- 382 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Lafın Gelişi ile Gidişini İyi Hesaplamalı
Laf bu bazen gelir bazen gider. Lafın gelişi ile gidişini iyi hesaplamalı... Öyle her aklına geleni hemen söylememeli insan, sonra araya yakınlarınızla, dostlarınızla buz dağları girer ki o buzlar da bir daha ömrübillah erimez...
Dil kemiksiz bir organdır. Allah da insana iki kulak bir ağız, bir dil vermiş ki bunun hikmetini de iyi bellemek gerekir. İki dinleyip de bir söylemeli, bir konuşmalı... ’’Laf ola kestire başı laf ola kese savaşı.’’ diye ne güzel demişler atalarımız...
Gıybet bir çoklarımızın yaptığı bir davranış kalıbı ki büyük günahlardan olduğu da ayet ve hadisler ile sabittir... Bir insanı sevmeyebilirsiniz, ancak onun arkasından konuşmak, onu yerden yere vurmak, yapılmaması gereken bir davranıştır... Birileri de sizin hakkınızda konuşuyor olabilir... Büyük Mutasavvıf Hazret Mevlana’nın dediği gibi ’’Kusurları örtmekte gece gibi olmalı.’’
Laf lafı da açar bazen sohbet tatlıysa... Güzel şeylerden, sevgiden, aşktan, muhabbetten dem vuruyorsa insanlar, orada ne dedikodu olur, ne de gıybet... ’’Gıybet ölü eti yemek gibidir.’’ Hucurat/12 derler ve eklerler ’’Kim ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır ki?’’
Laflar ağızdan çıkar illaki, ancak akıl süzgecinden geçip de ortaya çıkan laflar, daha güzel, daha hikmetli ve dinleyene etki eden laflar sınıfına girerler... İnsanların laf ile söz ile kalbini kırmak çok kolay olmakla birlikte, hataların tamiri ise yıllar yıllar alabilir...
Çok hata yapmamak için çok da konuşmamaya dikkat etmeli, konuşurken de laflarımıza yalan katmamaya özen göstermeliyiz. Doğruluk her zaman mümin kişinin en birinci özelliklerinden birisi olmalıdır... Dil yarası başka yaralara benzemez, bunu akıldan çıkartmamalı...