- 759 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
KALİTELİ İNSAN’ DAN KALİTELİ CUMHURİYETE , KALİTELİ DEVLETE GENEL BİR BAKIŞ …
Bilinen gerçekleri tekrarlayarak , hiç kimsenin zamanını boşu boşuna ziyan etmek istemediğimden, konuyu , okuyucunun belirli bir anlama, idrak ve kültürel kapasitesi olduğu varsayımıyla çok özet olarak işlemek istiyorum.
Bir, devletlerin yönetim biçimini tarifleyen kavram olan cumhuriyet’in , uygulamada pek çok değişiklikler gösterdiğini biliyoruz. Halkın ( cumhur’un ) egemenliği anlamına gelen bir yönetim tarifi olsa da, Cumhuriyetlerin, uygulamalarında , pek çok açılardan görülen farklılıklar nedeniyle, halkın egemenliğinin nasıl sağlandığı ve konuya ilişkin detaylar önem kazanır.
Evet, halkın sandık başında vereceği oylarla seçeceği yönetimlerce yönetilmesinin sağlıklı bir cumhuriyet uygulaması doğurup doğurmayacağını , pek çok başka faktörler belirlemektedir.
Bu faktörleri, elden geldiğince ve önem derecelerine göre sıralayalım :
- Ülke Anayasaları
- Ülkede geçerli hukuk ve yargı sistemleri
- Ülkede , ülke yurttaşlarının hemen hemen her konuda yaşamını
bire bir etkileyecek olan temel hak ve özgürlükler
Bu temel faktörlerin içerisinde sayılabilecek binlerce diğer faktörler de vardır ki bunlar, uygulanış biçimlerine göre, halkın yaşamını bire bir etkileyebilmektedirler.
Örneklemek gerekirse : Din , Eğitim öğretim , Ekonomi gibi.
Çağdaş dünya ölçeğinde , çağdaş devlet yönetimleri dersiniz bu durumda devletlerin dini olmaz, her dine ve inanca sahip yurttaşlarına da eşit mesafede duran bir devlet yapısı anlaşılır .Kısaca Laik devlet yapısı dersiniz. Ya da, örneğin İran İslam Cumhuriyeti Devleti gibi, yine adında cumhuriyet olan , ancak devletin bir dini, bir dini inancı yönetiminde uygulama aracı olarak kullanabildiği bir devlet yapısını görebilirsiniz.
Çok çok farklılıklar gösterebilen devlet yönetimi organizasyonları vardır dünyada. İsimlendirmelerden daha çok, uygulamaları önemlidir.Uygulamalara gelmek ve bakmak önem taşır. Demokratik standartları nelerdir örneğin.
Din, dil, ırk, mezhep ayırımcılıklarına dayanan baskılar, kısıtlamalar, farklı uygulamalar var mıdır ?, Halkın seçimlerde oylarıyla yaptığı tercihleri, ülke yönetimine nasıl yansımaktadır ? Ülke içerisinde, ülke yönetimine katılmak istendiğinde, siyasi partiler ya da bağımsız adaylar açısından seçilme şartları, genel ve bölgesel ülke seçim barajları nedir ? vs gibi.
Halkın siyasi tercihlerinin, ülke yönetimine mümkün olduğunca tam yansıması gereklidir.Aksi takdirde, ülkemizdeki örnekte olduğu gibi, ülke genelinde % 9,99 luk bir oy oranına sahip bir partinin ülke meclisine tek bir milletvekili bile giremez. Bunun anlamı, toplam seçmen kitlesinin 40 milyon kişi olduğu varsayımından hareket edersek , ülke genelinde toplam 4 milyon insanın oyuna, desteğine sahip olan bir ya da birden çok siyasi partiye, seçmenlerin verdikleri oyların çöp değerine düşmesidir.Halk kitlelerinin siyasi tercihlerinin meclislere yansımamasıdır kısacası.
Anayasalar, hukuk kuralları, yasalar, uygulanmak için yapılırlar. Ancak, bazı ülkeler, anayasalarını, yasa ve hukuk kurallarını tam, objektif ve tarafsız olarak bütün yurttaşlarına adaletle ve eşit uygulamayabilirler.
Bu da ülke yönetimlerinde , halkın büyük sorunlar yaşamasına neden olur.
Temel insan hakları ve özgürlüklerinin de uygulamalarda pek çok biçimde uygulanmadığı, engellenebildiği görülebilmektedir.
Yine benzer bir durum eğitim sistemlerinde de yaşanabilmektedir. Laik devlet yapılarında, laikliği kurum ve kurallar bütünü olarak oturtmuş anayasalarda ve yasalarda bile, yönetimlerdeki iktidarların, uygulamalarıyla laik temelde , çağdaş ve bilimsel bir eğitimden çok, din temelli, bağnaz ve çağdaş bilimden kopuk eğitim düzenleri uygulayabildikleri de görülmektedir.
Kısacası işin özü ve özeti şudur :
İnsan kaliteleri, ülkelerin yönetim biçimlerini ve bunların uygulanış şekillerini de belirleyen en temel faktör halindedir.
Cumhuriyet Bayramımızı kutlarken, cumhuriyetin bir devlet yönetimi biçimi olduğunu ve önemli olanın da uygulamasının detaylarının ne olduğuna bakmak gerektiğini anlatmaya gayret ettim.
Anayasal kurallar ve iç hukuk kurallarının, yargının çağdaş, özgür ve tarafsız biçimde işleyip işlememesi de yine ülkenin genel insan kalitesine ve bunun ülke yönetimlerine nasıl yansıyıp yansıyamadığına bağlıdır.
Çağdışı, bağnaz, din endeksli eğitim sistemleri uygulamalarının , din devleti uygulamaları için uygun insan altyapısı hazırlamak amaçlı olduğunu da düşünmeliyiz. Ayrıca din endeksli siyaset yapan siyasi yapıların, seçmen tabanlarını , din endeksli eğitim uygulamalarıyla arttırabileceklerini düşünmeleri de doğal gelişmelerdir.
Tüm uygulamalar , insanlar tarafından , insanlara hizmet amacıyla yapıldığı ifade ediliyor olsalar da, gerçekte, bireysel çıkarlarını ülke çıkarlarından çok daha önde tutan grupların da zaman zaman ülke halklarını farklı söylemlerle yanıltabildikleri ve kandırabildikleri görülmektedir.
Sonuç olarak ; Kaliteli insan, kaliteli toplum, kaliteli eğitim, kaliteli devlet yapısı ve kaliteli çağdaş uygulamaları getirebilecektir. Gerisi laf-ı güzaftır.
Saygı ile ...
CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN ...
Mert Yiğitcan
29 ekim 2019 / istanbul
YORUMLAR
Mert YİĞİTCAN
Emeğine yüreğine sağlık Mert dost. Altına imzamı atarım. Cumhuriyet insanlara yaşam biçimleriyle , yaşama bakışlarıyla ilgili sunulan bir tercihtir. Maalesef toplumsal bilincini sağlam ve bilimsel temellere oturtamamış toplumlar saydığın tenlerin de zorlamasıyla eğitim, hukuk, bilimsellik gibi bir çok alanda geri kalmaya mahkum kılınıyorlar. Konu derin söz çok.. Ben teşekkür ederek CUMHURİYET BAYRAMINI kutluyorum