Perspektif
Elimde sini, mutfağa geldim. "Şu sabahtan biriken bulaşıklarla birlikte elimdekileri de makinaya atıversem iyi olacak." Siniyi tezgaha yerleştirdim. Ocağın üzerindeki boşalan tencereyi almak için yan tarafıma döndüm. O sırada pencerenin önündeki orkidelerim dikkatimi çekti. Eşim şu büyük olanı geçen tanışma yıl dönümümüzde almıştı. Şunu ise doğum günümde. "Bunun saksısı artık küçük geliyor galiba, değiştirmek lazım. A a. Büyük olan orkidem çiçek açmaya başlıyor, yeni bir tomurcuk var. Yaşasın! Kocam her iki orkideyi de aldıktan sonra zaman içinde çiçeklerini döktüler ama yeniden hiç çiçek açmamışlardı. Bu ilk çiçek olacak. Şu küçük orkidenin de yeni filizlenen dalları var galiba. Evet. Tamamdır. Bunlar yerlerini sevdiler galiba. Sen ne dersin kaktüs efendi?" Bir yıl önce bu kaktüsü marketten aldığımda çok daha küçüktü. Çiçek açan kaktüslerden bu. Ama nedense aldığım çiçekçi amca çiçek açan kaktüslere inanmıyor. "Yine sularken pervaza toprak dökülmüş, şunu temizleyeyim."
İki el arkamdan gelip belime sarıldı ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Başını başıma yasladı.
_ A a bak dışarıda bizim eski arabadan park etmiş. Bir yıl üst ya da alt modeli de olabilir. Sağlam araba bunlar ya, daha çok gider. Ama kilometresi iyice yükselmişti, otomatik arabayı 300 bin kilometreden sonra kimse satın almaz. Herkes daha sonra satmak için araba alıyor çünkü. Şu mercedesler nasıl sence?
_ Şu küçük olan mı?
"Eyvah ya, daha geçen gün sildim, bu camdaki lekeler ne zaman oluvermiş!"
_ Evet, A160 mi ne modelleri, onların fiyatları yüksek değil.
_ Büyük olsun ya, arkasi geniş olsun.
_ Babaa, beni de oraya çıkarsanaa...
"Arkamızdan büyük oğlum gelmiş. Elinde yine bir araba, asla bırakmıyor elinden." Babası kucakladı, o da pencereden dışarı bakmaya başladı.
_ Annee, kediye baak! Oraya saklanmiş. Yağmurdan kaçmiş!
"Gerçekten de bir kedi... Karşı sitenin bir balkonunun altında adeta yağmurun dinmesini bekliyor."
_ Babaa, kediler ıslanır mı?
_ Evet oğlum, yağmurun altında duran herkes ıslanır.
_ Ama nedeen? Onun şemsiyesi yok muymuş?
Eşimle güldük. Eşim onu öptü. Biz gülünce o da gülümsedi. Elini ağzına götürdü. Kediyi izlemeye devam ediyordu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.