- 612 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
mektup
Yine aynı hâl üzereyim gerek elim, gerekse dilimle düzeltebileceğim birçok şeye güç yetirememenin Istırabı vicdan dediğimiz o mübarek kontrol Mekanizmamız la sıkıyor yüreğimi. Dünya nüfusuna denk kardeşim olmasına rağmen yalnızlık Hissinden kurtulamıyorum. Yalnızlık. Önce bunu izah edeyim istersen Allah’a rağmen yalnızlık yoktur. Bizim yalnızlık hissimiz masiva da Denilen Allah’tan gayri her şeye duyduğumuz kavuşma veya onlarla olma isteğinin hayatımızda gerçekleşmemiş olmasındandır. İsteyipte alamadığımız eşya, özleyip yanında olamadığımız insanlar aidiyet duygumuzu perdeler. Kime ait olduğumuzu unutur Kimden ayrı olduğumuzla meşgul oluruz. Büyüklerden rivayetle Adem aleyhisselam Cennetteki cümle nimete rağmen mutsuz olduğunu Beyan ile Mevla’dan kendisine bir arkadaş yaratmasını niyaz edince Allah(Celle Celahu).Ademin kendisine kendisinden bir eş bir arkadaş olarak Havva validemizi yaratmıştır. Hazreti âdeme sol kaburgasından yaratılan Havva validemiz İlk gösterildiğinde. Öylece dona kalmış,büyülenmiş ; Bir süre gördüğü bu güzellik karşısında Ne olduğunu nerde bulunduğunu ve Rabbini unutmuş bir kaç saniye sonra bu halinden utanarak Hamd ve İstiğfar için secdeye kapanmış; Bu hali gören Havva validemiz Ademin kendisine secde ettiğini zannederek gülmüştür. Yeryüzünde ilk aşkın,İlk yalnızlığın,ilk pişmanlığın başlangıcı olduğu rivayet edilen bu hadise aynı zamanda Sevenin göz yaşına, sevilenin sevinç ve gurura sürükleneceğinin; Ancak ve ancak Erkeğin aşık olabileceğinin Kadının ise Aşkın tecelligahı olduğunun olabileceğinin donelerini oluşturmuştur; Hulasa yalnızlık; Allah korusun, Allahı unutmanın adıdır. Bu bir lahza bir an bir saat bir yıl ya da bir ömür sürebilir. Yine kısa tutamadım uzadı gitti satırlar. Oysa ne çok şey anlatacaktım Neyse Vardır bunda da bir hikmet diyerek satırlarıma ara verirken İslam beldesinde doğmanın nasıl bir adalet olduğuna da kısaca değineyim İnsan hayatında iki şey kabre kadardır. İlim ve amel ve bu iki şeyin vücut bulması da ancak bilgi edinmekle mümkündür.İnsan içinde yaşadığı dünyayı dışından görmedikçe algılayamaz bu sebeple Kitaplar ayet ve Sünnet kişinin kendi tetkikleri neticesinde bilgiye dönüşmüyorsa taklitten öteye geçemez. Taklit ise aslın yerini asla almayacağından Müslüman belde de doğanlar İman ehlini taklit etmekle yetinir ki bu tehlikelidir. Bunun dışındakiler ise Kulaklarını değil iman ederken Göz ve idraklerini kullanırlar desinler demesinler Duygusuna asla düşmezler. Ve Allah’ın lütfu olarak Müslüman beldesinde Günah işlemeye engel hallerin tamamından Yine Allah’ın lütfu olarak Yeni iman eden birisi bu günahları işlemiş olsa bile Annesinden ilk doğduğu hal ile şereflenir.
Muhakkak ki Allah en iyisini bilendir. Paranteziyle sevgi ve selam
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.