- 412 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
BOŞ VER GİTSİN
Hastalıklar dünyayı sarmış durumdadır. Dünyanın her tarafını sarmış olan yaygın hastalıktan biri de boş ver gitsin hastalığıdır. Hayatın anlamsızlığını içinde barındıran bu tarz hastalıklar, gündelik yaşamımızın bir parçası olmuştur. Hele hele Müslümanlar arasında yayılan bu salgın hastalık, Müslümanları materyalist zihniyetin kucağına atmaktadır.
Dükkâna girersin dükkâncıya sorarsın: “Abi bu mallar ne kadar da pahalıdır? Dükkâncı: “Boş ver gitsin” der. Televizyonda şu kadar insanın öldüğünü yanındakilere mırıldanırsın, yine kulağına; “Boş ver gitsin” nidaları gelir. “Şurada şu kadar insan zina etmiş” desen “Boş ver gitsin” sözleri hep yankılanır durur kulaklarınızda. Ülke coğrafyasının ne tarafına giderseniz gidin, hep bir ağızdan: “Boş ver gitsin” sözlerini duyarsınız…
Bu hastalığa yakalanan ve bununla yaşamaya devam eden insanların iki dünyası da zindan olur. Bu umursamazlık ve vurdumduymazlık Müslümana hiç yakışır mı? “Müslüman diğer kardeşleriyle baş ve gövde gibidir.” Hadis-i Şerifini ve “Müminler müminlerin kardeşidir”, ayetinin manasından ne kadar da uzaklaşmışız? Emir ve yasaklar konusunda bir Müslümanın vurdumduymaz olması asla beklenemez. Hele hele kişilerin ferdi ibadetlerde umursamaz olması kişiyi İslam safı dışına atabilir. İslam nizamı bir hayatla kucaklaşmayı beklerken hâlâ biz nefsimizin ve ümitsizliğimizin esiri olabiliyorsak bizde bir hal var demektir. İnsanı aşağıların aşağısına indirebilen bu hastalık, Müslümanların yaşayan bir ölü olmasına sebebiyet verecektir. Yaptığı ferdi ve içtimai ibadetler hususunda salahiyetsiz davranan kişiler, hayatını düzeltme safhasını bu gidişle kıyamete kadar göremeyecektir. Bu hastalıkla bütün dert ve kederlerinin gittiğini zanneden insanlar battıkça batıyor. Bu şuna benzer; balın içine düşmüş bir sineğin çırpındıkça daha da batması gibi.
Yaptığımız her amelin muhasebesini kendi kendimize veremiyorsak ve günümüzü günümüze eşit yapıyorsak bizde yanlış giden bir şeyler var demektir. Bugün Allah için ne yaptın? Sorusunun cevabını her akşam yatağımıza uzandığımızda kendimize veremiyorsak ipin ucunu kaçırmışız demektir.
Gayri Müslim’in hastalığını kendimize ilaç olarak görmemiz benliğimizi kaybettiğimizin en belirgin delilidir. Hayatın iman ve cihat olduğunu unutuyorsak, yaşamımızda bir bozukluk var demektir. İslam davasının birer tuğlası olacağımız yerde adeta ona da engel olmaktayız. Aydın kesimden din adamlarına varıncaya kadar bu “Boş ver gitsin” lafzını bulursun. Bu vurdumduymazlık devam ederse, cemiyetin çökmesi için hiçbir neden yoktur.
Müslümanların iyi düşünmeleri ve iyi muhasebe etmeleri gerekir. Müslüman, en ufak bir olayın farkında olmalı ve onu derinlemesine incelemelidir. Büyük suçların faili küçük suçlardır. Elinize aldığınız cetvelle bir açı çizmeye çalıştığınızı düşünün. Çizmeye ilk başladığınızda, açının derecesinin hiç önemsenmeyecek kadar küçük olduğunu görürsünüz. Fakat bunu, alanını genişletip çizimi uzattığınızda, o küçük dereceli açı inanılmaz bir alanı kapsayacaktır. O küçük açıyı baştan kapatsaydınız, ne küçük alanın ne de büyük alanın telef olduğunu görecektiniz. Müslüman, en önemsiz gibi görünen hataları bile hafife almamalıdır. O küçük hataları, enine ve derinine düşünerek hatasını zaman geçirmeden düzeltmelidir. Ufak hataları boş verirseniz, ister istemez kendini büyük hatalarda gösterecektir.
İnancımızla bağdaşmayan bu boş ver gitsin hastalığını derimizi kazırcasına üzerimizden atmalıyız. Faizler neden yenir? Dolandırıcılık neden yapılır? Zina ve diğer ahlaksızlıkların nedeni nedir? Yetim hakkı yemenin ve rüşvet alıp vermenin neler kaybettirdiğini, sarhoşların neden çoğaldığını, dolandırıcılık ve hokkabazlığın neden yapıldığını muhasebe edip kendimize çeki düzen vermeliyiz.
Toplumda var olan buna benzer suçların neden ileri geldiği karşısında hâlâ duyarsız ve umursamaz davranırsak Yüce Rabbimiz bütün bunların hesabını bizlere sormaz mı? Bizlere ilaç diye yutturulan bu zehirli hapları kusmanın zamanı gelmedi mi? Sil baştan buna başlamamız gerekir. Boş ver gitsin hastalığına bir çare bulamazsak hâlâ milyonlarca, milyarlarca insanın zehirlemesine göz yummuş oluruz. Boş verenler, boş verdirenlerin kölesi olmaya mahkûmdurlar. Bu kölelik zincirinden hiç kurtulmazcasına bu bataklıkta kaybolup giderler.
Hiçbir fiili ideal edinmeyen Müslüman bu hastalığın içinde kokuşmuş olarak kalacaktır. Mücadele hırsından ve inancından yoksun bir Müslüman dünyada düşünülemez. Geri kalmışlığımızın nedeni İslam’a ve onun emirlerine boş vermişliğimizdir. Aslına bakarsınız Müslümanın Cihat ve iman ruhunu söndürmek için tezgâhlanmış bu oyun günümüzde görevini yapmıyor değil. Nefislerinin esaretine düşmüş Müslümanlar boş vermişliği adeta prensip haline getirmişlerdir boş ver gitsinlerle. Biz, dünyaya adaleti bu umursamazlıkla mı getireceğiz? Kendimizi hamlıktan ve çürümüş meyve olmaktan kurtarmış rüyasına yatırıyoruz her gece…
Boş versin idealinin en büyük tahriflerinden biri de ümitsizliktir. Müslümanları kötümserliğin kucağına atan boş versinler, yeşeren filizlerimizi bir bir makaslamakta ya da susuz bırakıp kurutmaktadır. Boş vere vere ne hâle gelmişiz? Hâlâ düştüğümüz yerde yatıyoruz. Bizde ne his ne ideal ne de İslam’ı yaşama ve yaşatma arzusu var? Böyle bir toplumun felaha ermesi beklenemez. Halk vurdumduymaz, yönetici vurdumduymaz…
İslam’ın ruhuna aykırıdır miskince yaşamak ve kabuğuna çekilerek dünyadan bi haber olmak. Muzu yemeden muzun tadını bilemezsiniz. Vurdumduymazlığın ve boş versin gitsinlerin meyvesini yiye yiye dudaklarımız ve dillerimiz şişmiş, beyinlerimiz körelmiş ve aklımız ziyan olmuştur. Biz, bunun farkında bile değiliz. Üzerimizdeki külleri silkip atarak, toplumu saran bu hastalılardan kurtarmak için elimizden geleni yapmalıyız.
Kölelerin kölesi olmak gerçekten insanlığın en büyük sorunudur. Bu dertleri yıkmak ve temizlemek için önümüze engel olarak çıkan umursamazlık, vurdumduymazlık ve boş versin gitsin hastalıklarını yok etmeliyiz. Her hayır işin önünde engel olarak duran bu hastalıkların üzerine gidersek diğerleri çorap söküğü gibi arkasından gelecektir. Yeter ki hayatımızın ruhsuz ve dinamiksiz yaşamına neden olan bu hastalıkları bünyemizden atmak için mücadele verelim…
1990/Konya
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.