- 404 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dün nasılsa…
Mutfak… Ocak başında kadın tencere karıştırıyordu. Dilinde belli belirsiz şarkı mırıltısı… Kapı zili arka arkaya çaldı. Kadın kaşığı tencere yan kulpu üzerine koyup mutfaktan çıktı. Çelik kapıyı açtı. Adam çantasını uzattı. Kadın gülümseyerek aldı. “Hoş geldin,” diyecek oldu adam acele ayakkabılarını çıkarıp “İş yerinde öyle şeyler oldu ki kulaklarına inanamayacaksın,” diyerek içeri hızla girdi.
***
Mutfak… Kadın bulaşık makinesini boşaltıyordu. Bıçağı alırken kapı zili arka arkaya çaldı. Keskin taraf işaret parmağını çizip kanattı. Kadın kesiği eme eme mutfaktan çıktı. Çelik kapıyı açtı. Adam çantasını uzattı. Kadın aldı. Parmağını gösterecekken adam acele montunu soyunup portmantoya astı. “Genel müdür toplantıda bombayı patlattı.” Terliklerini giyip koridorda koşturdu.
***
Mutfak… Arka arkaya çalan zil… Sessizlik… Anahtar tıkırtısı… Açılan kapı… Kapı aralığında beliren endişeli yüz… “Seraaap, aşkııım!” Adam anahtarını kilitten kurtarıp içeri girdi. Başını kapıdan mutfağa uzattı. “Seraaap, canııım!” Her seferinde farklı bir melodiyle “Seraaap, burdamısııın!” Odalara girip çıkıyor sesi titriyordu. Kravatını gevşetti. Koridorda yürürken arkasından omzuna doğru uzanan bir el…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.