11 Nisan 1993 Trabzon gezimizde Ahmet Yaşar Hoca Efendi’yi tanımak dinlemek ve onunla sohbet etmek nasip oldu bizlere. Bu sohbet boyunca kendisinden müstefit olduk. O, binlerce talebe yetiştirdi. Öğrencilerine ve halka Kur’an, Sünnet ve peygamber sevgisi vermek için ömrü boyunca çalıştı. Allah kendisinden razı olsun. 8 Mart 2016 tarihinde Rahmeti Rahmana kavuşan hocamıza Yüce Allah gani gani rahmet eylesin ve mekânı cennet olsun inşallah...
“Kur’an’da 25 peygamber, 124 bin peygamberi temsil olarak anlatılmaktadır. Ramazan ayının Kur’an ayı olarak tanımlanması ve yaşanması gerekmektedir. Ramazan ayı oruç ayıdır. Ramazan, Kur’an ayıdır, Ramazan, ümmet ayıdır…
Müslümanın vasıfları: İyiliği emretmek, kötülükten nehyetmek ve Allah’a iman etmektir.
Gayretullah Müslümanların üzerine tecelli etmiştir.
Gurbette oluşumuz bizim için bir imtihandır.
Asıl vatanımız öbür dünyadır.
Zamana ve mekâna şeref katanlar insanlardır. Asıl şeref insanlardadır.
Türkiye’de 7,5 milyon engelli vardır.
Ashab yarışa katılmıyordu. Asıl vatana (cennete) kavuşmak için yarışıyorlardı.
Neyden garip sesler duyarsınız çünkü eşlerinden ve arkadaşlarından ayrılmıştır. (Mevlana)
Vatan sevgisi imandandır. Vatan toprağın ismi değildir. Toprak vatanın zihniyetinden faydalanır. Doğru ise iyi, kötü ise çirkindir.
İlim, insanı Allah’a götürür.
Her makamın bir ferde ihtiyacı vardır. Bu fertlerin de her zaman yerli olmaları gerekir.
Biz cennetten bu âleme gelişimizin sebebini öğrenmek zorundayız.
Üzerinde yaşadığımız beşinci âlemdir. En yakın âlemden en uzak âleme düşmüşüz.
Darlığa düşmeyen kimseye, kurtarmayı tarif etmek mümkün değildir. Bu cennetteki kimselere Allah’ın sıfatlarını anlatmak gibi bir olaydır.
Biz, Allah’ı tanımak için bizi kendisine muhtaç kıldı.
Allah, sıfatlarını kullarının üzerinde görmek ister.
Allah, nasıl bir sanatkâr olduğunu göstermek için dünya âlemini yaratmıştır.
Tabiattaki her şey kabiliyetini göstermektedir. Müslüman gerçekten görevlerini yerine getirebiliyor mu?
Hz. Âdem ve Hz. İbrahim bütün dünyaya haykırmıştır. Çünkü Kur’an niçin babanız İbrahim diyor da Âdem demiyor? Hz. İbrahim tam bir teslimiyet içindedir. Sevgili oğlu İsmail’i Allah kurban etmek için çaba sarf etmesi bunu bizlere göstermektedir.
Allah’ın yüce sıfatlarını tanıyıp teslimiyetten sonra, insan kemale erer.
Kerametiniz kendi elinizdeki yapacağınız şeylerdir.”
11 Nisan 1993
Trabzon