sevişmek ustalık isterdi ...



yanmak harın doruklarında bir masa gibi düşün her şey çıplak , ter koku yatak ve izlenme telaşı hatta heyecanların renkli zevklerindeki gülümseme ...


kadın saçları ile geçeği okşardı adamın gülüşleri dokunurdu odanın havasını , kadın kuş gibi bilmiyordu aşkın yansımalarındaki güzelliklerini , adam bitmişti bir daha olsa yeniden denize girer gibi gökyüzüne bakar gibi düşün içinde seftali kokusu ve papatya ayazı vardı , korkmadan sevmeli dedi adam ,


kadın ürken bir serçe sarıl ve gözlerini kapat geceler uçsuz bir bıçak hadi yorgunluk değişimin lutfu sen güldürürsün gecenin kanatlarını ya beni benden alan kokun gülün ince yaprağı gibi teninin bereketli üryanları dedi adam


kadın coşku idi nehir gibi taşları toprakları hatta dünyamı değiştirirdi , yağmur gibi elleri vardı dokunsam yanardı ruhum bakınca ölüyordu yüreğim nefesim kısık ateş gibi olurdu konuşmak gecelere kaldı hep her sabah yeniden doğmuş gibiydi kadın saçları alev sarısı gözleri kırmızı bir yangın yeri idi


adam ölmek bu dedi senin benzerliğine ulaşmam yokluğundaki her gün yaşanmayan ihtiyaç denklerim yoktu kadın bir sen vardır yalnızlığın soğukluğunda birde tenindeki güç ben senden almak istiyordum yaşam gülüşlerini ve bana olan saygının ürkek bakışlarını dedi adam


kadın ellerin ve parmakların ile bir çiçeği uyandırdın lütfen kırma coşkun ve ilaç olan ruhun ile yaşam kıyımda beni kutsa gölgelerin ve bana olan saygının her bir duygusunda sana yemin olsun ki içim dışım sana sadece sana ürkek ve sana tutku ile tırmanan bir gün , saçlarının uzunluğu aşkın güzelliğidir unutma sen artık bende hüküm sürmektesin her nefes alışımda büyürsün sol yanımın derin uçurumunda...



aşk ve sevgi ile kutsa o seni yaşam ışığına götürür . unutma