MUTLULUK BAZEN BİR ÇİZGİDİR:
MUTLULUK BAZEN BİR ÇİZGİDİR:
Merhaba hocam..
Her şeye geç kaldım. İnatçı kişiliğimle tanınan biri olarak, sadece gülümsüyorum. Öylesine kurallara bağlıydım ki, öylesine başkalarının isteklerine göre hareket ediyordum ki, bu duruma bazen kendim de çok şaşırıyordum bu ben miyim? Diyerek.
Uyandım uyanmasına da, bu kez de çok mu geç kaldım düşüncesi ve yığınla acabalar birikiyor beynimde? Benim hayatım hep bu şekilde geçti zaten, hep geç kaldım, hep geç kalmama izin verdim,. Ya olmadı, olduğun da ise,bu kez de korkularım engel oldu bana, kısacası hep yerde tamamlıyorum hayatımı.
Yıllardır kendimi arayıp durdum. Bulduğum da ise, bu ben miyim?
Benim ne özelliğim var?
Ben neler yapabilirdim eğer benim bir şeyler yapmak için fırsatım olmuş olsaydı?
Olmuştu da ben mi değerlendiremedim yoksa?
Bazen, susar kendimle konuşurum, acaba benim psikolojik bir sorunum mu var? Diye sorarım kendime sessizce. Ailemde görünürde böyle bir sorun yok ama ya bende varsa?
Ben aile de yedi numarayım ya, her bok gelip beni buluyor ya o bakımdan.
Düşünceler beynim de ve kalem ise elimde.
Güzel bir müzik eşliğinde, soğuk bir günün sıcak dakikalarında, ellerim üşüyor olsa da size yazmak beni hem çok heyecanlandırıyor, hem de çok mutlu ediyor. Sıkıntılı anlar yaşıyorum ama bu başkalarından daha çok sıkıntı yaşıyorum anlamında gelmez, hatta bir çok insandan çok daha iyi yaşıyorum diyebilirim.
Bazen, çok duygusal anlar yaşıyorum elimde olmadan. Kendimi çok kötü ve de çok yalnız hissediyorum o zaman da. Allahtan bu durumum çok çabuk geçiyor ve hemen özüme dönüyorum.
Birkaç gün önce bir olay yaşadım ve bu olay tamamen benim dışımda gelişen bir olaydı ve ne kadar da kaçtıysam bir şekilde gene benim üzerime döndü. Kötü günlerdi ve psikolojik olarak epey bir sorun yaşadım, hatta bir ara saçlarım döküldü ve kafam yaralarla doldu, bu tamamen aile içi bir sorundu ve ben sadece yardım amaçlı işin içerisindeydim. Neyse sorun henüz halledilmedi ama bana güvence verildi o konuyla ilgili. Şimdilik rahatım, bakalım ne zamana kadar sürecek bu rahatlık
Bu sıkıntı henüz üzerimdeyken akşam eve gittim, tezgâhta yığılan bulaşıklar, odanın bir köşesinde yığılan çamaşırları yıkayayım dedim ve önce çamaşırlardan başladım ve makineyi açtım. Makine çamaşırları bir sefer yıkadı, tam sıkmaya geçti ki bir anda makine karıştı, sanki tüm parçaları makinenin içerisine döküldü ve makine durdu, yani bozuldu. Ben de bir güzel çamaşırları makinenin içerisinden çıkarıp aldım, banyoya götürdüm, hepsini leğene koyarak elimle yıkadım, ellerim yorulunca ayaklarımı devreye soktum ve çamaşırları yıkayıp astım. Makinenin bozulmasına hiç üzülmedim, dertlenmedim de, çünkü makine bana karşı olan görevini çok fazlasıyla yerine getirmişti.
Çamaşırları banyoda yıkarken, bırakın üzülmeyi, hatta çok da eğlendim üstelik.,Oh be ne güzelmiş nostalji yapmak deyip adeta çamaşırlara dans ediyordum leğenin içerisin de. Sanki makinenin bozuluşuna sevinmiştim de bunu türkülerle kutluyordum ve iyi ki bu anı yaşıyorum dercesine su ve çamaşırlarla çocuklar gibi oynadım.
..Sonra,^^ ne bu ya, nedir bu kendime çektirdiğim işkence’’. Nerelerden nerelere gelmişim ve hala kendime bunu anlatamadım, dedim ve gülmeye başladım Allahım ya, ben deliriyor muyum yoksa? Yoo’ gayet iyiyim ve hiçte bir sorunum yok benim. Öyle kaptırmışım ki kendimi, Ayaklarımın üşümesini dahi hissetmedim uzun bir süre. Ellerim soğuktan kızardı ve de şişti bile bu duruma hiç aldırmadım. Hemen ocağa su koydum ve kendime bitki çayı demledim, yumurta haşladım güzel bir kahvaltıyla kendimi ödüllendirdim. İçimde bir neşe bir umut vardı ki anlatılamaz düzeydeydi.
Gece, çocuklara yemek verirken, çocuklar makinem bozuldu ve ben onca çamaşırı elimle yıkayıp astım. Şimdi bana söyleyin, onu tamire mi vereyim? yoksa yenisini mi alayım? Siz ne derseniz onu yapacağım, hadi söyleyin bana deyince. Her ikisi de birbirine baktı ve. ‘’Anne boş ver uğraşamazsın şimdi onunla, götür getir, eski zaten, salla gitsin sen yenisini al boş ver eskiyi tamir ettirmeye, ne kadar dayanacağının garantisi mi var, yok, ne uğraşıyorsun’’dediler güldüm.
Zaten benim de istediğim buydu. ve ertesi gün bir mağazaya gidip hemen çamaşır makinesini aldım ve üzerine daha başka şeyler de aldım eve geldim; iki saat sonra eşyaları da arkamdan getirdiler ve hemen açtım kullandım. İçim coşuyordu çok mutluydum.
..Bu mutluluğu birisiyle paylaşmak istiyordum, aklıma ilk gelen kız kardeşim oldu ve Hemen kız kardeşimi aradım.
..Kız kardeşim.’’Çok mutlu geliyor sesin, işini mi haletlin?’’,diye sordu
Yok, makinem bozuldu, aslında bu duruma üzülmeliyim dimi?
Kız kardeşim güldü, ‘’neden ‘’sevinçlisin o halde?’’
‘’ Şimdi ne yapacaksın, tamire mi vereceksin makineyi?’’
Yok, gittim yenisini aldım, dedim.
,Kız kardeşim, ‘’Sen, evime icra memurları gelirse onlara yeni eşyalar vereceğim diye mi seviniyorsun’’, deyince..
Bu kez ben kahkahayla güldüm.
Belki, öyle, belki değil. Eve gelen icra memurları, o kadar da zavallı birisi olmadığımı düşünsünler istiyorum diyelim, bu daha iyi değil mi sence.?
Kız kardeşimle karşılıklı kahkahalar atarak, ‘’evet, galiba haklısın dedi ve de devam etti.
’’ Biz hep birbirimize benziyoruz, ben de kızdım ve gittim mağazadan yeni bir televizyon aldım kendime, kendimi o kadar iyi hissediyorum ki, içimde kocaman bir mutluluk var’’ dedi.
Şu anda çok mutluyum, içimde bir hafiflik var ve kendimi çok iyi hissediyorum. Bütün bunları da sizinle paylaşmak istedim, tıpkı kız kardeşimle paylaştığım gibi. Teşekkür ederim beni dinlediğiniz için,
Mutluluk bazen bir çizgidir,bazen de sonsuza kadar bir arayış...
Gündüz Yavuz...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.