Kaşla göz arsında hikaye şiir
KAŞLA GÖZ ARASINDA
(annemin çamaşırları)
Kaşla göz arsında nasıl olunursa
işte öyle bir yerdeyim
iki arada bir derede
Kaş’a gitsem çatık
göze gitsem
göz yaşı
İki ateş arasında isli bir kazanın altındayım
bazı et kaynar bazı dert
anam bahçede kavurma yapardı kazanda
bulgur kaynatırlardı
çamaşır hanenin
çamaşır kazanında da aklansın diye
çamaşırlar kaynardı buğu buğu
en etkili en yürek hoplatan
korku filmlerini biz taa o zamanlar görürdük
bahçede boydan boya iplere asılan çamaşırlar
ipe asılıp kuruyan kışın ayazından donan
çamaşırlar iyi saatlerde olsunlara
ya da gulyabaniye
taş çıkarırlardı
en etkili en korkuncu ki hayalet misali
iki yana açılan frenk gömleklerinin kolları
toplayıp da sıcak oturma odasına geldiğinde
korku kalmazdı
misler gibi kokarlardı
annemin çamaşırları
iki yaşamak arası dar bir boğazdayız
dille dilber arasındayım
bülbülle gül sevdasını da
sırası gelince anlatacağım
şimdi uzun bir hikaye deyip
savuşturmak ki maksadım
teferruat babında henüz maksada da varamadık
olamadık maksut
olaylar yaşamaktayız
doğumla ölüm arası bir nefeste
iki ateş arasındaydı onlar da
bir gün bir geldi
gitmek bilmedi
bir gün biri konuştu
bir gün biri düştü
bir gün biri öldü
insanlar çok öldü
en çok öldük
gülmek nedir bilmeden
ne buralıydılar ne oralı
umursamadı kimse olmadı oralı
sevdaları onların da yaşamaktı
sevmekti
kimseye zarar vermeden
zarar görmeden
kaldım yerle gök arsında
adım insan
kanatsız kuşuyum yerin göğün
bi sıkımlık canım var
kaşla göz arasında bir yerdeyim
kaş’a gitsem
çatık
göz’e gitsem
göz yaşı
Yüksel Nimet Apel
17/Mart/2014/Pazartesi/Bodrum
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.