- 754 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Fck The System
‘Fck The System’
Bugün sizlere ‘Ölmeden Önce İzlenmesi Gereken Filmler’ klişesi hakkında bilgi vermek istemiyorum. Çünkü, bu klişe ile ilgili bir milyar tane (Mübalağa ettim.) haber vardır. İnsanın hayattan keyif alma durumu elbette kişiden kişiye, ülkeden ülkeye vs… (sosyolojik tespit yapmak için başlamadığımı belirteyim.) değişiyor. Mesela ben, kar yağışını (lapa lapa olmalı ve ertesi gün okul kesin ve kesin valilik kararıyla tatil edilmeli.) karanlık bir odada boynu bükülmüş sokak lambalarının ışığında izlemeye bayılırdım. Şimdi de bayılıyorum ama okullar tatil edilmiyor. Cumartesileri erken kalkıp çizgi film falan izlemeyi seviyorum. Kısaca demek istediğim; keyif almak ne kadar öznel ise ‘Ölmeden Önce İzlenmesi Gereken Filmler’ klişesi de öznel bir alan. Bu nedenle sizlere tavsiye vermekten ziyade kendi öznel ‘Ölmeden Önce İzlenmesi Gereken Filmler’ klişemi paylaşmak istiyorum.
Şunu da belirtmek istiyorum, sizlere otuz kırk film adı vermek gibi bir niyetim yok. Sadece benim öz benliğimde yer etmiş konusu, türü hiç fark etmeksizin ve sıralama yapmaksızın bir liste yazmak istiyorum.
Esaretin Bedeli 1994 (The Shawshank Redemption)
Filmle ilgili tek söyleyebileceğim şey insanın mücadele etmekten asla ve asla pes etmemesi gerektiğini, özgürlüğün hayattaki birçok şeyden üstün olduğunu çarpıcı bir şekilde ve en az 20 orta kalite film değerinde anlatıyor.
(The Green Mile) 1999 Yeşil Yol
Dış görünüşün insanları aldatabileceğini gözler önüne seren film, adalet sistemine ve idam cezasına bakışımızı daha duygusal bir perdeden izlememize vesile oluyor. Ayrıca, film Stephen King romanıdır ve tıpkı Esaretin Bedeli gibi (Ki onu da yazan Stephen Kingdir.) yanlış anlaşılmayla hapse düşen iki farklı karakteri iki farklı yolla anlatmaktadır.
Pardon 2004
Biraz hapishaneler filmi gibi olmuş olabilir ama Ferhan Şensoy’un bu filmini listeye almasam olmazdı. Uzun süre hangi filmleri ne şekilde yazayım ve nasıl açıklamalar ekleyeyim diye düşündüm. Sonuç olarak böyle bir sıralamanın çıkması tamamen tesadüf eseri oldu. Pardon filmi de hapse düşen üç talihsiz arkadaşın kendilerini ifade edecek bir zaman dahi bulamadan önce ‘Demek örgüt üyesisin.’ İle başlayıp ‘Yaz kızım.’ İle devam suçsuzluğunu kanıtlamaya ve bürokratik engelleri aşmaya çalışma olaylarının ‘Türk İşi’ anlatılmış halidir.
(The Green Book) 2018 (Yeşil Rehber)
Son yıllarda izlediğim en güzel filmlerden birisidir kendileri. Her bireyin eşit derecede ait olma hakkı vardır. Ait olmak hayatta kalmak ile, özgürlük ile, eşit ve adil bir yaşam ile eş değerdir. Bizler ailemizle, yetiştiğimiz toplumla etnik kimliğimizle ve inanışlarımızla her şeyden önce ve üstte insan olmak zorundayız. Bu film bizlere ait olmayı Amerikan Irkçılığının zirve yaptığı yıllarda anlatmaya çalışıyor.
(One Flew Over The Cuckoo’s Nest) 1975 Guguk Kuşu
Hapisahne filmleriyle başladık bari akıl hastanesi filmiyle bitirelim. Özgürlük illa hapisteyken insanın elinden alınan bir olgu değil. Film bize bir akıl hastanesinin insanları nasıl yalnızlaştırdığını, çaresizleştirdiğini anlatıyor.
Yani kısaca özetlersem yukarıda bahsetmeye çalıştığım filmler birer kaçış filmidir. Özgürlüğe kaçar insan, toplumdan kaçar, yalnızlığından kaçar, ırkçılıktan kaçar, zulümden ve adaletsizlikten kaçar insan ve eğer gerçekten çaresizse ne hapisanelerin soğuk duvarları tutabilir insanı, ne de deliler hastanesinin demir parmaklıkları. Bu filmleri benim için özel yapan şey ise her bir filmde kendini ifade edemeyen insanlar var, her bir filmde bizler varız; hepimiz bir kaçışın içerisindeyiz.
Joker 2019
Tam yazımı bitirecektim ki, konu buraya gelmişken Joker filmini bu kategoriye sokmasaydım olmazdı. Joker, yukarıda bahsettiğim filmlerin belki de sinema tarihindeki patlaması olabilir. İnsani değerlerin eriyip yok olmasını, toplumsal yozlaşmayı (Dünyanın her yerinde var maalesef ve insanlar iyiye gitmiyor.), her geçen gün çürümeye ve daha da beter kokmaya devam eden sistemi, ezilenleri ve yaşanan toplumsal travmaları çarpıcı bir şekilde anlatmış. Joker’in alt metinlerinde bence yukarı da bahsettiğim tüm filmlerin kurgusu var. Bu elbette Joker filminin başka filmleri anlattığı manasına gelmiyor ama süreç içerisinde hapisanede sabredip cezasını çeken insan tipinin, artık sabretmediğini, sisteme ‘Fck The System’ diye çıkıştığını ve artık ‘Yeter!’ Dediğinin en güzel ve tarihsel anlatımıdır.
Timur KOHEN
YORUMLAR
Öncelikle "izlemesi gereken filmler "ile ilgili fikrinize katılıyorum.herkes kendi listesini yapmalı. Sinema dünyası insanın kendine özel olmalı. Aynı film üzerine binlerce farkli bakış açısı olabilir.
Sizin listeniz için ise; birkaç tanesi benim listemde de mevcut;) tabii vazgecilmezim bir film daha var dracula( f.coppolla) olmassa olmazim diyebilirim.
Keyif veren bir yazıydı tebrikler ve saygılar