8
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1302
Okunma
Evet şaşkın vatandaş !
Aslında sana şaşkından çok daha ağır sıfatlarla hitap etmem gerekiyor ama malum site kuralları...
Madem ki ’’Sultan Vahdettin- Sultan Mahvettin’’ demişsin, madem ki Türk Milleti adına manifesto yayınlamışsın o halde öğren bazı şeyleri de ondan sonra yaz.
Edebiyat sitelerinde yazılar yazdığına göre mutlaka bilirsin Orhan Veli’nin şu şiirini:
Ne atom bombası
Ne Londra Konferansı
Bir elinde cımbız,
Bir elinde ayna;
Umurunda mı dünya!
Bu şiiri bildiğine göre en azından ’’Londra Konferansı ’’ Diye bir şeyi de duymuş olman gerekir.
Şimdi biraz tarih dersi...Çok ihtiyacın var çünkü.
İşin doğrusu 1840 Yılından beri Osmanlı Devletini daha sonra Türkiye Cumhuriyetini ilgilendiren pek çok Londra Konferansları yapılmıştı. Orhan Veli’nin bahsettiği Londra Konferansı işte bunlardan 11 Eylül 1945 Tarihli konferanstı.
Bu konferansa ABD, Sovyet Rusya,İngiltere, Fransa, Çin katılmıştı. Konu II. Dünya Savaşı sonrasında dünyaya yeniden şekil vermekti tabii ki.
Bizi ilgilendiren tarafı neydi peki?
Bizi ilgilendiren tarafı İtalya ile aramızdaki 12 Adalar meselesiydi.
Konferansta konseyin dört üyesi 12 Adanın Yunanistan’a verilmesini talep ettiler.
Orhan Veli 12 Adalar bir daha geri dönmemek üzere Yunanistan’a verilirken ülke insanındaki bu umursamazlığı dile getirmek için yazdı bu şiiri.
Ancak Türk tarihi açısından çok önemli bir başka Londra Konferansı daha vardı. İşte o Londra Konferansının tarihi de 21 Şubat- 12 Mart 1921 idi.
Yani Türk ordusu I. İnönü zaferini kazanmış, bu zaferin kazanılması üzerine İtilaf Devletleri telaşa kapılmış ve Türkleri yapılacak bir barışın esaslarını görüşmek üzere Londra’da bir konferansa davet etmişti.
Etmesine etmişti ama kendisince uyanıklık yapıyordu. Çünkü Konferansa hem Osmanlı Hükumetini hem de TBMM den temsilci katılmasını isteyerek Türk tarafı arasında ikilik çıkarmak, böylece avantaj sağlamak istiyordu.
TBMM Başkanı Mustafa Kemal Atatürk, öncelikle konferansa doğrudan çağrılmadıkları takdirde temsilci göndermeyeceğini belirtti. İtilaf Devletleri ( Öncelikle İngiltere ) ’’ Tamam, dediğiniz gibi olsun ’’ Demek zorunda kaldı.
Londra konferansına Osmanlı hükumeti adına Sadrazam Tevfik Paşa’nın başında olduğu bir heyet, TBMM adına ise Bekir Sami Bey’in başkanlık ettiği bir heyet gönderildi.
Konferansın ilk gününde Türk tarafı adına ilk söz Osmanlı sadrazamı Tevfik Paşa’ya verildi.
Tevfik Paşa kürsüye geldi ve aynen şunları söyledi:
’’ TÜRK MİLLETİ ADINA SÖZ SÖYLEME YETKİSİ TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNE AİTTİR. Ben sözü Türk Milletinin gerçek temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisine bırakıyorum.’’
Evet şaşkın vatandaş !
İşte o gün bu gündür Türk Milleti adına söz söyleme, beyanatta bulunma yetkisi sadece ve sadece Türkiye Büyük Millet Meclisine aittir. Ama ne yazık sen hep aşağıladığın Osmanlının ve vatan haini İlan ettiğin Vahdettin’in sadrazamının tüm dünyaya haykırdığı bu gerçeği bilmiyorsun. Bilmediğin gibi öğrenmek için bir zahmete de katlanmıyorsun.
Evet, Türk Milleti adına söz söyleme yetkisi sadece ve sadece Türkiye Büyük Millet Meclisine aittir. Bir de mahkeme kararlarının başında ’’ YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA ’’ İfadesi bulunur. Yani Türk Milleti adına bir karar verme yetkisine sahip ikinci organ da mahkemelerdir.
Sen tek başına ne TBMM sin ne de mahkeme...Bu yetkiyi kullanamazsın. Türk Milleti sana Türk Milleti adına manifesto yayınlama yetkisini vermemiş çünkü.
Sadece TBMM ve mahkemelere ait olan bu yetkiyi gelişigüzel kullanmak suçtur.
Burada tabii ki site yönetimine de bir çift söz söylemek gerekiyor:
Böyle bir suça göz yummak, görmezlikten gelmek de işlenen suça iştirak etme anlamına gelir ki o da suçtur.
Yazdığın bir yazının devamlı ana sayfada görünmesini sağlamak için sık sık kendi yazına yorumlar yazmak ise acizliktir.
RESİM:
Londra Konferansı günlerinde Sadrazam Tevfik Paşa ( Sağdaki ) [ Görüldüğü gibi Osmanlı, son zamanlarında Şapka Devrimini çoktan yapmıştır. Tek eksiği bu konuda bir yasa çıkartıp yürürlüğe koymamış olmasıdır. ]