Günler, günleri, aylar, ayları, Seneler, seneleri kovalar vaktin nasıl geçtiği bilinmez.

Bebeklik, çoçukluk, gençlik derken 40 yaşına ne zaman geldiğini, 50 yaşını nasıl geçtiğini anlamazsın bile hayatında...

Bazıları mecazi olarak, zaman saat durmuş der ama, hiç bir zaman vakit durmaz hep ilerler.

Gençliğin nasıl geçtiğini anlamazsın bile, bir rüzgar gibi gelir geçer, Yüzlerde çizgiler derinleşir ihtiyarlık lekeleri kahverenginde, elde, ayakta sağda, solda çıkmaya başlar.

Eski hatıralar, yaşananlar anlatılmaya başlanır.

Namaz ve oruç borcunu tamamen ödeyenler ve kendilerinde fesatlık olmayanlar daha mutludur.

Umutsuzluk, asla Müslümana yakışmaz.

Zararın neresinden dönersen kardır.

Cennetten kovulanın vesveselerine hiç inanma o sana şoyle fısıldar, bugüne kadar yapmadın bundan sonramı kendini kurtaracaksın, yapma diye, rahatını bozma diye sürekli fısıldar.

Kesinlikle o lanetlenmişin fısıltılarına itibar etmeyin

Rabbimizin merhametinden hiç ümit kesmeyin

Günahlarımıza tövbeler edin ve şuna inanın, Yüce Allah ne diyor bana yaklaşana ben daha çok yaklaşırım.

Yaratanın koruması altına girene kim Zarar verebilir? hiç kimse

Selam, Sevgi ve Saygılar