1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
608
Okunma

Siz bilmezsiniz de..
Dedemle ilgili epey maceramız oldu.
Osman Dedem rahmetli hayırsever biriydi. Dilencileri falan asla boş çevirmezdi.
Bir dilenci gelmiş, Dedemin verdiğiyle yetinmemiş olacak ki "Osman Ağa, yanıma birini ver de köyü beraber dolaşalım" demiş.
Dedem de dilencinin yanına beni verdi. Beraber köyü dolaştık. 11-12 yaşlarında falan ancak varım. Herkes beni sever. Allah razı olsun hiç kimse boş çevirmedi. Bir verecek olan üç verdi, beş verdi. Herkes fazlasıyla verdi.
Epeyce bir şeyler birikti. Dilencinin ağzı kulaklarında. Hasılat çok iyi.. tadı damağında kaldı..
Tadı damağında kalmış olacak ki, aynı dilenci ertesi yıl gene gelmiş, dedemi bulmuş. Dedem "Hadi oğlum, şu dürzüyü bir daha dolaştır" dedi. "Ben utanıyorum, dolaştırmam" dedim.
Dedem ısrar ediyor. Ben kabul etmiyorum.
1,5 km falan ötedeki bizim bağın yanında, Uzun Tarla’daki harmana kaçtım. Dedem de peşim sıra harmana geldi. Babam rahmetliye "Mısdafa, bu senin oğlun dilenciyi dolaştırmıyor" diye şikayet etti. Babama da aynı cevabı verdim. Babam "Neyse, bu sefer de dolaştırıver" dedi. Benim dolaştırmaya hiç niyetim yok. Tarlanın içine doğru anızdan koştum, babam da peşimden. Anızların ayağıma batmasına falan aldırmıyorum. Babam kısa sürede yakaladı, "Bak döverim, git şu işi hallet" dedi. Baktım pabuç pahalı, artık harmanda durmanın darağı da geçti.
Köye döndüm. Dedem de arkamdan geliyor. Ben yivriğim. Daha çabuk geldim. Ümmühan Teyzemgilin evinin orada bir yerlere saklandım. Evlerimiz bitişik. Teyze oğlanları dedemi görecek şekilde durup durumu bana aktarıyorlar. Dedem dört döndü bulamadı.
Dedem beni bulamayınca kendisi dolaştırmaya kalkmış. Bir kaç ev sonra yorulmuş. Dilenciye kendin dolaş demiş.
Daha sonra Dedemin baston menzilinin dışından ben de olayı takip ettim. Dilenci kendi başına dolaşınca kimse bir şey vermemiş ki.. Veren olduysa da çok az. Hasılat oldukça düşüktü. Benimle topladığının onda biri bile değil.
Dedem artık beni görüyor "Köpoğlu köpek, bak dolaştırmadın adam bir şey toplayamamış..!!" dedi.
"Bana ne yav" dedim.
Tam hayal kırıklığı, tam hevesi kursağında kalma durumu..
Bir daha da gelmedi o dilenci.
Suat Zobu
(Yaşanmışlıklardan)
.