- 569 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
ARABESK
ARABESK
“Dışarda hafiften yağmurun sesi “bir başlarsam geceyi yarmaya beni tutabilene aşk olsun. Vallahi de billahi de aşk olsun. Arap müziğini andıran, genellikle karamsarlığı konu edinen bir müzik türü deriz de arabeske; neleri barındırır,neleri yaşatır onu dinleyen bilir anca demeyiz. 1960- 1970 yıllarında çıkış yapan “Bir Teselli Ver” şarkısını bilmeyen yoktur herhalde. Orhan Baba yı dinlemeyen de yoktur, yurdum insanında.
İçinde acı taşımayan insanoğlu ya da insakızı var mıdır ki zaten?
İtirazım var bu zalim kadere
İtirazım var bu sonsuz kedere
Feleğin cilvesine
Hayatın sillesine
Dertlerin cümlesine
İtirazım var
Düzene değil kadere isyan eder Müslüm Baba. Belirli bir kitlesi olmuştur hep. Dünyevi ne varsa hepsine isyan eder dinleyicileri.Fakirlik,ezilmişlik,garibanlık,vefasız sevgili vs vs vs… Ve ardından der Orhan Baba ;”Batsın Bu Dünya”
Ve emin olun elit kesim dediğimiz kesimin bile yalnızlaştığı,ötekileştiği yerlerde mutlaka bir arabesk yaklaşımı vardır hayatın azgın sularında boğulurken.. Seslerden dökülen acı, yüreklere merhem olmasa da bir yarenlik yapıyor kendilerine. Gizleseler de…
İbrahim Tatlıses ayağında kundura derken elbette ayağında en model ayakkabılarla dolaşmıyordu. Yaşanmışlıklar var nihayetinde.
Arabesk; bitap düşmüşlerin safını tuttu o hep.
Arabesk; delikanlılığın kitabını yazdı.
Arabesk; minibüs müziği, kahvehanelerin sesi oldu.
Arabesk; sofralara meze olmuş,garibanlığın açlığı oldu.
Arabesk;kırmızı ışıkta cam silen sahipsiz sokak çocuklarının çaresizliği oldu.
Arabeskin hep hayata itirazı var. Haksız mı?
Geceye de ne güzel gider şimdi? “Adaletin Bu mu Dünya?” Arabeskli iyi geceleriniz olsun.