- 974 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ölmeden helalleşmek te geç kalmayın
Çünkü dünyaya baki olmadığımız gibi yaptığımız tüm müspet ve menfi hareketlerimizden de sorumluyuz.
Çalıştırdığımız işçilerimizden, verdiğimiz sözlerden, burnu kanasa vebal altında olduğumuzu asla unutmamalıyız..
Eksik yaptığımız bir şey vardır düşüncesiyle, işçinizle helalleşmek mecburiyetindesiniz..
".Alın teri kurumadan karşılığını verin diyor, Peygamberimiz?"
-Çalıştığınız yerin sahibi ile helalleştiniz mi? Size verilen ücretin hakkını vermekte misiniz? Aldığınız ücreti helal ettirdiğinizden eminsiniz?
-İş arkadaşlarınızla helalleştiniz mi?
Sigaranızın dumanından bile rahatsız olmamaları için azami titizliği gösterdiniz, üzmediniz, onurlarıyla oynamadınız, asla ayaklarına basmadınız...
-Malınız mülkünüz le helalleştiniz mi?
Size emanet edilen çerçeve dışında kullanmadınız, içindeki fukara hakkını vermekte ihmal etmediniz.
-İçinde yaşadığınız şehrin halkı ile helalleştiniz mi? Şehrin havası, suyu, ağacı, çiçeği, kuşu, yolu, kaldırımı, parkı - bahçesi ve sokağı ile, başka insanların hakkına girmeden ilişki kurduğunuzdan emin misiniz?
Evinizin bacasından, aracınızın eksozundan çıkan kirli hava, kaç kişinin ciğerine doldu, böyle bir kaygınız var mı?
Evinizin çöpünü, Elinizdeki sigara izmaritini atmakla, şehir halkı ile bir hukuk ihlali ilişkisi kurduğunuz konusunda bir kaygı duyuyor musunuz? Nasıl helalleşeceksiniz "koca şehir" halkı ile?
-Fabrikanızın yanından akan nehirdeki balıklarla, fabrikanızdan çıkan zehirli atıklar oradaki balıkların canına okudu ya... Farkında mısınız?
Irmak boyunca yaşayan tüm canlılardan, o ırmağın temiz suyundan yararlanması mümkün olan tüm insanlardan helallik istediniz mi?
-Yuvasını bozduğunuz kuşlarla, Yurdundan yuvasından ettiğiniz karınca ile hak – hukuk ilişkisi içine girebileceğiniz gibi ince bir hesap kafanızı yordu mu?
-Yönetiminiz altında bulunan insanlarla helalleşme gibi bir derde düştünüz mü?
-Ara-sıra hayat kitabına bakıyor musunuz?
Orada “kul hakkı” adına açılmış bir başlık var mı? Altında neler yazılmış?
Fi tarihinde, taş atıp ayağını kırdığın köpeğin feryadları da kaydedilmiş mi? Kırda bayırda dolaşırken, falancanın bahçesinden kopardığın bir elma, Falancanın evine baktın izni olmadan, Falanca hakkında, hoşlanmayacağı şey söyledin gıyabında...
Alay ettin göz kaş işaretiyle...
Allah Allah, bütün bunlar o kitaba kaydedilmiş öyle mi? Kim kaydetmiş olabilir bu minik minik şeyleri, düşündün mü?
-Ne dersin, helalleşmek için daha zaman var mı?
Uyuduğunda yeniden uyanacağın konusunda kesin kanaat sahibi misin?
Ya helalleşmek zorunda olduğun insanların hala helalleşebileceğin kadar yaşayacağından emin misin?
-Otuz – kırk yıl önce hayat defterinize kaydolan “Kul hakkı”ndan kurtulabilmek için nasıl bir gayret gösterebilirsin? Bundan kırk yıl önce, sana, senin hiç farkında olmadığın şekilde şöyle bir haksızlık yapmıştım. Onun için helallik diliyorum. Verdiğim zarar ne ise onu gidermeye hazırım” diyebilecek cesarete sahip misiniz?
-“Uyudun uyanmadın olacak... Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında... Bu iş böyle oluyor. Ne kendi hayatına hakimsin ne başkasının hayatına... Bir gün, “Gel” diyorlar, gidiyorsun, herkes gidiyor.
Genç, yaşlı fark etmiyor... Babalar, bebeler de gidiyor. Gidilip gelinmeyen yere tertemiz gitmek, hesabı verilemeyecek dosyalarla gitmemek, savunması zor dosyaları taşımak zorunda kalmamak;
Musalla taşındaki “iyi biliriz”lerin gerçekten “iyi biliriz” olması, “Helal olsun”ların gerçekten “Helal olması...” Mesele bu... (Alıntı)
Ahmet Ali Canbaz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.