- 412 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Şair Refik Kutlu Şiirleri Hakkında
Şair Refik Kutlu Şiirleri Hakkında
Şiirin sesi ve derinliği şiirin kalıcılığının ayak sesleridir adeta. “Her dem taze şiir” kıstasına uyan şiir kalıcıdır. Kimi şiirler vardır yazıldığı anda anlaşılmayabilir, değerini bulmayabilir keşfi yıllar sonraya kalabilir. Kendini güncelleyen şiirse tat verir. Tat verdiği için günceldir zaten. Gönüllere dokunabilme, yüreklerin sesi olabilme şiirin yaşam serüvenini belirler. Duyulara hitap eden, şaşırtan, düşündürebilen şiirin yaşam süresi fazladır. Şiirdeki iç ses, ahenk ve ritim uyumu ise şiiri besler, tadını artırır.
Şiirin içsesi ise anlatımdaki akıcılıktır. Üsluba şekil verir. İyi bir şiir dili yakalayabilmek sıradan şeylerden ziyade nadide şeyleri nadide bir akıcılıkla, duru bir anlatımla okura sunabilmekten geçer. Bazı zaman sürpriz finallerle okuru şaşırtabilmelidir. Tabiri caizse sağ gösterip sol vurabilmelidir.
Tema, anlatım, imge ve sözcük örgüsü şiirin mimarisidir. Hal böyle olunca yeni zenginliklerle bezeli kelimeler okurun ilgisini çekebilmelidir. Duygu önde olmasa da tamamen duygudan arındırılmış şiir tatsız bir şiirdir. Okurun gözünde benzerlik algısını oluşturmadıysa eğer orijinalliğini hiç kaybetmeyecek bir eser vermiştir şair. O vakit güzel bir şiir düşüncesi oluşur ve her okumada ayrı tatlar verir okura.
Şiir birçok zaman düşünmeyi sağlayan görevi üstlenmelidir. Şiirin temelini, çatısını inşa etmede yol gösteren imge oluşturma çalışmaları insanı düşünmeye sevk eder. Şiir ayrıca okumaya ve araştırmaya yönlendirebilmeli şairi. Kullandığı dilde, kelimelerde zarafeti arayan şairin düşünce dünyası zenginleşiyor bu vesileyle. Şair satırlarda melodiyi yakalamaya çalışırken kelimeleri raks ettirirse şiirinde doyuma ulaşıyor adeta.
‘Şiir nedir?’ sorusu ile muhatap olduğunda şair geri planda ‘şiir ne değildir?’ sorusuna cevap verme gereği duyar devam eder. ‘Her şey zıddı ile kaimdir’ sözüyle örtüşüyor zıtlık belki de. Çizilen hattın belirlenmesi açısından. Şiir, insanlığın ortak paydasını oluşturan söz sanatıdır bir nevi. Dilin güzelliklerini ortaya çıkaran imgelerle, ahenkli sözcükler ve devamında cümlelerin sanatı olsa gerek. Zanaattır bir yerde. Şiirle ülkeler kurulamaz tabii ki ama olsa olsa medeniyetlere katkıları olur kim bilir.
Şiirle yatıp şiirle kalkanlar için -takıntıdır- diyebilirsiniz. Oysa şiir, sahibinin konuşma şeklidir ama bir şekilde de olsa okurun hayata bakış açısını, yaşam felsefesini belirleyen önemli bir unsur niteliği taşıyabilir çoğu zaman.
Şiire bu perspektifle girizgâhta bulunduktan sonra, şairimiz Refik Kutlu Bey’in şiirlerine değinecek olursam; Sivas’ımızın hece şiiri alanında güzide şairlerindendir Refik Kutlu. Üretken bir insandır kendisi. Her dem şiirle hemhaldır. Kolay şiir yazabilmesiyle ünlüdür. Şiirde kullandığı temalar çok geniştir. Bu şiir kitabında sadece Sivas şiirlerine yer verdiğini düşünürsek, şiir dağarcığının ne kadar geniş olduğunu siz tasavvur edin.
Sivas üzerine çok şiirler yazıldı. Sivaslı olan veya Sivas’a yolu düşmüş şairlerimizin kalemlerinden bolca nasibini alan bir şehir. Duru akıcı mısralarıyla Anadolu’nun bağrından seslenir tüm memlekete, memleketin ötelerine. Sivas yöresinde kullanılan kelimeleri orijinal halleriyle görebilirsiniz mısralarının içerisinde. Kültür Bakanlığı Halk Şairi unvanını da almış olan Refik Kutlu, şiirde alması gereken yolun daha çok olduğunu düşünür hala. Bu felsefi bakış şairimizi hep yeniliğe, farklılığa ve daha güzelini aramaya yönlendirmiştir. Şairimizin şiirlerini incelediğimizde bu kıyası rahatlıkla yapabiliriz. Her geçen gün şiirlerini daha da olgunlaştıran hayata bakışını netleştiren bir şairimiz. Şairliğinin ilk günlerinden beri, yaklaşık on yıla yakındır tanışıklığımız olan Refik Kutlu, hece şiirinde duruşu olan bir şairimizdir. Şiir onun için önemlidir ama her şey de değildir. Şiirini daha çok sosyal konularda yazan duyarlı şairlerimizdendir. Filistin, Suriye, terör, şehitlik gibi konularda onlarca şiiri vardır. Hece şiirinin güzellikleriyle bezenmiş Sivas temalı bu eseri, Sivas’a dolayısıyla Türk kültürüne kazandırdığı için kendisine teşekkür eder başarılarının devamını diliyoruz. Şairimizin “Soma’da Can Pazarı” isimli şiirinden iki kıtasını sizlerle paylaşarak yazımı sonlandırmak istiyorum.
Bir pazar kuruldu kara kömürden/ kömür değil insan yandı somada/ dayanılmaz can olsa da demirden/ görenlerin kanı dondu somada/ bir avuç kömüre kurban dediler/ yaratandan gelen ferman dediler/ ceset yığın oldu harman dediler/ ne ocaklar bir bir söndü somada.
İlkay Coşkun
10.10.2019
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.