- 1337 Okunma
- 3 Yorum
- 3 Beğeni
ASKERLERİMİZ...
120 SAAT’LİĞİNE
DURDURULDUĞUMUZ
YERDEN ŞEHİT HABERİ
DURURSAN VURULURSUN
KOMUTAN DURURSAN VURULURSUN
SEN DURURSAN SEN DE VURULURSUN
ASKERLERİMİZ VURULURSA HEPİMİZ ÖLÜRÜZ.
...
DÖRT YİĞİT ASKER
DÖRT FAKİR AİLENİN OĞLU
SEVGİLİMİN ADİ VATAN DİYORDU
EN UZUN ÖMÜRLÜ AŞKIMIZ ÖLDÜ
EFENDİLER ÇOK YAŞAMANIZI İSTEMİYORDU
ÇİÇEKLER, KEDİLER, BİSİKLETLER
SİZDEN DAHA UZUN ÖMÜRLÜ
SEVGİLİMİN ADI VATAN
DÖRT YİĞİT ASKER ŞEHİT OLDU...
ŞEHİTLERİMİZE ALLAH RAHMET EYLESİN MEKANI CENNET OLSUN...
YORUMLAR
Benim teyzem bir şehit anası. Şehitler ölür mü ölmez mi bilemem ama bir şehit anası defalarca ölüyor. Evlat acısının en süslü hali bile o acının evlat acısı olduğunu unutturamıyor. Tüm askerlerimize uzun ve güzel ömürler diliyorum. Allah hepsini sevdiklerine bağışlasın. Gencecik kuzenim ve diğer tüm şehitlerimiz için çok ama çok üzgünüm.
Şehitler üzerinden duygu promosyonu konusunda Ahmet abiye katılıyorum.
Sevgilerimle...
mutluluk mavi çocuk
dalları düğüm düğüm
gövdesi kahve falı
bir zeytin ağacını köklemek var ya
sökmek var ya sarp yamaçtan ardıcı
kazma vurmak beş yüz yıllık meşeye
acısı duymak var ya kopmanın
babaların ağlaması işte o
babaların ağlaması öyle zor
gördüm babaların ağlamasını
anaların ağlaması bir başka
anaların ağlaması bir ayrı
anaların ağlaması bir beter
dövülen döş
yolunan saçları damlayan bir çığlık
ağustosta çam ormanı yangını
sokaklar alanlar evler kapılar
mutfaklar kilerler ocaklar ağlar
zıbınlar beşikler uykusuzluklar ağlar
ağlaşırken analar
dağ taş toprak ağaç su yıldız
yeşeren buğday ağlar savrulan saman ağlar
ağlaşırken analar
kanın umudun hakkı
sütün ekmeğin hakkı
ne söylersin bre ozan
duru tek tel üstünde inceden sızlaşmağa
bütün bir evren ağlar
ağlaşırken analar
gördüm babaların ağlamasını
anaların ağlaması bir başka
anaların ağlaması bir beter"
der ya H.H. Korkmazgil 'Ağlamalar' şiirinde işte öyle
Evet. En çok anneler...
Ahmet bey'e bende katılıyorum elbette..
Şehit annesi teyzenizin ellerinden ellerinden öperim.. saygı ile...
Ben genellikle, ne face'de ne defterde şehit konusuna girmiyorum. Çünkü girdiğimde, bazı şehit aileleri, devlet, devleti idare eden siyasiler ve buradaki bazı embesiller çok fena nasiplenecektir.
Seni tenzih ederek söylüyorum; sanal alemde ahlayıp vahlayıp, bir de şehitlerin resimlerini paylaşıp, altına da üzgün ifadeli emojiler koyarak görevlerinin ifa ettiklerini sanıyorlar. Nasıl bir vicdanları varsa, vicdanları rahatlıyor, görevlerini yapmanın huzuruyla günlük işlerine geri dönüyorlar.
Eskiden bir şehit haberi duyduğumuzda kanımız donar, o gün bastığımız yeri bile görmezdik. Bugün ise o kadar kanıksadık ki, isterse bir tabur asker şehit olsun sadece bir günümüzü işgal eden bir haber olmaktan öteye gitmez. Şehit haberlerinin, yandaş Tv ve gazetelerde bir mankenin baldır bacağı kadar yer bile işgal etmeyen sıradan haber haline dönüşmesi kimin suçudur ? Kimin eseridir ?
El bilmemnesiyle gerdeğe girenlerin diyelim mi ? (Araştırdım, bu tabir hakaret teşkil etmiyor).
Kendi çocuklarına kıyamayıp çürük raporu alan, yada dün aç karnını doyuramazken mileltin sırtından palazlanıp diğer çocuğuna ya da çocuklarına paralı askerlik yaptıran utanmaz arlanmazlar için en uygun tabir bu değil midir ? Uluslararası sükse için başkasının çocuğuna güvenerek tereddütsüz her tehlikeye askerimi sokanlar için baka ne tabir kullanabiliriz ?
Dün haysiyetsizin biri, aklı sıra, Libya'ya asker gönderilmesini bazı örnekler vererek haklı göstermeye çalışan bir yazı paylaşmıştı. İktidarın attığı kemiği yalamaktan ağzı burnu yamulmuş bu hilkat garibesi gibiler için başkasının çocuğu üzernden siyaset yapmak ne kolay ! Her konuda yaşadığımız hayal kırıklığının bir başka versiyonunu yaşayacağımız kesin olan Libya'ya asker gönderip, orada öldürülen askerlerimizin paylaşarak altına kahraman şehitlerimiz yazdıktan sonra, Pc, mutfak ve hela üçgenindeki rutin yaşamına devam edecekler. İşte bunlar bana kusma hissi veriyor. O şehit haberinin bir ananın, babanın, kardeşin, eşin ve evladın hayatında yarattığı tahribatı, gelecek için hayaller kuran gencecik bir fidanı kaybetmenin ızdırabını hissetmeden domuzlar gibi yaşamaya devam edecekler.
Yazık. Çoookkk yazık.
Bomboş işler için, yarın ABD'nin yada Rusya'nın hadi len ordan dediğinde kuzu kuzu arkamıza bakmadan geri döneceğimiz için bu şehitlere o kadar acıyorum ki bunu kelimelerle ifade etmem mümkün değil.
Değerli arkadaşım.
Seni incitecek bir şey söylediysem affını istirham ediyorum.
Ama aynı fikirde olduğumuzu hissediyorum.
Bu güzel yazı için tebriklerimi ve teşekkürlerimi bırakıyorum.Saygılar.
mutluluk mavi çocuk
Hissiyatınızı elbette ki anlıyorum.
Paylaşıma gelince, taktir edersiniz ki; Çeyrek asırdan fazla ve hala faal olarak Devletin silahlı gücünün bir neferiyim. Yıllarca güneydoğuda çalıştım. En kötüsü de kucağımda şehit düşen can bildiğim meslektaşımı toprağa verdim. Ailelerden sonra en çok bizler istemeyiz şehit vermeyi ama maalesef olmasınla olmuyor işte. Ama ne şehit ailesi ne de meslektaşları işi ajitasyona çevirmez sadece susar, susarız çünkü biliriz ki susmak da bir cevaptır ama öfkem sabrımı zorluyor. Çok şey yazmak isterdim size misal şehrimizde hep hastahane başı, zeytinlik, kadıköy gibi fakir mahallelere şehit haberi düşmesi gibi...
Yoruma eyvallah mirim. Selam, sevgi ve saygı ile...
Ne kadar kolay başın sağ olsun, Allah mekanını cennet etsin demek!
Ne kadar zor, şehit ailesinin acısına ortak olmak, göz yaşını silmek.
Kimse bilmez ,merakta etmez, niçin yoksul aile çocukları can verir vatan için?
Ya da bilir de sesi çıkmaz garibin, garip kimsesiz ve yoksulluğundan.
Ay yıldızlı Al Bayrak onurudur, gururudur, vatan mukaddes uğrunda can verilir.
Ya memleketi sömürenler?
Onlar için Her şey para Taptıkları tanrı bile.
Milletimizin ve Acılı ailenin başı sağ olsun, Allah yar ve yardımcıları olsun.