutma ey çocuk!"
Bugün bu sözünüze yorum yazma fırsatı buluverdim ve yazıyorum. Çocuklar unutkandırlar, unutuverirler, yaptıklarının iyilik olduğunu bilmezler sadece yapılmasının doğru bir hareket olduğunu da öyle uzun uzun düşünmezler yaparlar ve unutuverirler.
Çocuklar kalplerinde kötülük barındırmazlar ki, o zaman büyüklerden farkları kalmaz ki, kendilerine yapılan kötü kaba söz ve davranışlarıda unıtuverirler. Yürekleri yumuşaktır, ağlar geçer giderler...
Siz büyükler çocukları düşünün ve onların haklarını unutmayın ve çocukların bunca zahmetten sonra katlandıkları sıkıntılardan sonra Rabbim'im son dinin kanunlarını bizlere ve bizlerden sonraki nesillere Kur'anla Sünnetle yaşatın, yaşayalım birlikte bu tüm çocuklara yeter de artar bile İnşa'Allah... Biz intikam nedir bilmeyiz, biz Allah'ın sizlere emanet ettiği çocuklarız ve O'nun kanunları ile bizler yaşamalıyız bize bunu sağlayın yeter...
Aziz amca, çok çok teşekkür ederim unutmadığınız için ben unuttum çünkü pamuk şekeri canım çekti, şu gökyüzünde uçan uçurtma ne kadar güzel değil mi?
Tüm kalbimle teşekkürler....
SelimADIM
Her yazdığınız cümleye katılmamak mümkün değil lakin yine de bu yazdıklarınızın yanında küçücük kalabilir belki ama yine de güzel şeyler yapılıyor herşeye rağmen yapılmaya mücadele ediliyor kolay değil uykudan kalkmak, bebek yeniden doğdu, emekleyecek, yürüyecek ve büyüyecek ve adalet sağlanacak çocuklardan çalınan herşey geri alınacaktır acılar yaşanacak lakin er geç haklar Allah'ın kanunlarının yerleşmesi ile alınacaktır İnşa'Allah...
Çok çok çok güzel bir yazıydı.
Selam ve dua ile...
Cahit KARAÇ
Oturduğumuz yerden ahkam kesmek kadar yanlış yapılan bir iş yoktur. Oturduğumuz yerden iş yaparsak o, işten bize hiç bir fayda gelmez.
Tavuk bile gezerek önce yumurtayı, yumurta kanalına düşürüp, sonra da yumurtluyor.
Cahit KARAÇ
Oturduğumuz yerden ahkam kesmek kadar yanlış yapılan bir iş yoktur. Oturduğumuz yerden iş yaparsak o, işten bize hiç bir fayda gelmez.
Tavuk bile gezerek önce yumurtayı, yumurta kanalına düşürüp, sonra da yumurtluyor.
Lütfiye_Çanacık
Çocuklar, bizim çocuklarımız, nasıl şekil verirsek öyle büyüyecekler. Günümüz ortamlarında çok dikkat etmek lazım sağlıklı, namuslu, vatanını seven Allah'ını bilen çocuklar yetiştirmek çok zorlaştı gerçekten. Arkadaşlarına, yediğine içtiğine, okuduklarına azami derecede dikkat etmek lazım. Onlar bizim geleceğimizdir. Geleceği iyi planlamak istiyorsak çocuklarımıza sahip çıkacağız. Yoksa çok yakınlarda bekliyor, uyuşturucu batağı, fuhuş batağı, dejenerasyon. Kutlarım manidar bir yazıydı Selim Bey...