NERDEN BİLEBİLİRDİM, BİLEMİYOR Kİ İNSAN...
Kış ayının bu kadar ağar geçeceğini kimse tahmin edememişti.. Karlı günlerin biri gidiyor, hiç ara vermeden ötekisi geliyordu dondurucu bir soğukla birlikte intikam alır gibi.
,,, Sevgililer gününde Oğlum bana, kırmızı gül almıştı. Gülü bana verdi ve ’’anne sen eve git gülü suya koy ki solmasın’’ dedi. Oğlumun bana gül getirmesine o kadar çok sevinmiştim ki yüz ifadem değişti ve yüzüme astığım o tebessüm yüz kaslarımı yorulmuştu, o derece yani... Kafede tek kişi yoktu, onu orada öyle tek başına koyup gitmek istemiyordum ama saat geç olmuştu ve gecenin o karanlığında kalmak istemiyordum. Her zamanki gibi arkadaşın dükkânına uğradım. Arkadaş, o sırada birisiyle konuşuyordu ve ben onlara yaklaşınca arkadaş, ’’Bak bu bizim enişte’’ dedi ve elimde gülü görünce de o konuştuğu kişiye dönerek,’’ Buna bu gülü oğlu almıştır mutlaka yoksa gül alacak kimsesi yoktur’’ dedi üst üste ve de ısrarla.
Bunun için, neden o kadar ısrar etmişti bilmiyorum ama eniştem dediği kişinin hiç umurunda olmadı.
.. ’’Sevgililer günü de neymiş; ben hiç hediye almam, bu günü de hiç hatırlamıyorum, nedir yani’’ deyip bir de dalgasını geçti bizimle.
…Adama. Alır yada almazsın, kabul eder yada etmezsin ama sevgililer gününün bir de hikâyesi var deyince
Arkadaş. ’’Nedir o hikaye?, hep merak ederim nerden çıktı bu sevgiler günü’ ‘diye
Bende anlattım. Aileler, sevgili olan iki gencin evliliklerine izin vermeyince araya giren bir din adamı, öldürüleceğini bile- bile o iki genci evlendirmişti ama kendisi de taşlanarak öldürüldü. O gün bu gündür, bu gün, sevgililer günü olarak kutlanır. Yani burada önemli olan şu, kişi ayırmadan, din, ırk gözetmeden, o iki insanı bir din adamı tarafından evlendirmesidir, deyince.
…Adam, ‘’Ben şimdi Hıristiyan mıyım?’’ Dedi ve alaycı bir ifadeyle güldü
Ya sen kim olursan ol, ben sadece bu günün anlamını anlatmaya çalıştım, ister yapar, isterse yapmasın o senin bileceğin şeydir dedim. Arkadaş, ‘’Çok merak ediyordum, oh be, anlamını bilip de kutlamak daha iyi olacak benim için’’ dedi ve de güldük..
… Bütün bunları konuşurken dışarıdaydık ve az sonra evin içinden çıkan iki kadını görünce çok fazla yoruma gerek kalmadı aslında. Dükkânın içine girdik ve konuşmaya devam ettik
..Arkadaş, ‘’Sana bir şey soracağım bakayım senin fikrin nedir?’’
Sor deyince, arkadaş başladı anlatmaya.
‘’Şu bizim enişte var ya hani az önce konuştuğum kişi, ’’Benim evime kocası olmayan kimse gelmesin’.
’’Yok illa gelecekse az otursun ve ben eve gelince o gitsin, yani kocası olmayan kadın benim evime gelmesin,hele de gece yatısına kalmasın, ben evim de kocasız kadın istemiyorum’ ’dedi. Arkadaş yarım virgül kadar durdu, gözleri yerinden fırlayacakmış gibi bana baktı ve. ‘’Bunu baldızı, yani benim en küçük kız kardeşim için söyledi ’’Kız kardeşim ara da sıra da gelir, biz kız kardeşleri ve de kardeşlerinin evinde birer gece kalır ondan sonra evine gider. ’’Dün gece yinene geldi ve az önce gördüğün eniştesinin evine gitti ve bu gece onlar da kalacak’’ dedikten sonra. ‘Ben şimdi bunu kız kardeşime söyleyeyim mi, yoksa söylemeyim mi?’’
..Ben, çok şaşırmadım aslında. Düşünce olarak böyle bir düşünceye sahip insanlarsınız ve bence bunu kız kardeşin de biliyor olmalıydı. Bilmiyor demek ki az önce onu istemeyen
kişinin evine gitti, hem de onun arabasına bindi ;ben olsam söylerim ne de olsa kız kardeşin ve istenmediği evde kalması hiç hoş değil, hem bu durum sadece onu için geçerli değil, hepinizi ilgilendiriyor. ’Adam, dürüst bir şekilde düşüncesini açıkça söylemiş o eve gitmenin de bir anlamı yoktur bence.
Arkadaş, ’’Evet, söylemeliyim ve biz de bundan sonra ayağımızı denk alalım kız kardeşimizin evine kocasız gitmeyelim’’ dedi biraz mahcup, biraz kinayeli bi şekilde... Saat yediye yaklaşıyordu, müşteri geldi ve hemen eteklilerin asılı oldığu yere gitti tek-tek eteklere bakıyorken, arkadaş hemen devreye girdi ve çar çabuk etek seçildi katlayıp bir poşete koydu ve adamın eline verdi.
.. Adam, eteğin ücretini öderken adama sordum, sevgililer günü hediyesi mi?.
.. Adam, durdu, baktı ve ’’vallahi ben öyle bir şey bilmem, ben bu güne kadar da böyle bir şey de duymamışım, o da ne ki?’’ Bana baktı ve elindeki poşeti göstererek, ’’eşime alıyorum’’ deyince, güldüm. Tamam, bunu da al eşine götür ver eşinin sevgililer gününü kutla dedim ve oğlumun bana aldığı kırmızı gülü adama uzattım. Adam hiç tereddüt etmeden gülü aldı ve candan bir teşekkür etti ve de gitti..
Arkadaş. ‘Eşi belki de hayatında ilk kez böyle bir gül alacak ve kim bilir ne kadar mutlu olacaktır’’ . ’’Ne bilsin zavallı adam sabaha kadar araba yıkamada çalışıyor, gündüzleri de yatıyor; kız bunların dünyadan haberi mi var zannediyorsun, baksana zavallının teki’’dedikten sonra arkadaş, devam etti konuşmasına
. ’’Belki de hayatında ilk kez eve gül götürecek ve de karısı da çok şaşıracak, kime niyet, kime kısmet. Kimin aklına gelirdi, sana oğlun çiçek alacak, sen de bunu bu adama vereceksin, şu dünyanın işine bakar mısın’’ Hava artık iyice kararmıştı ve saatte epey bi ilerlemişti. Arkadaşın telefonu çaldı eşi arıyordu’’ dükkânı kapat, ben geliyorum’’ deyince içim bir tuhaf oldu. Bizler tek başımızdaydık ve etrafımızda kimseler yoktu, vardı da, yoktu.
. Ben arkadaşın yanından ayrılırken, arkadaşta dışarıda ki mallarını toplamaya başlamıştı. Nerden bilebilirdim güzel başlayan günün gecesi bu kadar berbat olacağını...15 / şubat 2012 / Çarşamba...Gündüz Yavuz
.Kafedekiler
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.