Talih

• 12 Kasım 2019 Salı 10:35:03

Önce gaz dediler...
Geçer birşey kalmaz dediler..
Geçmedi...
Günden güne gaz çoğaldı,karnı şişti.
Aylar sonra küçücük yaşında ülkemin ilk tüp bebeğini doğurdu.
O zaman daha tüp bebek icat edilmemişti.
Yani...tüp vardı da bebek yoktu.
Sene 1970’lerdi.
Ben ilkokuldaydım.
Annesini iyi hatırlıyorum. Annemin omuzuna yaslanmış kızının vaziyetine hıçkıra hıçkıra ağlıyor ,bir taraftan da sesi kesik kesik "Kız Fatma bu adam şimdi kızımın üzerine kat,araba,arsa vermezse kızım ne yapar? " diyordu.
Ben de annemin ekmeğe sürdüğü gül reçelini yalayıp bitirmiştim.Ekmeği bahçeye attığımı ve annemin Hamide teyzeye " Muhakkak izinname yaptır,yoksa sokağa atar kızcağızı" diye tembihlediğini iyi hatırlıyorum.
O gün okulda Hamide teyzenin bizim evde söylediklerini önce sınıfın kızları,sonra müstahdemler ve bütün ilçe duydu.
Bir kaç gün sonra da on beş yaşındaki komşu kızı intihar etti.
Bir avuç hap içerek kendini öldürmeye kalkmış.
İlçedeki uzman doktorun söylediğine göre "iki kutu optalidon" içmiş.
Midesini yıkamışlar da kurtulmuş.
Annem bunu anlatırken merdaneli çamaşır makinesinde beyazları sıkıyordu.
Doğrusu bizim umurumuzda değildi.
Haftada üç gün televizyon yayını vardı ve o akşam hep " Pilli Bebek hem de Uzay Yolu" vardı.
Okuldan gelir gelmez ödevlerimizi yapıp televizyonun karşısına geçerdik.
Siyah beyaz demeye gerek var mı?
Başka renk yoktu ki o zaman.
Renk sinemadaydı.
Eski fırından ekmek almaya giderken sinemanın önünden geçerdim.
Afişlere bakıp dururdum saatlerce.
Bugün,yarın,gelecek program tabelalarında asılı afişlerdeki filmleri ezberlerdim.
Ve mis gibi ekmek kokuları yayılan sokakları koşarak geçer eve giderdim.
Arabacı Muzaffer Kurtuluş kıza izinname yaptırmamış.
Evinde imam nikahı kıymışlar.
Bir hafta sonra gene intihar etmiş.
Tavanda asılı avizenin sapına bir ip bağlamış ve kendini asmış.
Zaten küçücük,kuş kadar bir şeydi.
Annem "Avize kopsaydı kız kurtulacaktı" dedi.
Kızcağız da kurtulmak için intihar etmiş ya zaten.
Arabacı Muzaffer içip içip her gece dövüyormuş avratlarını.
Her gece evden çığlıklar yükseliyormuş.
O gece birden kesilmiş.
"Adamın muhiti kuvvetli kısa zamanda çıkar tevkifevinden" dedi hastanenin mutemedi Rıdvan amca.