- 449 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇORAP AL AYAĞINA
ÇORAP AL AYAĞINA
.
Dost başa, düşman ayağa bakarmış. Böyle bir söz dolaşır dillerde. Neden dost başa, düşman ayağa bakar? Ben düşündüm. Herhalde dost olan insanın yüzüne bakar. Cemal görür, kusur görmez. Hakiki dost olmayan da süzer tepeden tırnağa eksiğini arar. Bir kusurunu gördü mü çarpar yüzüne. Dilli düdük olur. Öter olur olmaz yerde. Rezil rüsva eder seni. Bir de başına çorap örmek deyimi var. İnsanı içinden çıkılmaz bir sorunun içine itelemek anlamında.
Bir türkü geldi hatırıma. Onu yazayım mı? Olur. Siz istersiniz de ben yazmaz mıyım? Hatırınız kırılacağına katırcının katırı kırılsın. Bir Ürgüp türküsü. İlk kıtası şöyledir:
.
“Ayağına giyer üç güllü çorap
Ben senin uğruna olurum turap
İçmedim elinden bir yudum şarap
.
Yandım ataşına doyunmam gayrı
Giyindim karayı soyunmam gayrı”
.
Şimdi bağlantı ikiliğindeki “doyunmam” sözcüğüne dikkatinizi çekerim. Doymam anlamına gelr değil mi? Yanlış kullanım. “Söyünmem” olmalı. Çünkü “Yandım ataşına söyünmem gayri” demek daha doğru. Aşk ateşi öyle bir yakmış ki çileli aşığı sönmesi mümkün değil. Anlatılmak istenen bu. Doyunmak da neyin nesi kardeşim?
.
Yine bir türkü şöyle başlar:
“Çorabın enine bak
Dönder de alına bak”
.
Enine boyuna bakmak tamam da çevirip alına bakmak da ne oluyor? Ne olursa oluyor işte. Çekiç Ali böyle diyor kardeşim. Ben devamını yazmayayım. Siz merak ediyorsanız dinleyin Çekiç Ali’den. Ruhunu şâd eyleyin ustamızın.
.
Günlerden Cuma. Bizim enişte Memet hazırlandı. Aldı abdestini. Giyindi kuşandı. Ayağına çekti çorapları. Vakit yakın. Pek de dikkat etmedi giydiği çoraba. Yel yepelek yelken kürek tuttu caminin yolunu. Ezan okundu o sıra. Geldi camiye. Hemen sünnete niyet edip namaza durdu. Hutbeden sonra müezzin kamet edip namaza davet etti cemaati. Cemaat saf bağladı. Memet enişte tesadüf bu ya Topal’ın Rıfat’la yan yana, omuz omuza saf bağladı. “Allahuekber!” deyip imama uydu. İki rekat farzdan sonra son sünnetti, zuhru ahirdi derken dört dörtlük bir Cuma namazı eda etti.
Çıktılar camiden. Memet eniştenin o sıralar iki tane dolmuşu var. Boğazlıyan’a öğrenci taşıyor. Hani taşımalı eğitim gereği canım. Topal’ın Rıfat yavaşça omzuna dokundu Memet eniştenin:
-Memet! Çifte çifte dolmuş alacağına, ayağına bir çift çorap al. Yırtık çorabınan il içine çıkma.
Memet enişte şaşırdı. Ne diyeceğini bilemedi. Başından aşağı kaynar sula döküldü. Hemen eve geldi. Ayakkabısın çıkardı. Baktı ayağına. Baktı ki ne bakan? Bir ayağının baş parmağı çoraptan dışarı fırlamış. Çıkardı çorabı. Dışarıdaki ocağa attı. Boğazlıyan’a gittiğinde ilk işi birkaç çift çorap almak oldu.
Bir sonraki cumaya yeni çoraplarını giydi, geldi camiye. Baktı Topal’ın Rıfat da camide. Hemen yanında safa durdu. Namazdan sonra Rıfat abi omzuna dokundu Memet’in:
-Hah şöyle yav! İysan il içine çıkarken giyimine guşamına dikkat ider, dedi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.