- 367 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Deniz kızı
Bir deniz kızı ne kadar çirkin olabilir? Sana soruyorum. Benim tanıdığım çirkin mi çirkin bir deniz kızı var. Denizin hatta o koskocaman okyanusun bile güzelleştiremediği bir deniz kızı. Yüzeye çıkıp göstermek istemiyormuş yüzünü, dalga geçiyorlarmış kendisiyle. Çok üzülüyormuş. O yüzden nefessiz kalmayı umursamadan dalıyormuş okyanusun içine. Deniz kızı suya her daldığında, okyanustaki su ve tuz oranı artıyormuş. O kadar çok gözyaşı döküyormuş ki saklandığı evinde, neredeyse taşırmaya yetermiş daldığı okyanusu. Okyanusu taşırmaya cesareti yokmuş bana hep bahsediyor. O yüzden göz yaşlarını taşırmamaya çalışıyormuş. En zoru buymuş öyle diyordu. Poseidon onu güzel kızım diye severmiş. Su tanrıçası. Nasıl gönlü razı gelir de kurardı bu cümleyi?
Bir su, deniz kızından nasıl güzel olabilir? Suyun içinde gizlenen bir deniz kızı sudan nasıl çirkin olabilir peki? Ahh güzel kızım. Okyanusları taşırmaya yeter gözlerindeki damlalar. Ama ne gözlerinden akan yaş buna engel olabilir. Ne de okyanustaki balıklar. Çeşit çeşit, renk renk. Eğer iyilik yapmak istiyorsan kendine ve denizine. Çık o sudan. Karalara at kendini, bacağından balık pullarını kes bıçağınla. Sonra koşarak uzaklaş bir daha asla ama asla deniz göremeyeceğin yerlere. Ölümsüzlüğü suyun derinlerinde aramayı bıraktığın an ölümsüzlüğe ilk adımını atarsın. İşte şimdi güzel olan güzel kızım. Körpecik yaşında suyun derinlerinden vazgeçtin. Bari yeryüzünün asaletinden faydalan. Gökyüzüne ulaşacağın zamana kadar. Ve dön arkandaki balıklara seslen ’’istediğiniz pullar deniz kenarında, ruhum benimle. Rahat bırakın artık yeryüzünü de, beni de’’...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.