- 417 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Galaksiyi Kurtatmak
Saat tam olarak;
03:54:54
Kimliksizliğimin sınırlarımı zorladığı gecelerden birindeyim.
Beynimde karıncaların evlerine taşıdığı erzakların telaşı var. Sadece içgüdüsel dürtüler..
Kendimi nefes almak gibi doğal ve dürtüsel sevinçler dışında tutmaya çalıştığın bir an...nefesimi tuttum...
Başlarda içimde yeşeren özgüvenin gölgesinde dururken, her şey kontrol altındaydı. Sanki sonsuzluk içimde geziniyordu...kararlı ve kendimden eminken, ufak ufak gelen kıyametimi hissediyordum ama umursamıyordum.
Nefesim ciğerlerine kilitlenmiş bekliyordum. Sanki tüm kışı geçirebilecek erzağım varmış gibi rahat ve sakindim. Etrafındaki tüm dünyanın saniyeler içinde yıkılıp gidebiceğini inkar edebileceğim kadar inkar edecektim. Bu anın tadını uzatabileceğim kadar uzatacaktım.
Boynundan yukarıya doğru tırmanan hayatta kalma heyacanını yok saymalıydım. Rengimin değiştiğini görmezden gelmeliydim.
Asırlar geçmişti sanki. Ne büyük, ne görkemli bir savaştı bu verdiğim. Hatta neredeyse nefes almadan yaşayabileceğime inanacak kadar Tanrı kompleksine tutulmuştum.
Rengim ve vücut ısım giderek artıyordu. Son ve en büyük galaksi savaşıydı sanki bu.Hatta evrenin geleceği ellerimdeydi. Direnmek, imkansıza karşı mücadele vermek, bu işte bu bendim.
Yüzüm asla olmaması gereken tüm renkleri tek tek yüzeyinden geçiriyordu.
"Ha gayret" dedim.
"Ha gayret...evet işte başaracaksın, tüm evreni kurtaracaksın... dayan" diyordum sürekli içimden...
Artık bilincim karıncaların ta kendisi olmaya başlamıştı. Beynimde binlerce karınca,etrafa koşturmaya başlamıştı. Ellerim, evrenin başka bir gezegenine geçiş yapıyordu. Gözlerim ise Tanrı’nın evine bakıyordu;saf bir ışık ve içindeki karanlık noktaya...
Ve bıraktım içimde tuttuğum her şeyi...
Elimden gelenin en iyisini yapmıştım. Ciğerlerim patlamak üzereydi hatta belki de bu savaştan birkaç yırtık bile almış olabilirdi. Kendimden gurur duyarak masaya bıraktığım saate baktım. Gurur tabloma....
Saat tam olarak;
3:54:55....
Tüm evreni kurtarmak ....ya da tüm evreni yıkmak...dedim..
Sustum...çünkü diyeceklerim için galaksiyi kurtarmaktan daha çok zaman lazımdı...
YORUMLAR
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/210294_A3bBtmmQFg.jpg)
Valla bazen kıyametin kopması gerekiyor.. tüm pisliklerin temizlenmesi, tüm riyânın ve millete ahlak satan ahlaksızlığın ilahi adaletle yüzleşmesi, herkesin şöyle bir silkelenmesi, ters yüz edilmesi bir rahmet vesilesi değil mi..? Bir ceza olarak değil, gerçekten zalimin (kendine zulmetse bile) zalimliğinin bitmesi.. o yüzden çok da şeyetmemek lazım.. bazı şeyleri bilerek ölüme terketmek de iyiliktir..
![black_sky](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/218040_hv5XfCXaxe.jpg)
black_sky
Teşekkür ederim yorumunuz için.
Saygılar ve selamlar olsun
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/218806_LyrmxipgJa.jpg)
Yazınızı sıkılmadan ve yabancılık çekmeden okudum. Betimlemeleriniz yerli yerinde ve oldukça iyi. Konuyu net bir kalıba sığdırmamanız okuyucuların kendi galaksi savaşlarını başlatmasına vesile olmuş olabilirsiniz.
Ciğerlerin patlama hissiyatı bana boğularak intihar etmeye çalışan insanların son anda hayata bağlanmasını hatırlattı belki de beni :) Kim bilebilir. Kaleminize sağlık.
![black_sky](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/218040_hv5XfCXaxe.jpg)
black_sky
Işte o bir saniye herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği şekilde yazmak istedim. Ne mutlu bana ucundan kıyısından başarmışım.
Saygılar ve selamlar olsun.
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/215264_ejkod773jm.jpg)
Bir de Galaksi ile sevişmek var.
Gözler kapalı. Yere uzanık. Tüm kasların tek tek gevşediğini imledikten sonra; 4'e kadar sayarak nefes alıyoruz, 4'e kadar tekrar sayarken nefesi tutuyoruz, 4'e kadar üç ve sonuncu kez sayarken de nefesimizi veriyoruz.
Güzel bir yazı ve güzel bir sabah.
Güzel günleriniz olsun.
![black_sky](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/218040_hv5XfCXaxe.jpg)
black_sky
Saygılar ve selamlar olsun.