- 716 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Anlamadan dinlemeden konuşmayın.!
Günümüzde maalesef aşırı derecede dünyaya bağlı insanlar haline dönüştük
Bu durum İnsana bağlandığı şeyin alışkanlıklarını da getirir ve huy edindirir.
Sohbetlerimizde söylediklerimiz,basın yayın organlarından öğrendiklerimiz veya zan ile itham ettiklerimizin hakkındakiler ne kadar doğrudur biliyormuyuz.
Bir anlık duygusal tavrımız ile karşımızdakini eleştirirken hislerimiz aklımızı nasıl manipule ediyor fark ediyormuyuz.!
Sizleri bilemem ama ben kendime bir öz eleştiri olarak bu yazıyı kaleme alıyorum
Bende bir insanım hata yapmak mizacımda vardır!
Aciziyetimi unutup mahir işler yaptığım kanaatine vardığım anda nasıl bir yanılgıda boğulduğumu geçte olsa anlıyorum.
Hepimizin mayası aynı,toprağı özü aynıdır
Düşüyoruz gaflete delalete,mağrifet bunu fark etmekte olsa gerek..
Bazen hisseden kıssa çıkar bazen kıssadan hisse
Bu gece benim payıma da düşen Halid’i bağdadi ve kıssası oldu
Anlamak ve idrak ederek davranmanın önemi tarihten bu yana her zaman çok kıymetli olmuştur
Günlerden bir gün Mevlana Halid’i Bağda’i Medine’de dolaşırken yaşlı bir adam ile karşılaşır.
Yaşlı adama selam veren Mevlana Halid’i Bağdadi bir nasihat ister bu yaşlı piri faniden.
Ömrünün son deminde bu ihtiyar Halid’i bağdadiye dönerek şöyle der
Yaşlı adam :
Sen sen ol anlamadan dinlemeden hüküm verme!
Bu nasihatı alan Mevlana Halid’i Bağda’i Medine’den ayrılır ve Mekke’ye gelir.
Beytullah’ı tevaf ettikten sonra yüzü Beytullaha bakacak bir şekilde bir köşede oturur ve
Zikir hali ile etrafını seyreder.
Birden gözüne bir adam ilişir sırtını Beytullahın duvarına dayamış bir şekilde oturan bu adam için
kalbinden bu nasıl bir edepsizliktir diye geçirir;Beytullaha sırtını dönmek edepten değildir der.
Sırtını Beytullahın duvarına yaslayan adam birden yerinden kalkar Mevlana Halid’i bağdadinin yanına gelir geçer karşısına ve ona şöyle seslenir.
Sen Medine de bir piri faniden nasihat istemedinmi?Aldığın nasihate neden uymuyorsun!.
Mevlana Halid’i Bağdadi Beyninden vurulmuşa döner üzerindeki şoku atar atmaz kendisinden uzaklaşan bu sır ehli adamın peşinden koşar.
Adama yaklaşınca
Mevlana Halid’i Bağdadi: Efendim efendim diye seslenerek usulca yaklaştı kim olduğunu bilmediği bu garip adama
Özürlerini beyan ettikten sonra bu zat’tan vazife ister.
Sır ehli adam tek bir söz söyler Mevlana Halid’i Bağdadiye
Hindistan’a git dedikten sonra arkasını dönüp gider.
Halid’i Bağdadi aldığı bu emrin üzerine İrşad vazifesi ve heyecanı ile Hindistan’a gider.
Hindistan’da uzun seneler İslami hizmetlerde bulunur Nakşibendi tarikatının Halid’iye kolunu kurarak bir çok halifeler yetiştirir.
Evliyanın Büyüklerinden olan Halid’i Bağdadi bu yaşadığı olayı naklederken bizlere bir konuyu bilmeden anlamadan hüküm vermenin kişiyi yanılgıya düşürebileceğini izahını yapmaktadır
Saygılar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.