- 504 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TIRCI OSMAN
TIRCI OSMAN
Ben Osman, Tırcı Osman. Neden böyle diyorlar, birazdan söyleyeceğim. Şehirler arası ve ülkeler arası taşımacılık yapırum. Babamın da kamyonu vardı. Ona da Fortçu Metin, derlerdi.
Çocukluğum, gençliğim kamyon üzerinde geçti, dersem yalan olmaz. İlkokul yıllarımdan beri kamyonda evcilik oynardım. Ortaokul çağlarına gelince babamla ve ağabeyimle şehirler arası yolculuklara katılırdım. Gözümü yoldan ayırmazdım, bir yandan da babamın el hareketlerine, oturma şekline, aynaları nasıl kontrol ettiğine, direksiyonu nasıl kavradığına, hatta hangi müzikleri dinlediğine dikkat ederdim.
Verilen molalarda yediğimiz yemekler ne kadar güzel olurdu. Eskiden yol kenarlarında küçük kamyoncu tesisleri olurdu. Şimdiki gibi modern, devasa tesisler yoktu. Özellikle Bolu Dağı’nda yediğimiz menemenlerin tadı halen damağımda.
Tesise girer girmez babam uygun bir yere kamyonu park ederdi. Hemen aşağı iner, lastiklerin havasını göz kararıyla kontrol ederdim, arka tekerleğin arkasına takosu koyardım. ’Aferin oğlum, bu mesleği yaparsın sen. Hatta daha da iyisini yaparsın Atalarımız boşuna dememişler boynuz kulağı geçmeli, diye,’ dedi.
İşte babamın o sözü yok mu? Beni sürekli kamçılamıştır. Babamın sözü yerde kalmasın diye işi biraz daha geliştirdim ve askerden geldiğimde tır aldım. Yani bu durumda babam kulak oluyor, ben de boynuz. O gün bu gündür bana Tırcı Osman diyorlar. Tırımın arkasına da kırmızı, büyük harflerle ’BABAM SAĞ OLSUN’ yazdırmıştım. Babam ne kadar mutlu olmuştu anlatamam. ’Aferin oğlum, başarılı olacağın çocukluğundan belliydi. Beni mahçup etmedin. Seninle gurur duyuyorum Kahvedeki arkadaşlara; ’ Bizim Osman İtalya’ya gitti. Oradan da Almanya’ya gidecek. Dünyada gitmediği, gezmediği ülke kalmadı,’ diyorum.’
Babam sağ olsun yazdırmıştım ama, o sadece yazıda kaldı, bir sene geçmeden -sizlere ömür- Hakkın rahmetine kavuştu. Daha sonra kamyonların arkasına sürücülerin dikkatini dağıttığı gerekçesiyle yazı yazmayı yasakladılar. İyi de yaptılar.
Bu güne kadar bir kaza bile yapmadım. Rahmetli babamın da hiç vukuatı olmamıştı. Zaten kaza yapanları da anlamıyorum. Uykunuzu almadan geçmeyin direksiyonun başın, oturmayın koltuğa. Trafik kurallarına herkes uyarsa kaza falan olmaz kardeşim. Benden başka tüm sürücüler uykusuz, acemi ve alkollü diye düşünüyorum ve ona göre kullanıyorum arabamı. Temkini asla elden bırakmıyorum. Nerede uykum gelirse çekiyorum uygun bir yere tırı, bir güzel uyuyorum. Tırın yatağı o kadar konforlu ki, lüks otel gibi adeta. Geç gitmek, hiç gitmemekten iyidir. Burada biraz nasihat veriyormuşum gibi oldu, ama kusuruma bakmayın. Size akıl öğretmek haddime değil.
Bu arada bizim mahallenin yaşlıları, yedinci sınıfa giden oğlum Yusuf’a ’Dedenin kamyonu vardı, baban tır aldı sana da uçak almak yakışır,’ diye espri yapıyorlarmış. O da gelip bana söylüyor. ’Oku oğlum, üniversiteyi bitir. Yine istiyorsan bu mesleği yap.’ diyorum. Oğlum da -akıllı çocuk, maşallah- ’Ben doktor olacağım baba,’ diyor. Bu da beni çok mutlu ediyor. Başka bir çocuk olsa tırın tepesinden inmez. Ders çalışır, araştırma yapar, bol bol kitap kitap okur. Hatta şiir bile yazıyor. Neyse, çok konuştum, kafanızı şişirdim, kusura bakmayın, selamlar, sevgiler, mutlu günler.
İSMAİL MALATYA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.