- 611 Okunma
- 4 Yorum
- 3 Beğeni
Tereddüt
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
TEREDDÜT
Günlerin eni konu kısaldığı soğuk bir kış akşamı idi. Yükleriyle iyice ağırlaşmış boz bulutlar aşağılara kadar inmiş, kar yağdı yağacak gibi gözüküyordu. Arkadaş toplantısından dönüyordum. Gençken Bankanın bitmeyen mesailerinden karanlıklarda çıkar, hiç korkmazdım. Şimdilerde ise, korkuyor, bir an evvel evde olmak için acele ediyordum. Yollar kalabalık otobüsler doluydu. Neden karanlık basmadan önce yola çıkmadım diye kızıyor, sonrada;
‘’ Zaten kırk yılda bir çıkıyorum, biraz daha oturmak hakkımdı’’ diye kendimi teselliye çalışıyordum.
Otobüse zar zor binebildim. Kimsenin de yaşıma hürmeten yer vermeye niyeti yoktu. Herkes yorgun ve mutsuz gözüküyordu. Kıkbeş dakikalık dur, kalklı yolculuktan sonra evime en yakın durakta indim. Hava iyice ağırlaşmıştı. Paltoma sıkıca sarılıp ağır ağır , artık çıkmakta iyice zorlandığım yokuşa vurdum kendimi. Daha yokuşu yarılamamıştım ki. ağlama sesini andıran bir ses duydum. Durdum ve etrafa bakınmaya başladım. Çalıların arkasına sığınmış küçücük bir köpek yavrusu korkulu, ve üşümüş gözlerle bana bakıyordu. Ne yapacağımı bilemedim. Allahım böyle durumlar hep bana mı rastlardı? Şu on metre önümde yürüyen kadın görmedi mi bu yavruyu? Duymadı mı ağlama sesini? Aslında genç olsaydım o köpek yavrusunu alır, koynuma sokar eve götürürdüm. Ama şimdi öyle mi? Yetmiş yaşını çoktan devirmiştim. Ayrıca da çok yeni kriz geçirmiş, ‘’Kalbimde üç tane stent’’ le dolaşıyordum. Bir de sorumluluğunu yüklendiğim ‘’Demans’’ hastası ablam vardı. Zamanında köpeklerim olmuştu. Onlara sevgiyle bakmış, karşılıklıksız sevgilerini yaşamış çok da mutlu olmuştum.
(Bu güne kadar beni kimse, kapıdan girdiğimde, köpeklerim kadar sevgiyle karşılamamıştır).
Yanımda eve götüremezdim.
‘’ Uzmanlar, önünüzde en az onbeş sene yoksa evcil hayvan almamalısınız’’ der.
O kadar yaşayacağımı sanmıyordum. Ayrıca da uzun kış günlerinde onu iki defa dışarıya çıkaracak gücü kendimde bulamıyordum. Benden sonra da ona bakacak kimse olmayacaktı. Yavru köpeği yanımda eve götürmeye cesaret edemeden, utanarak yokuşu tırmanmaya devam ettim.
Hem ağır ağır çıkıyor hem de düşünüyordum. Ne olurdu sanki yanıma alsaydım. Zaten ablama bakıyordum, ona da bakamaz mıydım? Kim bilir belki on beş seneden fazla yaşardım. O’nun beni karşılaması, kucağımda oturması, sıcaklığını ve sevildiğimi hissetmem, az şey miydi? Ne olurdu günde iki defa dışarı çıkarsam. Hem bu vesileyle ben de hava almış olurdum. Ama en büyük korkum hastalanarak veya bu dünyayı terk ederek onu yalnız bırakmaktı. Kim bilir belki de benden sonra ona bakacak biri çıkabilirdi. Yalvaran bakışları gözümün önüne geldi. Ağlamaya başladım. Bu vicdan azabı ile yaşayamazdım. Evime çok yaklaşmışken, geri dönüp onu almaya karar verdim. Hafif buzlanmış yokuştan hızla inmeye başladım. Bir iki kez sendeleyip, düşecek gibi oldum. Kalp atışlarım hızlanmış boğazıma düğüm oturmuştu. Olsun dedim. Yavruyu eve götürünce bütün bu sıkıntılar bitecek. İçimi sıcaklık sardı. İyi ki bu kararı verdim, yoksa nasıl dayanırdım diyerek beynime de kararı onaylatmaya çalıştım.
Çalılıklara nefes nefese ulaştığımda, ne yazık ki, yavrunun artık orada olmadığını gördüm. Herhalde, benden umudu kesmiş, sığınacak bir yer bulmak için gitmişti. Geç kaldığımı anlamıştım. Çevrede ne kadar aradıysam da bulamadım.
Yere adeta çöktüm. Kalbim ağrımaya başladı. Soluksuz kaldım. Artık eve gidecek gücüm de kalmamıştı. Çalıların önüne oturup, beni eve götürecek birini beklemeye başladım.
Bu yaşa gelene kadar bir çok şeyi halen öğrenemediğimi fark ettim.
Bu ölümlü dünyada tereddütlere yer yoktu.
Hava iyice ağırlaşmış , hafif hafif kar attırıyordu.
AYTEN TEKİN
YORUMLAR
Ayten Tekin
Ayten Tekin
Beş aylık bir yavru kedinin üç aylık sahibi olarak, ayrı bir hassasiyetle okudum yazınızı. Onlarla yaşamaya başlayınca insan bakış açısının da farklılaştığını hissediyor adeta. Önceden de aşırı merhametimden şikayetlenirken, hayatımıza minik kedimiz girdikten sonra dışarıdaki canlılara karşı daha bir duyarlı hale geldik. Yazı bu yönüyle de, nihayetindeki mesajı ile de çok güzel kaleme alınmış. Kaleminize, kelamınıza bereket.
Tebrik ve selam ile.
Ayten Tekin
Ayten Tekin
Seçici Kurula çok teşekkür ederim. Beni tekrar yüreklendirdiler.
Seçici Kurula çok teşekkür ederim. Beni tekrar yüreklendirdiler.