- 299 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖYLE BİR HİKAYE/ BÖLÜM – YEDİ
ÖYLE BİR HİKAYE/ BÖLÜM – YEDİ
Odama çekilir çekilmez, Ayfer’i aradım. Daha telefonunu ilk çaldırışımda açtı.
‘’ Kızım telefon elinde mi bekliyordun?’’
‘’ He evet canım, ne haber? Aramanı neye borçluyuz?’’
‘’ Sana ihtiyacım var buluşalım.’’
‘’ Saat kaçta buluşmak istersin?’’
‘’ Öğleden sonra senin evde buluşalım. Sonra ben seni bir yere götüreceğim.’’
‘’ Bana uyar.’’
Telefonu kapattıktan sonra, biraz daha kitap okudum. Esnemeye başlayınca hemen yattım. Bugün yaşadığım tatlı yorgunluktan sonra, uyumam zor olmadı. Sabah sekize doğru gözlerimi açtım.
Mutfaktan mis gibi kızarmış ekmek kokusu geliyordu. Hemen giyinip annemin yanına gittim.
‘’ Ooo bakıyorum küçük hanım bugün erkenci.’’
‘’ Dalga geçme anne bugün işim çok onları halletmem lazım. Öğleden sonra saat dörde doğru Ayfer’le buluşacağım.
‘’ O adamla ne zaman buluşmayı düşünüyorsun kızım?’’
‘’ Annee bugünkü programımda onunla buluşmak yok.’’
Çabucak bir şeyler atıştırdıktan sonra evden kaçar gibi çıktım. Önce minibüse binerek Bakırköy’e gittim. Başka bir minibüsle tekrar geri dönüp, Oktay’ın evine geldim. Evde yoktu, bende evde olmasını beklemiyordum. Markete gidip biraz alış veriş yaptıktan sonra, yeniden eve dönüp, biraz temizlik yaptım. Aldıklarımın bir kısmını buzdolabına yerleştirdi. Daha sonrada Oktay’ı aradım. Telefonunu hemen açtı.
‘’ Nasılsın hayatım?’’
‘’ ben iyiyim. Şimdi senin evdeyim biraz etrafı toparladım. Cağım. Daha sonra arkadaşımla seni tanıştırırım.’’
‘’ Gitmeden bana uğrasana?’’
‘’ Yolu tarif et gitmeden evvel sana uğrayayım aşkım.’’
Yola çıkmadan, eve bir kere daha alıcı gözle baktım. Gerçek yuvam burasıydı. Ağır, ağır merdivenleri çıkarak, antreyi geçtim ve dış kapıyı açtım. Hiç acele etmeden, ‘’yürümeye başladım. Oktay’ın dükkânını elimle koymuş gibi buldum. Bana ufak bir dükkânım var derken, oldukça mütevazı davrandığını anladım. Hiç bu kadar kitabı bir arada görmemiştim.
Beni görünce gözlerinin içi parladı. Bu adam beni gerçekten seviyor. Ayağa kalktı, bana sıkı, sıkıya sarıldı. Durur muyum bende ona sarıldım.
‘’ Şuraya otur hayatım’’ dedi. Gösterdiği yerde minicik minyatür bir koltuk vardı. Oturdum.
‘’ Evde biraz değişiklik yaptım, İnşallah kızmazsın?’’
‘’ Yok, hayatım niye kızayım. Sabah, sabah gelmen benim için sürpriz oldu.’’
‘’ Esas sürpriz için hazırlıklı ol, söylüyorum. Bu gece seninle beraberim. Sana on dakika sonrasını düşünmeden sabaha kadar sarılacağım. Ama şimdi çıkmam lazım. Öğleden sonra arkadaşımla buluşacağım biliyorsun.’’
‘’ Tamam, hayatım, bir an önce git ve işlerini hallet. Geç kalma çay bahçesine çıkarız.’’
Saat biri geçiyordu, Ayfer’in kapısının önündeydim. Beni karşısında görünce şaşırdı.
‘’ Seni bu kadar erken beklemiyordum kızım?’’
‘’ O zaman bende gider sözleştiğimiz saatte gelirim.’’
‘’ Haspama bak bir de surat yapıyor. Gel önce sana sarılayım, sonrada içeri gir.’’
Salona geçtik, biraz hasret giderdikten sonra,
‘’ Aç mısın? Bak mutfaktan güzel kokular geliyor.’’
‘’ Gelirken bir şeyler atıştırdım. Şimdi otur karşıma anlatacaklarımı dinle.’’
Anlattıklarını dinledikten sonra, biraz düşündüm. Arkadaşım burnundan kıl aldırmayan, havalı bir kızdı. Ama elli yaşında bir adam karşısında çaresiz bir kız çocuğuna dönüşmüştü. Çok mu seviyorsun diye sordum, tahmin bile edemezsin diye cevap verdi.
‘’ Tam olarak benden ne istiyorsun Buse?’’
‘’ Senden istediğim şu, bu akşam Oktay’ın yanında kalacağım. Bizimkilerden arayan olursa, oyalarsın. Anlaştık mı? Yapamam deme. Gerekirse beni de oynarsın. Biliyorsun seslerimiz çok benziyor.’’
‘’ Bu işten benim kazancım ne olacak?’’
‘’ Sana en kısa zamanda dondurma ısmarlarım.’’
‘’ Anlaştık arkadaşım seni seviyorum. Ha bir de adamı fazla yorma.’’
‘’ Terbiyesiz, şimdi bir şeyler yiyebiliriz.’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.