- 538 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dünyamı yıktın..
Onun la iki yıllık bir beraberliğimiz vardı. Bir birimiz için her şeyimizi feda bile edebilirdik ve çok severdik birbirimizi hele o beni çok sever ve gözünden bile sakınırdı beni arkadaşlarımla bile paylaşamazdı. Yani meleklerin kıskanacağı bir aşkı yaşıyorduk onunla evliliğe ilk adımımızı arkadaşlarla kendi aramızda nişan takmakla oldu ailelerimizin haber olmadan kendi aramızda bir birimize söz verdik evlenecektik çocuklarımız olacaktı erkek olursa adını ben kız olura adını o koyacaktı erkek olursa Efe kız olursa Sevda olacaktı.
Yaşadığım şehrin her tarafı onun izleri ile doluydu nere ye baksam o, nere ye gitsem o vardı hep ona derdim eğer bir gün gidersen beni de götür ben senin anıların ile baş edemem bu şehir de evlenmemiz için daha çok gençtik ben üniversiteye hazırlanıyordum oda daha lise son sınıftaydı okulu bitirecekti üniversiteyi beraber okuyacaktık bütün hayallerimizi gerçekleştirecektik, onun okulu bitti ve bir gün onu istemeye geldiklerinde o tereddütsüz yok demişti çünkü bana söz vermişti yani bir birimize söz vermiştik.
Daha sonra ailesi onu sıkıştırmıştı evlendireceğiz seni oda ben başkasıyla evlenmem der ve ailesi onu dışarı çıkarmaz oldu günlerce görüşmedik birgün beni aradı ve beni zorla evlendirecekler dedi bir şeyler yapmalıyız dedi bende sakin bir tavırla hayırlısı ne ise o olsun dedim, o bu lafa çok sinirlendi ve de telefonu kapadı ne yaptıysam ona ulaşamadım.
Belki onun istediği onu kaçırmam dı ama ben evde annem ile yalnız kalan ve anne me bakan birisiydim hem çalışıyor para kazanıyor hem de üniversite ye hazırlanırdım bunu hayat ta yapamazdım çünkü onu kendimi düşündüğüm kadar anne mi de düşünmem lazım dı, çünkü kaçırsaydım buralardan bir müddet uzaklaşmamız lazım dı çünkü Karadeniz Bölgesindeyiz vururlar dı bizi, aslında onun yanında ölüm bile hoş gelirdi bana ama annem vardı elim kolum bağlı ve her şeyi hayatın akışına bıraktım hayırlısı ne ise o olsun dedim.
Günler sonra tekrar telefonuma mesaj geldi mesaj aynen şu şekil yazılmıştı sana bu mesajı nişan yüzük lü parmaklarla yazıyorum belki böyle olmasını istemezdik ama sen böyle olmasını istedin ve de buna emin olmanı istiyorum ki, bedenen başkasının olsam da ruhen senin karın olacağım buna inan demişti, anladım ki bundan sonra her şey bitmiş ti.
Ben şimdi onun hatıralarıyla tek başıma ne yapacağım diye düşünüyordum. Her tarafta o vardı nereye baksam nereye gitsem onu görüyordum evde işte yolda durakta dolmuşta her şey de o vardı herkesi ona benzetiyordum ne yapacağımı şaşırmış durumdaydım yemek yemez arkadaşlarla takılmaz gülmeyi unutur olmuştum. Kendimi sigara ya ve müziğe adamıştım.
Bir gün bir arkadaşımın düğünü olacaktı beni davet etti ben onun mahallesi diye anılar canlanır diye gitmek istemedim arkadaşımı düşündüm onu bu mutlu günde yalnız bırakmak istemedim. Zaten o arkadaşım hep şehir dışındaydı uzun zamandır görüşmüyordum bari düğünde görüşelim dedim. Gittim keşke ayaklarım kırılsaydı da gitmeseydim gittiğimde gelinlik içinde olan benim sevdiğim benim aşkım benim her şeyim aşkım dı benim sevdam benim en sevdiğim arkadaşımla evleniyor du işte anladım ki artık yaşamak bana haram olmuş dünyam yıkılmış tı ne yapacağımı bilemedim şimdi ara sıra özel aramadan sesimi dinliyor ve ben onu o kadar çok özledim.
Ne var ki en samimi arkadaşımın artık karısı olmuştu ne yapabilirdim, işimde kahvede gezer iken arkadaşlarım ile evimde hiç ama hiç mutlu değildim. Bir gün anneme her şeyi anlattım annem o kadar çok ağladı ki oğlum benim yüzümden en sevdiğin kızı alamadın annen öyle şey olumu dedim sarıldık ama bende çok ağlıyordum. Annem bana şunu dedi oğlum günlerdir yüzün gülmüyor gel kardeşimin olduğu şehre gidelim bu güzel fikirdi. Evi toparladık bir nakliye kamyonu tuttuk dayımın olduğu yer olan Balıkesir e gittik kısa zamanda dayım bana işte buldu annem ben mutluyduk evet aşkımı düşüyordum ama demek ki nasip bana değilmiş dedim.
Uzun zaman geçti bir gün hava o kadar güzel güneş pırıl pırıl ağustos sıcağındaydı yaşım 38 olmuş hala evlenmemiştim. Arkadaşlar ile bir Pazar günü kahve de okey oynuyorduk bir küçük çocuk ayağıma sarıldı bana amca bana çay söyler misin dedi tabi dedim ben arkadaşlardan izin aldım ve o harika güzellikteki çocuğu elinden tutup bitişikteki bakkala götürdüm. Bana amca nereye ya ben çay içmek istiyorum dedi tamam içeceksin ama birde çikolata da alalım olmaz mı dedim. O kadar akıllı çocuktu ki bana demez mi ama annem kızar dedi ben annene söylerim dedim.
Dışarıya çıktık kahveye giderken bir kadın Efe oğlum neredesin neden kaçtın seni arıyoruz dedi ben oralı olmamıştım kadının yüzüne bile bakmadım Efe annesine dedi ki anneciğim bu amca bana çikolata aldı şimdi de çay söyleyecek dedi. Ben annesinin yüzüne bile bakmadım başımı kaldırdım hanım efendi demeye kalmadı ki karşımdaki de kimdi ve sonradan uyandım Efe çocuğun adı Efe idi bizim aşkımız ile olacak çocuğumuzun adı da Efe ydi ama karşımdaki kadında oydu evet oydu benim aşkım sevdam sevgilim herşeyim o karşımdaydı dilim tutuldu ağlayacaktım ağlayamadım.
Bana nasılsın dedi kafamı salladım ve birden boşalan gözyaşlarım ile bir şey demeden uzaklaştım boş bir arsa ya girdim yere çöktüm ağlıyordum bir el başımı okşuyor du aşkım, erkeğim ağlama bak Efe burada kalktım neden buradasın ne kadar tesadüf niye niye ağlıyordum bana sarıldı evet bana sarılmıştı oda ağlıyordu aşkım, erkeğim, sevgilim ben, biz kocam dan ayrıldık, buraya geldim burada evim var seni sordum soruşturdum ve geldim.
Neden ayrıldın demeye kalmadan eşin nerede dedim oda burada ama ayrıyız demez mi en samimi arkadaşımda buradaydı ama ayrılardı. Bana şunu dedi şimdi benim ile evlenir misin kocam, erkeğim olur musun dedi kafamı salladım salladım hayır hayır asla hayır dedim ve koşarak eve geldim. Anneme her şeyi anlattım oğlum sen bilirsin karar senin dedi ama anne asla ben en samimi arkadaşıma bunu yapamam dedim.
O da burada çünkü anne me anne şimdi nereye kaçacağız annem ise hayır oğlum bir yere gitmiyoruz dedi aylar, yıllar geçti ve hala evlenmedim Efe büyüdü hala bana amca diyor aşkım ise her gün beni görüyor ama ben hala davetini yerine getiremiyorum.
En samimi arkadaşım ile de konuşmuyoruz çünkü bir gün bana seni o kadar çok severdim tek arkadaşımdın ama bizi ayırdın dedi neden dedim hep seni hayal ederek yaşadı karım bir gün sordum, neden mutsuzsun bana ağlayarak biz bir birimizi seviyorduk söz verdik ama evlenemedik senle evlendim o da buradan kaçtı dedi mutsuzduk çok sevmeme rağmen mutsuzdum ve ayrıldık ama sebep sensin dedi.
Şimdi ne yapmalıyım ben nasıl evlenirim nereye gitmeliyim neden bu hayatım sürüm ceme de bilmiyorum hala bilemiyorum ve ben evlenmeden hayatımı sürdürüyorum emekli oldum Efe askere gitti annesinin saçlarına aklar düştü biz hala aşığız ama evlenemiyoruz.
Ben ne yapmalıydım sizlere soruyorum.
Sami Arlan..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.