- 816 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
BİR MAHKUMUN HİKAYESİ/KODES
Soğuktur mapushane duvarları....
İçeri ilk girdiğinizde şaşkın biraz ürkek çekingensinizdir.
Sanırım ilk kez girenler için geçerli.
Bir kaç kez girince alışıyormuş insan..
Küf kokusu hiç sevmem diyenler için hiç uygun değildir.
İşin en kötü tarafı gardiyanlardan çekmezsiniz aynı koğuştaki mahkumlardan çektiğinizi.
Bir de sizi bilinçli olarak ters görüşlü koğuşa vermişlerse bir değil bin mahkumluk çekersiniz
Önce sizi umursamaz aldırmaz görünürler tek başınaysanız kendilerine çevirmeyi denerler.
Beceremezsiniz bir türlü onlar gibi olmayı...
Onlar ibadet ederken çekirdek yemekten başka çareniz yoktur.
Gece yarıları türbe olur fetonun koğuşları..
Göstermelik konan küçücük Atatürk resmi örtülür.
Feto’nun büyük resmi, konur.
Sabahlara kadar arapça dinlemek zorundasınız..
Bazen aşka gelip hu çekerken acayip çığlıklar atarlar.
Tecavüze mi uğradı bütün koğuş diye 4 kişilik koğuş odanızdan çıkarsınız.
Manzara hep aynı kendinden geçmiş. ağlayan inleyen kadınlar .
Neyse bunlar en azından kendilerini dövmüyor diye şükredersiniz.
Beni buraya neden koydular anlamadım diye düşünürken bir gece infazınız verilir uzun masada anlamazsınız .
Aynı gün gözünüz kapalıyken meçhul bir şek,lde banyoda düşüp sakatlanmışsınızdır.
İki kere gitmişsinizdir gardiyan eşliğinde devlet hastanesine.
Ancak doktorlar bile seni damgalamıştır.
Feto’cu bu diye sunarlar seni doktorun önüne..
Ben feto’cu değilim. deseniz de kim dinler sizi...
Gazetede yazdığınız makalaler . sitelerde yazdığınız fetoya ettiğiniz küfürler eleştiler boşaymış belli...
Size fetocu diyenlerin fetocu olduğu yılları bildiğiniz için mi buradasınız .
Nedeninize bir anlam ararken...
Gözleriniz köpüklü iken kıç kadar küçük banyoda nasıl kayarak omur kemiğiniz kırdığınızı düşünürken.
Halinize acıyarak sizi günler sonra doktora sevk ettiren kadın gardiyana güvenmek zorunda kalarak herkesi tekerlekli sandalye ile ambulansa taşırlarken sana uygulanan seykden mi anlamadın?
Omurganda 5 kırıkla seke seke bindirildiğim cemse de çektiği şeyden acının hesabını kim verecek?
Tabi ki hiç kimse.
Hastanede çektiğin ağrıların dahiliyeye bağlı olduğu düşünülerek (!) ki hiç bir baş gardiyanın ya da gardiyanın tıbbi bilgisi yoktur. Onları görevi mahkumların başında bekçilik yapmaktır.
Gel gör ki.senin kırığını dahiliye uzmanına ’bir şeyi yok, numara yapıyor’ diye ön teşhisi basurdur. deyip bir de basur muayenesi yapılması insanın sinir kat sayısının ne kadar artabileceğinin delilidir.
Onların duymadığı biran yakalayıp doktora yalvarsan da "benim omurgamda kırık var
oturamıyorum. kalkamıyorum., tuvalete gidemiyorum basurum yok’ desende nafile.
Sonradan öğreniyorsun ki teşhis çoktan hapishane müdürü ve kadın başgardiyan tarafından konulmuş.
’Bari beni cemseler de hoplata hoplata götürüp getirmeyeydiniz ’diye asker gardiyanlara dert yanıyorsunuz.
Çocuklar çaresiz emir kulu., Komutanlarının sözünden çıkamıyorlar. Bunu bildiğiniz için onlardan fazla istekte bulunamıyorsunuz..Komutan desen kolundaki pırpırı sanki hapishane müdüründen almış. Asker değil 7
müdür koruması...
Komutanla gardiyanlar al takke ver külah.. Hele bir erkek gardiyan var ki... Sivile çekip eşek sudan gelinceye kadar dövülecek cinsten..
Fetocu olmadığımı o da öğrenmiş.. Tabi hiç bir ’.. to’ cu olmadığım açık ve alenen belli..
Yok illa bir "to" cu olacaksın bu ülkede sağ salim yaşamak için herşey mübahdır dersen. rahatsın
Yoksa benim gibi bir koğuş infazında bir gece yarısı 12 kemiğin birden fetocu abla taraından kırılırcasına darp edilir, sakat kalırsın.
Kırık olan 5 kemiğine rağmen hiç bir tedavi görmeden yürümek için kızın tarafından alınan metal yürütgeç darbeleri ile öldüresiye vurulan ölüm vuruşlarından sağ çıkabilmek.12 kırık da burada edlillnir . Etti mi ömurganda 17 kırık..
Bu durumun şans neresinde-?
Bütün koğuşun gözü önünde Ölümle burun buruna gelerek baygın bir şekilde ambulansla hastaneye giderken bilincin yerinde değildir.
Tam da bu sırada ifaden alınır.
Tabi sen konuşamazsın. Kendi bildikleri gibi alırlar ifadenizi gözlerinizi açtığınızda imzalatırlar ifadenizi. Kendi kendinie düşüp 12 kaburga kemiğinizi kırmak tıp litaratürüne girecek bir durum olsa gerek..
Aylarca hastanede hapishane koğuşunda kusmuklarının içinde yatarken kızın sayesinde tutuksuz yargılanmayı hak edersin.
Davaların sürer tabi ki.
Artık eksik bir sivil olarak yukardaki koğuşa gidebilirsin. Doktorlar bir başka ilgilenir burada.
Oysa aşağıda durumun farklıydı..
Sabıkalısın gibi davranıp vebalı gibi kaçmazlar artık..
Tutuksuz yargılanacaksın artık...
Artık nezarethane koğuşunun başındaki askerler beklememektedirler..
Yukarıda asker yoktur artık sivilsin .
Ama omurgan kırık sakat. tekerlekli sandalyeye mahkum...
ilk ameliyatında kemikler tutmaz kancalar ile. Hayda..
Evin burnunda tüterken 1 ameliyat daha. Bu kez çimento dökerler 1.5 ay sonra.
Bir süre daha hastenede yatarsın. ama hala özgür değilsin..
Bir gün taburcu olursıun.ambulansla kımıldatılmadan kendi yatağına kavuşabilirsin..
Kımıldamadan geçirdiğin günlerde hala tutuklusundue aslında.
Özgürlüğün bir hapishane koğuşunda pespaye bir hafız fetocu bir karı tarafından alınmıştır.
Vatan sevmenin karşılığı buysa ben almayayım..
Çünkü vatan ben de sözde sevmeye karar verdim.
Özde seversen hapsi boyluyorsun. Tamam da kimin için?
Beni aşağılayan üç kuruş maaşa çalışan gardiyan için mi.? Yanlı davranan hapishane müdürü için mi?
Benl linç etsinler diye fetocu karıların içine koyan devlet için mi?
Kıçı boklu şalvarlı bir fetocu abla tarafından öldürülmek için mi?
Yine ne varsa benim Tanrım da var..
Beni bütün kötülüklerden korudu..
Koruyacak da...
Sahte değil. Gerçek..
Bir gariplik var bu işte. Fetocu bana saldırıyor. Beni fetocu olarak oraya tem olarak atanlar seyrediyor.
Bu bir oyun mu? düzmece mi?
Şimdi ben mi feto yanlısıyım yoksa diğerleri mi?
Bir gerçeği gördüm. Fetodan göz boyamak için alınanlarda var.
Bunu fetocuların içinde yattığım zaman gözledim.
Beraati gelen kadın salya sümük çıkıyor.
İçeri girende sanki düğün evine gelmiş gibi mutlu.
Bu da insanın kafasını kerıştırıyor..
Beni o koğuşa neden atttılar acaba?
Hala düşünmekteyim.
Gülce Şeren/27..09.2019
i
YORUMLAR
Üzücü demek ne ki
Yaşayan bilir, gerisi lafta üzülür ancak
Maalesef her şey istismar ediliyor
Bir problem tanımlanıyor, gerçek suçlular ortalıkta gezerken, sistemin üstüne yıkıldığı insanlar
FETÖ konusunda öteden beri eleştiri yapanlar FETÖ'cü oldu, yıllarını FETÖ ile geçirenler oldu masum
Yukarlarda namusa boğulanlar, vicdan muhasebeli basın açıklamaları yapıp, vicdanım sızlıyor nasıl bu FETÖ'ye kandım ya da fark etmedim deyip özür dilemek kâfi
Aşağılarda, halk arasında ise vay efendim Bank Asya ile iş yaparsın haa! Denilmek suretiyle suçlananlar, yahu Bank Asya serbest bir banka değil miydi? Hukuken meşru bir banka değil miydi?
Kamuda, iş yerlerinde yaşın yanısıra kuruda yanar hesabı ayıklamalar
Vatana ihanet yukarıdan aşağı irdelenir kardeşim, aşağıdan yukarı mı sorgulanır?
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket hanımefendi
Saygı ve selamlarımla...
levent taner tarafından 10/3/2019 7:05:20 PM zamanında düzenlenmiştir.
Gülce Şeren
Teşekkürler güzel yorumunuza..