Namaz 2
Daha önceki müslüman toplumlardan beri kılınan namaz , kamil şekliyle son din olan islamda vücut bulmuştur. Diğer peygamberler ve ümmetleri kendine has keyfiyetiyle bu ulvi ibadeti ifa etmekteydi.Allah a bir şekilde yönelmekteydi. Bize düşen onların Allah a yaklaşmak gayesiyle ilerlediği bu yolda dümdüz hiçbir yere sapmadan ilerleyebilmek... Eskiler bir hedef belirlediklerinde ucunda ölüm dahi olsa bunu gerçekleştirirlermiş.Ancak bu şekilde bir yaşam tarzına sahip insanlara Allah çıkış kapıları lütfeder.Bizimde onlar kadar hedefimizde sebat göstermeye ve insan olmaya çalışmamız gerekir. Hakiki İnsan melekleşmeye ve bir melek kadar duru olmaya çalışır ibadetiyle.Yüce mevla bu yakarışta ona çeşitli hediyeler verir ve onu boş göndermez.Veyl olsun namazdan hiçbir nasip alamadan geri dönüp günahlar içine batıp her türlü şerre ait şeyleri işleyenlere.Şerlerden sakınmak için bir insanın gururunu ayaklar altına alması lazımdır.Namazın gurur kırıcı yanı müthiştir.Normalde insan burnunun dikine giden bir varlıktır.Sağına soluna bakmadan her işin üstesinden gelebilecek tek kişi kendisini zanneder.Bu bir yanılgıdır. Etrafında kendisi gibi iş görebilecek milyonlarca insan vardır.Bu farklı olma hissiyatı eninde sonunda normal bir seviyeye gelecektir.Secde ile gururu kırılan insan yüce yaratıcıya karşı mütevazı bir şekilde yönelmektedir.Bunun geri dönüşüde muhteşem olacaktır.Malum şeytana secde emri verilir ve bundan kaçar. H.z Adem ise secdenin kıymetini bilenlerdendir.Namazı aradan çıkarmaya çalışmak bir meziyet değildir.Onu özenerek kılmaya çalışmak bir fazilet işidir.İbadette bütün benliğinle Allah a yönelebilmek esastır.Bunu yapabilen kimse kulluk şuuruna erme adına çok önemli bir mesafe katetmiştir.Bazen hüzünlenir bazen seviniriz ibadet esnasında , ama doğrusu ümit ve korku arası bir denge tutturabilmektir.Soğuk duş etkisi oluşturmalı namaz bir anda, insanı kendine getirmeli.Gelecek vakte kadar bu gerilim onu kötülüklerden ve şerir insanlardan korumalı ve muhafaza etmelidir.İç yorgunluğunu da yine frenleyen namazdır.Tam herşey üstünüze geliyorken tam bunaldım bir manada bittim dediğiniz anda yardımınıza namaz koşar.Sürekli bir şekilde onunla rabbe yalvarıştan daha ehemmiyetli birşey yoktur.Ama ne dediğini bilerek kendinin farkında olarak ona yönelme.Kimileri vardır ki namazda olmanın edep ve adabından çok uzak hareket etmektedirler.Yoğun bir ibadet temposuna ayak uydurmak onlar için pek zordur.İşte bu noktada alınması gereken tedbirler bir bir hesaplanmalı ve ibadette ihlas ve samimiyete giden kapılar bir bir açılmalıdır.İbadette derinleşememenin sebeplerinden biri olarak da zaman gösterilmektedir ki bu tamamen dayanaksız bir gerekçedir.Namaz bizim en önemli yapmamız gereken görevdir.Onun üstünde birşey yoktur ki ilk ona zamanımızı ayıralım.Namazdan kaçmaya çalışmakta, sorunlarımızı çözememektedir ve o birgün karşımıza kesinlikle çıkacak ve kendisine ilgi ve alaka göstermeyenlerden hak talep edecektir.Belimizi ve boynumuzu bükecek şeyin arzu edilen ölçüde namaz gerçeğini kabullenmeyişimiz olduğunu bilmek gerekir.O zaman namazdan kaçmak veya kaçmaya çalışmak kesinlikle çözüm değildir.Doğru olanı bulmak için ruhumuzun ihtiyacı olan namaza eğilmek ve onunla hem dem olmak gerekir. Bırakmak kolay olanıdır, şeytan vesveseleriyle yanlış olana yönlendirmekte ve tatlı bir edayla bize "ne olur bırak şunu , herşey güzel olacak" detirtmektedir.İçsel dünyamızda böyle bir çıkışa karşı hemen tedbirimizi alacak ve böyle şerre kanalize olmuş bir fikre asla evet demeyeceğiz.Bu şer düşüncelerden kaçarken büyük insanlar önderimiz olmalıdır.Bu büyük insanlarla Allah bizim gibi insanlara çıkış kapıları ihsan eder.Ters düz olan şu dünyaya Hz Muhammed SAV gibi ibadette derin, kendisini Allah a vermiş, dünyevi hiçbir beklentisi olmayan, uhrevi olan şeyleride Allah rızası için isteyen en seçkin insana ihtiyaç vardır.Hz Muhammed SAV nasıl ibadet ederdi? Bunu anlamak çok zor ama şunu biliyoruz; ibadetinde o kadar derindi ki önüne çıkan her türlü engeli bununla aşıyordu.Biz Hz Muhammed SAV gibi olmanın ne demek olduğunu bilemesek de onu anlamak için gayrete gelebiliriz.Sonuçta onun gittiği yolu takip etmeye çalışmak bile büyük bir şereftir.Sizin bir kayığınız olsa ve sizin yanınızdaki kıyıda bulunsa ve ihtiyacınız olan herşey karşı kıyıda bulunsa, bile bile bu kayığı yakarmısınız? Aynen onun gibi Hz Muhammed SAV in ibadet şuuruna binilmeden bu deryalar geçilemez ve karşı kıyıdaki ihsan edilen nimetlere ulaşılamaz.Noksanlarımızı tamamlama adına örnek alacağımız zatın özelliklerini dikkatle irdelemek gerekir.Bugün olmasa da ilerleyen zamanlarda çok işimize yarayacak bu araştırma sürecini ciddiye almak boynumuzun borcudur.Ne biliyorsunuz! bu gün Hz. Muhammed SAV in getirdikleri gerçeklere sahip çıkarsanız yarın mahşerde de size sahip çıkarlar.Sizin için bir pasta hazırlasam ve kremasını koymasam kremşantiyi eklemesem ve pastasınada kabartma tozu katmasam, nasıl bu, pasta olmaktan uzaksa, aynen öylede Hz. Muhammed SAV in kıssalarının olmadığı ve ibadet hayatının anlatılmadığı bir hayat tarzıda kulluk şuuruna erme bakımından büyük bir eksikliktir.Bize bakan yönüyle gerçek manada aşığı olmamız gereken kamil insan, Hz Muhammed SAV dir. İbadete hazırlanırken nasıl bir amel silsilesi içine girmiş, yatarken nasıl, kalkarken nasıl yapmış, eğer araştırıp bu bilgilerin bir kısmına ulaşabilirsek namaz hayatımızı aydınlatma adına bize düşenlerin bir kısmını yapma yoluna girmiş olacağız