düş yağmuru
hadi gidelim şu bulutun altına
ya ahmak oluruz ya da aşk
hem yağacağı da belli değil ya
hadi rüzgar dağıtacak bak
oyalanma
bırak hırka alma üstüne
üşürsen ceketimi veririm- diyeceğim amma
ceket giymem
çünkü düğmeli şeyleri sevmiyorum
çünkü düğmeye karşılık ilik açacak çok şey
ve ben iliklenmek istemem
iliklemek de istemem
hay bu iliği kim doladı dilime
sensin geveze..
hayret çabuk hazırlandın bu defa
-da o kol çantası ne iş
koluna kolum dururken
neyse..
bak baştan söyliiim"
hayır bu arka mahallenin sokak ağzı
baştan söyleyeyim,
bulutun altında sarılmayalım
zira elektrikleniriz şimdi kamuya açık alanda
sonra paratoner oluruz
gök baba kızdığında
işte başladı yağmur
birazdan çakar şimşek
bak şair gibi bakıp durma
kendimi sanıyorum.....
az daha dursak mı henüz ıslanmadık aşkım
saçların yapış yapış
adımlar tıpış tıpış
tam kıvama geldi bak
sıcacık tatlı bi öpüş
dur bi dur
kapama gözlerini hemen
okuduğun bir düştü
yazdığım ıslak kalem..
YORUMLAR
Başlığını görünce “baştan” işin içinde bir düş var dedim.
Kalemin ıslaklığı akıtmamış mürekkebi buda ustalık esintisi.
Makasımız haddinden muzdarip olsada, vakitli kesmiş şiiri :)
fransız
çıtayı aşmamak gerek
bilhassa kamuya açık alanda