- 414 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
3. Tokat Kitap Fuarının Ardından
3.Tokat Kitap Fuarının Ardından
“Yapılacak mı? Yapılmayacak mı?”, ”Tokat’ta Kitap Fuarı olur mu?” tartışmalarının yaşandığı üç yıl öncesi geride kaldı ve Tokat her geçen gün güzelleşen ve rayına oturan Kitap fuarlarının 3.sünü de başarı ile tamamlayarak eleştirmenlerden, yazarlardan ve özellikle yayıncılardan ve halkımızdan özellikle de minik öğrencilerden tam not alarak “4. Kitap fuarı ilk 3.ünden de güzel olacak” temennisi ile son buldu. Tokat’ta olamadığı için fuarı gezemeyen mesajlarla üzüntülerini ilettiler. Fuarın güzelliği İstanbul’dan Hakkari’ye kadar Tokatlıların gururu oldu.
Tokat’ lı yazarlara stand ayrılıyor. 3 yıldır gözlemlediğim bu standda yerel yazarlar nerede ise “herkes benim kitabımı alsın ama ben başkasının kitabını almasam da olur “havasında olduklarını gördüm. “Ben başkasına değer vermeyeyim ama başkası bana değer versin” şeklinde davranmak ne kadar etik siz düşünün. “Küçük adamların büyük havaları vardır” sözü ne kadar doğru söylenmiş. Hatta “ben senin kitabını almaya değer görmüyorum ama sen her sene benim aynı kitabımı defalarca al çevrene hediye et” havasında olanları da gördük. Bence hiçbir yazar hiçbirinden daha az değerli değildir. Ünlü olmak veya çok satan kitabın yazarı olmak başka. Çok satan olmak başka çok okunan olmak başka. Bazı yazarlar var ki, kitabı çok satmaz ama elden ele okunur. Tanınır kitapları. Demem o ki, birisinin sana değer vermesini isterken, “ ben acaba ona değer verdim mi? “diye düşünmek lazım. Senin kendine ne kadar değer verdiğin kadar başkalarında ne kadar iz bıraktığımızda önemli. Sen kendini değersiz görmezsen başkası da değersiz görmez tabii.
Tokatlı yazarların bazılarına söyleşi yapılması bazılarına yapılmaması da hoş olmadı. Her Tokatlı yazar hiç olmazsa 3’erli gruplar halinde kısa da olsa söyleşi yaparak kendini halkımıza tanıtmalıydı. Bazı yerel yazarların, ulusal yazar sayılarak bazılarının sayılmaması okurların tepkisine de yol açtı. Çünkü her okur sevdiği yazarı ulusal ve faydalı görüyor. Eleştiriler daha güzel bir fuar için, birilerini yermek için değil. Her insan değerlidir ve emek verip kitap çıkardıysa saygı görmek ister. “Tebrik ederim” demek bile onu mutlu eder. Yerel yazarları tanıtmak açısından ben zaten köşemde röportajlar yapıyorum. Röportaj ve görüş açıklamak istemeyen ve “soruları yolla, cevaplayayım” deyip de cevaplamayan insan da az değil. Kimseyi de zorla tanıtamıyoruz, karşımızdaki insan bizi anlamazsa biz onu nasıl tanıtalım.
Okumadan yazan çok. Şiir kitapları da çok sayıda yayınlanmış. Halkımız şiiri dinlemeyi sever ama okumayı pek sevmez. Zaten fuarda söyleşilerde bunu bilen yazarlar bol bol şiir okudular. Yazmadan önce çok okumak bilgi birikimi yapmak önemli. İnsan yazdıkları ve davranışları ile uyumlu olmazsa da etkili olamıyor.
Daha önce de yazdığımız gibi geçen seneki 15 gün uzundu. Bu sene ideale dönerek 9 gün olması güzeldi. Standların dizilişi, güzeldi.Fuar çadırı bazen kalabalıklarda bunaltacak kadar oldu. Kimisi kapalı Pazar yerinde olsun dedi. Kimisi fuar alanı olsun. Ancak kitap fuarı şehir içinde olmalı. Neden derseniz fuara gelenler hep arabası vasıtası olmayan öğrenciler, çarşıda gezen emekliler, fuar alanı şehir dışında olursa herkes gidemez. Bence en ideali yeni yapılan Taşhan önündeki meydan. Gelecek yıllarda çadırın fuar alanının havalandırılmasına dikkat etmek gerek sanıyorum.
Yayıncılarla konuştuk. Yayıncıların hemen hepsi ve kitap imzalamaya gelen yazarlar memnun ayrıldılar. Hatta kitap imzalamaya gelen yazarların bazılarının kitaplarının fuar bitmeden imza günü bitmeden satılması yazarları mutlu etti. Sokaklara kadar taşan imza günleri güzeldi
Fuarda en çok ilgi gören yazarda tabii ki en ünlü olan İlber Ortaylı Hocaydı ve okurları gerçekten hocaya sahip çıktı konuşmasında salonu doldurdu ama kitapları çok miktarda fuarda olmasına rağmen sanırım kitapları istenen düzeyde satılmadı. “Bir ömür Nasıl Yaşanır” kitabı hocanın 70 yılı aşkın ömründen geçen tecrübelerini anlatıyor. Bizde fuarda alarak okumaya başladık. Gençlere bu kitabı tavsiye ederiz. Tecrübeli İnsanlardan faydalanma rehberi olan bu kitap bu yaşta bizlere de çok şey öğretiyor. İlber Ortaylı gibi birkaç ünlü yazar daha gelse fuar daha hareketli olacaktı. İlber Hoca Tokatlı köşe yazarları ile bir çaylı veya yemekli toplantıda bir araya gelseydi daha iyi olurdu. Umarım o da yerel yazarlardan öğrenecek şeyler bulurdu.
Tokat belediyesinin öğrencileri fuar alanına taşıması, onbinlerce öğrenciye yemek vermesi, fuarda her zaman görevlilerin çaba harcaması gerçekten de güzeldi.
Milli Eğitim Müdürlüğünün kitap alarak okullara hediye etmesi de gerçekten güzel okul kütüphanelerinin zenginliği öğrencilerin “okulumuzda kütüphane mi var ki okuyalım” bahanelerini de yerle bir edecek kadar güzel. Z kütüphanelerin güçlendirilmesi gerçekten önemli . Okullarda sık sık yerel yazarların öğrencilerle buluşturulması ve imza günü yapılması en az ünlü yazarları davet etmek kadar önemli bence.
Her yerde fuarları valilik ve belediye ile Üniversiteler düzenliyor. Kitap kataloglarında Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi logosunu aradık ama bulamadık. Bu güzel organizasyona Üniversite de dahil edilmeliydi. Ama bazı hocalar, Mesela Prof.Dr Dürdane Yanar, Prof.Dr. Yusuf Yanar, Adem Eroğlu, Prof.dr. Süleyman Serdar Karaca şiir gecelerinde ve imza günlerinde gözümüze çarpan hocalar oldular. Üniversitenin şair öğrencisi Mücahid Karaçınar her zaman fuardaydı. Standlarda görev alan öğrencilerde hem yazarlarla sohbet etmenin hem kitaplarla okuru buluşturmanın mutluluğunu yaşadılar. Hocaların kitap ve şiir sevgisi gerçekten de gururlandırıcı. Üniversitemizin ilerde fuarların organizesinde görev almasını önemli buluyorum. Sivas kitap fuarında Cumhuriyet Üniversitesi güzel katılım sağlamış ve şiir gecelerinin şiirlerini antoloji yaparak okurlara hediye etmişti. Rektör Alim yıldız da bu şiir gecelerinde bulunmuş ve tüm şairleri tebrik etmişti.
Hatasız kul olmazsa hatasız organizasyonda olmaz tabii ki. Birileri görülmeyen hataları görerek söyleyecek ki göremeyen de farkına vararak düzeltmeye baksın.
Milli Eğitim Müdürlüğünün okullardan öğrencilerin azami oranda getirilerek yazarlarla buluşturma ve yazarları okullara davet etmesi gerçekten güzel, Tokatlı Yazar ve karikatürüst “ Yetiştirilmiş Hayatlar “ kitabının yazarı Demirhan Kadıoğlu’nun 30 sene sonra mezun olduğu Yeşilbağ Okulunda öğrencilerle buluşması çok duygulu olmuş. Dermirhan bey, çok mutlu olduğunu ve okuldaki söyleşide göz yaşlarını tutamadığını anlattı. Her imza gününde yanında olan Demirhan beyin hanımını da gerçekten takdire şayan. “Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” sözü ta da Kadıoğlu çifti için söylenmiş sanki. Demirhan beyi 30 yıl önce yetiştirme yurdunda destekleyenler fuarda da yalnız bırakmadı. Bunlardan biri de Azam Yazıcı ağabeydi. Vefa ve dostluk bu fuarda da kendisini fazlası ile gösterdi.
Kitaplarımı yayınlayan AZ kitabın sahibi Yazar şair Adem Özbay ile sohbet ettik uzun zaman sonra. Şule Şahin Onunla güzel şöyleşi yaptı Tokat gazetesinde. 5 yıl önce Pazarlılar derneği daveti ile Tokat’a gelen ve 2 günde 5 konferans veren Adem ÖZBAY , 5 yıl aradan sonra Tokat’ı görmekten mutlu olduğunu söyledi. Geçen sene “Merhaba Hayat ben Geldim” kitabından okullara bizim aracılığımızla 1 koli gönderen Adem Özbay, okurların geri dönüşünden çok memnun olduğunu ve bu kitabın yeni baskısı yapılınca gene yollayacağını söyledi. “Çocuklarımız yeter ki okusun biz onları kitapsız bırakmayız” dedi. “Recep Yazıcıoğlu’nun Liderlik Sırları” kitabımız da yenilenen baskısı ile yakında okurları ile buluşacak. Tokat’ı seven yazar dostlara selam olsun.Biz razı olduk Allah da razı olsun.
Pek çok yazar ilk defa Tokat’a gelmesine rağmen bazıları da Prof.Dr İhsan Süreyya Sırma gibi 30 sene önce Recep Yazıcıoğlu vali iken sık sık geldiği Tokat’a yeniden gelmenin mutluluğunu yaşadı. Sırma’ya “sizi görünce Recep Yazıcıoğlu aklıma geldi” dedim duygulandı. Recep Yazıcıoğlu da hocayı sever her sempozyuma davet ederdi. Güzel insanları sevdikleri bir kitap fuarı ile 30 yıl aradan sonra bu vesile ile yeniden hatırlamak güzel şey. Güzel insanlar aradan 30 -40 yıl geçse de unutulmuyor. Sevgi ve insana değer verme işte böyle iz bırakan bir şey. Böyle güzel izler bırakmak her kişiye değil er kişiye nasip oluyor işte.
Fuarın güzel olmasına çaba harcayan her fırsatta fuarı gezen Milli Eğitim Müdürü Küçükali ve ekibi Kezban hanım, Mustafa Uçurum, Ali Bal, Nevriye Hanım, Abdullah Gürbüz, gerçekten de takdiri hak ettiler.
Fuara her fırsatta gelen Vali Dr. Ozan Balcı ve Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu “Oku” emrini iyi anlayan iki yöneticimiz olarak kurumlarının her türlü imkanını sunarak fuarın daha güzel olmasını sağladılar.
Fuara Ankara’dan gelerek renk katan Osman Baş, Prof.Dr Ertuğrul Yaman ile günübirlik İstanbul’dan gelerek okurları ile buluşan Aykut Karlı, Ayten Turan , Erdem Kaya da takdirlerimizden payını aldılar. Keşke söyleşi de yapılsaydı bu hemşerilerimizle… Ben zamanında bu yazar dostlarla röportajlar yapmanın mutluluğunu yaşamıştım.
Fuarda her yerel yazara çiçek gönderen Milletvekili Kadim Durmaz yazarları ve ailelerini mutlu ve memnun etti. ”Bir demet çiçek insanı mutlu edecek” misali.
İki yıldan beri fuarı organize eden İbrahim Özbay, Çizgi Kırtasiye Mehmet bey, Bilal Mutlu, sunuculuğunu yapan sunucu Ateş bey gerçekten fuarın güzel olmasına çaba harcadılar. Tokat gazetesi sahibi Fatih Kılıç her fırsatta fuardaydı zaten.
Naci Bayburt, Erdoğan Oğultekin, Demirhan Kadıoğlu, İsmail Zengin, Tolga Akpınar, Bilal Sami Gökdemir, Ferit Delen, Sevda Türküsev, İhsan Süreyya Sırma, Osman Baş, İlhan Koçgöz, Kamuran Özdemir, Hatice İpekli , Süleyman Erkan , Emin Ulu , Mücahid Karaçınar ile sohbet ettik. Fuardan tüm yazarlar memnun ayrıldılar. Onlarda biliyordu ki, fuarı organize edenlerde insan hata yaparlar. Önemli olan bu seneki ve önceki sene hataların ilerde olmaması.
4. Tokat kitap fuarında buluşmak temennisi ile… Herkese sevgiler..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.