KENDİMLE SÖYLEŞİ,YOK DELİ DEĞİLİM:)
KENDİMLE SÖYLEŞİ:
.Kafamda Karadeniz’e gitmek vardı ama bakalım onu gerçekleştirebilecek miyim? .
Umarım oraya gidebilirim, çok özlediğimden değil ha, sadece bir değişiklik olsun diye gitmek istiyordum. İstanbul, bir süre sonra sıkıyor insanı, arada bir kaçmak yapıp gitmek lazım bir yerlere, gel ki İstanbul da sıkıldı bizden, o da ‘’ah bu insanlar bir yok olsalar diyordur mutlaka. Burada kalıyorsak inadımızdan değil, kalmak zorunluluğumuz olduğu için buradayız, onun da farkında ama işte. İstanbul’la anlaşamasakta kavga da etmiyoruz ve demokrasiyi yaşıyoruz onun düşüncesine göre, ama bana kalırsa sefilleri oynuyoruz, hem de ser sefilleri. Ama buna kendimi katmıyorum, çalışıyorum, onurumla direniyorum ve boyun eğmemeye kararlıyım bu düzene, hani ayakta ölmek var ya işte ondan, ‘’Peki kime karşı?
’’Bilmem. ‘’Ya da neden bu hırs?’
Hırs değil benimkisi, bunu ben biliyorum ama ilk tanıyanlar belki benim gibi düşünmeyebilirler, onların ne düşündüğü çok da önemli değildi aslında, hırs değildir, bunu ben biliyorum ya önemli olan da budur zaten..Sadece mücadelenin bir insanlık onuru olduğunu bildiğim için,arkama bırakacağım çocuklarıma örnek yada model olmak, adı her neyse artık. Asalak çocuklar yetiştirmemek için hep başkalarından bekleyen biri değil de,önce sen hamle yapacaksın mantığını yerleştirmek içindir bu çabam, adının ne olduğu çok da önemli değildir benim için..
Bütün çabam bu benim, sanırım başarılı da olacağım. Çocuklarım daha çok genç oldukları için farkına varmazlar şimdi ama ilerde bilinçaltın da yazdıkları kitabı okuyunca, şöyle bir gerinecekler adap’larını bozmadan, her şeyi biz yaptık, çalışarak, sömürmeden çalmadan, sadece alın teriyle, ekmek kutsal dedik ve emek harcayarak, hepsi bu kadar. Çok mu oldu istediklerim?.
Çay her zamankinden daha güzel olmuştu, ‘’Yahu harika bir tat var benim ellerimde, sanırım içimdeki sevgiyi de katıyorum yaptığım her işe, belki de beni farklı kılanda budur, ve kendimi övdüm ne var bunda… Hem ayrıca hiçte şımarıklık değil bu durum abartma lütfen…
Geçenlerde, kız kardeşimle, şirketler ve iş adamlarının ha battı batacak durumlarını konuşuyoruz
bana diyor ki, ‘’Sen insanları sinir ediyorsun’’
neden?, sinir ediyor muşum insanları?
‘’Yahu kaç yıldır oradasın ve tek başına yaşıyorsun, üstelik kimseden de destek almadan ayaktasın, senden sonra insanlar, battı, çıktı, battı ve sen hala ayaktasın ve bir de İnsanlara yardım da ediyorsun, sinir olmaz mı insan’’.
Güldüm, Kız kardeşime dedim ki, bunu bana sormadan önce yaşadıklarıma bi’ bakacaksın ve ondan sonra bu soruyu bana sormalısın. Yaşadıklarımı sadece ben bildiğim için herkes beni günlük gülistanlık bir hayat yaşıyorum sanıyor. Paylaşmıyorum sıkıntılarımı, ne varlıkta ne de yoklukta, ama kimse de bana bir şey sormuyor nasılsa başarırım diyerek. O zor zamanlar da insanın nasıl insana ihtiyacı olduğunu bildiğimden dolayı yardım ediyorum. Onlara, aman sende dersem eğer, benim de ötekilerden farkım olmaz
belki de beni farklı kılan yanım da budur. Bu günlük böyleyim, bakalım ilerde ne olur onu da zaman gösterecek bize, belki bu yaptıklarım çocuklarıma çok güzel bir şekilde yansıyacak,hayatları kolaylaşacaktır, kim bilir…, dimi?
Gündüz Yavuz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.