- 444 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Böylesine bir güzellik varken, dünyaya kazık çakarak yaşlı halimizle o kazığa bir at mı koyun keçimi bağlayacağız?
Bazen insan kalmayı ne çok istiyor bu dünyaya kazık çakmak için lakin sonra etrafına bakınca tanıdık bir yüz bulamayınca insan nasıl olur ne hale düşer diye bu korku çekince ile istemek istemiyor, ben böyle düşünüyorum sizleri bilmem derken sizlerde benim gibi etten kemik ve düşüncelerle birlikte yoğrulmuşuz, sizlerde istemezsiniz. Bir trajedi olan tanıdık bir yüzle olmamanın ıstırabını çekmeyi elbette ki istemeyiz, işte bu nedenle bazen ölmek gerekiyormuş ki ölüyoruz diyorum. Yoksa yaşlılıkta hastalığın pençesinden nasıl ölümle huzur bulacağız?
Bizdeki ben hep ben derken, kaçamazken, kaçtıkça yakamıza yapışırken nasıl kaçıp kurtulacağız ki? Varlığımızı bu yalnızlığın ortasına nasıl dikeceğiz ki, yeşermez ki!
Ölüm ki geride bir iz bırakabilirsek gitmek için, bir iz bırakmanın sancısını yaşayarak iz bırakarak gitmekten daha mutlu ne olabilir ki? Oturduğumuz yaşadığımız ortam bizim değilken, nasıl dünyaya kazık çakabiliriz gitmeden hep bu dünyada kalarak?
Yaşarken hayal kırıklıkları bizlerin gönlünde derin kırılmalar yapsa da, sabırla karşılarsak bunun karşılığını almamız için ölmemiz lazım ki karşılığını görelim. Yani yaşarken hesap vereceğimizi bilerek yaşarsak bu gönlümüzdeki kırılmalar ölümden sonra yeniden sabrımızın karşılığında tamir edilerek, kırılmamış gibi yeni olacak! Muhteşem! Hatta muhteşem ötesi bir durum!
Böylesine bir güzellik varken, dünyaya kazık çakarak yaşlı halimizle o kazığa bir at mı koyun keçimi bağlayacağız? Gitmek varken vakti gelince, kalmanın bir manası anlamı yok iken neden manasızlık içinde ıstırap çekelim ki? Öyle ise bu dünyamızı farklı dekorlarla süsleyerek geride kalanlara bırakalım ki, bu anlamda ahiretimizi bu dünyada süslemiş olalım, yoksa bu dünyada gitmeden önce bir şeyleri göndermez isek orada ne bulacağız ki? Bu dünyayı karanlık derin acılar içinde bırakırsak orada bizi sizin de benim gibi bildiğiniz gibi, karanlık ve derin acılar bekliyor olacak. İç huzuru arayanlar ayarak bulanlar, bulunca dağıtanlar haliyle ahirette de iç huzuru bol bol bulacaktır. Rabbim dünyada iç dış huzuru arayarak bulmanın derdine düşenlerden ve bulunca da bizi dağıtanlardan eylesin inşallah, âmin vesselam, selamlarımla.
Mehmet Aluç