- 524 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
SENSİZ BÜYÜTMEK BİR SEVDAYI
Zamansızlığım;
Bugün günlerden ne hangi saati yaşıyoruz? Senin gidişinin kaçıncı asırını yaşıyorum? Akıp gidiyor ya zaman ben o zamanın nasıl geçtiğinden haberim yok. Çünkü zaman senin gittiğin zamanda durdu. Bana hayat katan gülüşlerin, bana umut veren cümlelerin, beni benden alan bakışın ve elini tuttuğumda bana güven veren ellerin yok. Geçen her saniye kalbimden feryatlar kopuyor. Söyle be sevgili nasıl kıydın bana? Nasıl bırakıp gittin bu sevgiyi? Hadi beni sevmedin diyelim. Bu sevgi seni alamadı mı? Seni yaşamak bu kadar zor muydu?
Can vermeye değecek bir sevda masalı yaşadım kendimce sana. Peki ya sen sevdiğim zor bir yolculuk sana daha mı kolay geldi? Seni sana sunamam seni sana anlatamam ama yokluğunun en yalın hali ile yaşıyorum seni. Sana anlatmak isterdim hâlbuki. Senin ne olduğunu ne ile bana anlamlar yüklediğini bil isterdim. Ama yoksun işte anlatsam duymazsın anlatabilsem bile anlamak istemezsin. Zor gelir sana bu mesuliyet, zor gelir sana bu sevgi. Belki aşar senin özlüğünü ama sen bil sadece bil sevdiğim…
Anla be zamansızlığım;
Sen benden ne bitebilir ne yok olabilir nede olabilirsin. Bunu ben de biliyorum ama nedense anlamıyor bu kanayan kalbim. Anlamıyorum hatta olmayışını anlamak istemiyorum…
Duymanı istemiyorum artık beni. Çünkü istesem de duymuyorsun ki zaten. Şimdi duymanı istesem duyduğunu hayal etsem yine ben üzülürüm. Yokluğunu sessizce içime kazıdım ben. Su yerine gözyaşımı akıttım kazdığım yerlere ki kurumuyor. Gittikçe derinleşiyor çiçekler açıyor oradan. Derinlerde kökler salıyor da durmuyor. Ne zaman dursun kurusun istesem o kökleşen dallar işte o zaman gözyaşlarım sel olup akıyor sensizliğin çiçeklerine.
Ben ne zaman unutacağım? Ne zaman seni kalbim silecek? Çok zaman oldu çok gittin be sevdiğim. Ama sanki sensizlik daha yeni başlamış gibi, sanki daha dün yanımdaymışsın gibi her şeyin buraya kadar olduğunu daha dün söylemişsin gibi yaşıyorum sevdiğim.
Ben seni hep yarınım bildim. Ne getireceğini bilmeden, ne yaşayacağımı bilmeden düşünmeden kabullendim seni. Senin sevdanın en yakanından olanı nasıl olduğunu nerden bilebilirdim ki? Nasıl hesaplayabilirdim özlemin bu kadar ağır olduğunu? Gerçi bilsem sevmeyecek miydim ki? Ya da daha mı az bağlanacaktım? Ya da içime kazıyacak mıydım bu sevgiyi? Yok be sevdiğim ben bilsem de seni delice severdim. Zamansızlığı yine senin kokunda senin teninde yaşardım. Ve sevdam bunu yaşamak zorundaydım. Yaşamayı seninle bütünlemek zorundaydım…
....İPEK KALKAN....