Kutsal Doğa
Yaşamakta olduğumuz evrenin kutsallığına ilişkin çokca hikâyeler anlatılmaktadır. Kutsal metinlerde dahi doğanın önemine vurgu yapan tanrısal buyruklara yer verilmektedir.
Öykülenen o ki;
Tanrı, evreni yaratma görevini, Mikâil adını verdiği, son derece kudretli, becerikli, yufka yürekli, anaç ziynetleri ile süslediği Meleğine takdir eder.
Tabiat Ana olarak tüm doğanın sevgisini kazanmayı başarmış olan, Melek Mikâil, aynı zamanda, cömertliği ile ün salmıştır.
Envai çeşit bitkileri, hayvanları, canlıları üretme becerisini sergilemekten son derece mutlu olurmuş.
Doğanın becerikli hükümdarı, Mikâil’in en büyük hassasiyeti, son derece şefkâtli, yufka yürekli olması imiş.. Kırılgan, dokununca hemencecik ağlayan, narin bir kalbe sahipmiş.. Şarıl şarıl göz yaşları, çağlayan olup taşar, şimşek olup çakarmış..
Kardeşinin göz yaşlarına dayanamayan bir başka melek var mış. Azazil..
Doğa tatlısı, son derece cömert, duygu yüklü anaç Mikâil Meleğini üzen, karşısında Azazil Meleğini bulurmuş.
Azazil’in ise hiç mi hiç acıması yokmuş..
Tâbiât Ananın bizlere, tanrının sınırsız olanaklarını sunmak için ne kadar içten, ne kadar özenli ve de eşsiz cömertliğine ilişkin kısacık bir pasaj idi..
Uçsuz bucaksız doğamız, biz insanlara sunulmuş lütuflardan oluşmaktadır. Değerini bildiğimiz oranda değerleniriz, kutsallaşırız.
Doğamızın şefkâtli, anaç Meleğine de selâm olsun.
Sağlıcakla kalın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.