- 2673 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Sevgililer GÜNÜ...
14 ŞUBAT
Merhaba dostlar.
Bu yazımı daha önce de yazmıştım.Nedense her 14 şubatlarda bu konuyu irdelemek geçiyor içimden.Sevginin günümü olur?Yüreğinde 365 gün altı saat sevgiyi barındırmayan bir yüreğe bu gün bayram geldi, bu gün karşınızdakini daha çok sevin,der gibi! Tüm organlarıyla,duygularıyla karşındakini seven insan,bu sevgisini bir günde göstermekle mükellef kalıyor gibi geliyor bana bu gün.Bence insan olmanın en büyük vasfı sevme duyumuzdur.O’’nu zaman ve mekan kısıtlaması içine sokmakla O’’na ne kadar büyük haksızlık ettiğimizin farkında mıyız acaba?O yüce duyguyu sevmeyi küçük görmek aşağılamak gibi geliyor bana,O’’na 24 saatlik bir ömür biçmekle.Tıpkı diğer sevgililerimize yaptığımız gibi!Anneler babalar günü gibi.Bir gün kızım Babalar gününde annnesine,anne "herkesin günü var ve hediye alıyoruz,peki çocuklar günü neden yok?" dedi.Gelin çıkın şimdi bu sorunun içinden.Sevgiyi zamana indirgediğimizde,çocuklarımızın küçücük beyinleri bile bunu algılamakta zorluk çekiyorlar.
Ben sevmeyi Yunus’’tan öğrendim.Zamansız sınırsız ve de mekansız.Tevazuyu Mevlana’’dan öğrendim,bir bakırcı ustasının tokmak nağmelerinde dönerek yükselmesini,bir Rahibin önünde yol verip saygıyla eğilmesinden öğrendim.Sevmeyi öğrendim büyüklerimden,kelebeğin kanat çırpmasından,Kırlangıcın çığlık çığlığa yuva yapamak için çırpınışlarından,Tabiat ananın verdiği nimetlerden,yağan yağmurdan sonra rengarenk açan gökkuşağından,toprak kokusundan öğrendim sevmeyi.Lütfen beni zorlamayın.Sevgililere 24 saati layık görmeyin ve kaldırın bu günü.Hergünü sevgililer günü ilan edin.Sevgiyi sadece karşı cinse indirgemeyin.Tüm yaratılanı sevelim Yaratandan ötürü.Sevgilere gem vurmayın,Bırakın dolu dizgin koştursun bozkırlarda.Alabildiğince.
İşte yine bir 14 şubat yazısı çıktı klavyemden.İyi mi oldu kötü mü oldu bilemem.Bunu siz saygıdeğer dostlarıma bırakıyorum.Okuma zahmetine katlanan herkese teşekkürler.
Ruyabahcesi
www.duygulokali.com’’dan esintiler. 11.02.2007