- 574 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
KİM TAKAR DÜNYA BARIŞ GÜNÜNÜ. BUGÜN UŞAK'IN KURTULUŞU.
Söyleyince kızıyorlar, yazınca ’’Atatürk Düşmanı’’ oluyoruz.
Bugün sosyal medyaya yani meşhuuur face booka bakıyorum cemi-i cümle Atatürkçülerin(!) Neredeyse tamamı ’’ 1 Eylül Dünya Barış Günü Kutlu Olsun.’’ Mesajları yazmışlar.
İşin komik tarafı da nedir biliyor musunuz? 1 Eylül aslında barışın günü filan değildir. Çünkü Dünya Barış Günü denen bu olayı ilk icat eden Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, yani bir yerde günümüzün Rusya’sı ve onun yoldaşları olan Varşova Paktı üyesi ülkeler 1 Eylül 1939 da Almanların Polonyayı İşgal etmesine izafeten 1 Eylülü Barış Günü olarak kutlamaya başlamış. Ne zamana kadar? Varşova Paktı dağılana kadar.
Bu arada söz konusu olan şey barış olunca Birleşmiş Milletler durur mu? O da kolları sıvamış. ’’ En harbi barışçı biziz. Yedirmeyiz böyle bir günü Varşova Paktına, elin Moskof Ayısına’’ Demişler ve 1981 Yılında her Eylül Aynının üçüncü Salı gününü ’’ Uluslararası Barış Günü ’’ İlan etmiş ve kutlamaya başlamışlar.
7 Eylül 2001 de yine BM Genel kurulu bir karar vermiş ve demiş ki ’’ Bundan sonra her senenin 21 Eylül Tarihi Uluslararası Barış Günüdür.’’
Şimdi burada dikkat edelim biraz.
SSCB nin icadı olan şey ’’1 Eylül Dünya Barış Günü.’’ Buna karşılık BM in icat ettiği şey ’’21 Eylül Uluslararası Barış Günü.’’
Ama?
Ama bir ’’ Dünya Barış Günü ’’ Daha var. Onu da Katolik Kilisesi, yani Vatikan, yani Papalık icat etmiş ve 1968 Yılından bu yana 1 Ocak Tarihini Dünya Barış Günü olarak kutluyor.
Velhasılıkelam yaklaşık bütün dünyada Dünya Barış Günü ( Uluslararası Barış Günü olarak ) 21 Eylül’de kutlanıyor ve işin aslına bakacak olursanız dünya devletlerinin de böyle bir günü öyle pek ipledikleri yok.
Türkiye’de peki?
Türkiye’de senelerdir 1 Eylül’de yani SSCB ve Varşova Paktı darmadağın olsa bile herhalde hatırasına hürmeten olsa gerek bizimkiler Dünya Barış Gününü 1 Eylül’de kutluyorlar ve işin en komik tarafı bugün Rusya bile 1 Eylül’de bir Dünya Barış Günü kutlamazken yeryüzünde sadece Türkiye ve KKTC de Dünya Barış Günü 1 Eylülde kutlanıyormuş.
Türkiye’de 1 Eylül Dünya Barış Günü olayı en çok da 1990 lı senelerde üzerinde fazla durulan bir konu olmuş. Yani ülkemizde Kürt sorunu ( aslında pkk sorunu ) dediğimiz sorunun adeta bir iç savaşa dönüştüğü yıllarda...Pkk nın hem en çok insanımızı öldürdüğü hem de ’’ Sevgi, Barış, Kardeşlik’’ dediği yıllarda yani.
Bizimkiler maalesef bu 1 Eylül’ü ve onun Dünya Barış Günü olduğunu hiç unutmuyorlar ama çok önemli bir şeyi unutuyorlar nedense. Ben hatırlatınca da kızıyorlar.
Ya hu.
1 Eylül çok çok daha önemli bir olayın yıl dönümüdür.
Yukarıda yazdığım gibi Uşak’ın Yunan işgalinden kurtuluşunun 97 Yıl dönümüdür.
Şimdi denilebilir ki ’’ Biz Türkiye’nin 81 İlinin tek tek Kurtuluş günlerini bilmek zorunda mıyız?’’
Hemen belirteyim ki 81 ilin hepsinin bir kurtuluş günü yok zaten. Mesela Antalya’nın düşman işgalinden kurtuluş günü diye bir gün yok.
Neyse...Türkiye’nin bütün illerinin kurtuluş günlerini bilmeniz gerekmiyor elbette ama Uşak’ın kurtuluş gününü bilmeniz gerekiyor. Hele de kendinize Atatürkçü diyorsanız mutlaka bilmeniz gerekiyor. Çünkü 1 Eylül 1922 sadece Uşak’ın düşman işgalinden kurtulduğu gün değildir. Aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk’ün ’’ Ordular ! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri !’’ Emrini verdiği gündür.
Evet, neymiş: 1 Eylül, Mustafa Kemal Atatürk’ün ’’ Ordular ! İlk Hedefiniz Akdenizdir. İleri ! ’’ Emrini verdiği günmüş.
Peki 2 Eylül ?
2 Eylül de Yunan başkomutanı Trikopis’in resimde gördüğünüz ( Maalesef sizler göremeyeceksiniz zira sitede resim paylaşamıyorum. Ya bana yasak kondu, ya da başka bir sorun var ) konakta esir sıfatıyla Mustafa Kemal’in huzuruna çıkartıldığı gündür.
Hal ve durum böyleyken Moskof icadı 1 Eylül Dünya Barış Gününü kutlamak yerine Uşak’ın Yunan işgalinden kurtuluşu ve Mustafa Kemal’in ’’ Ordular ! İlk hedefiniz Akdeniz’dir İleri ’’ Emrini verdiği günü kutlamak daha anlamlı değil mi?
Bu arada Atatürk’ün ’’ Ordular ! İlk Hedefiniz Akdenizdir. İleri’’ Sözünün tam metnini de yazayım. ( Resmi de var ama sizler onu da göremeyeceksiniz maalesef. Yukarıda belirttiğim sebep dolayısıyla. )
“Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları!
Afyonkarahisar, Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesin de zalim ve mağrur bir ordunun anasırı asliyesini (tamamını) inanılamayacak kadar az bir zamanda imha ettiniz. Büyük ve necip milletimizin fedakârlıklarına lâyık olduğunuzu ispat ediyorsunuz. Sahibimiz olan büyük Türk Milleti istikbalinden emin olmaya haklıdır. Muharebe meydanındaki maharet ve fedakârlıklarınızı yakından müşahede ve takip ediyorum. Milletimizin hakkınızdaki takdiratına delâlet etmek vazifemi mütevaliyen ve mütemadiyen ifa edeceğim. Başkumandanlığa teklifatta bulunulmasını Cephe kumandanlığına emrettim. Bütün arkadaşlarımın Anadolu’da daha başka meydan muharebeleri verileceğini nazarı dikkate alarak ilerlemesini ve herkesin kuvayi ahlâkıyesini ve menabii celâdet ve hamiyetini müsabaka ile ibzale devam eylemesini talep ederim.
Ordular; İlk hedefiniz Akdenizdir. İleri.
1 Eylül 1338 (1922)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi
Başkumandan Mustafa Kemal.
YORUMLAR
En önemsenmesi gereken zamanlar kurtuluş bayramları. 1 Ocak, 9 Eylül, 3 Eylül...Hakkımız olanı koruduğumuz, bunun için nice canların toprağa karıştığı zamanlar.
Ulusumuzu bir kurtuluş mücadelesi verme noktasına getiren sebepleri görmek, irdeleyip sonuçlar çıkarabilmek hem günümüze hem de geleceğimize ışık tutacaktır.
Saygılarımla..
sami biberoğulları
Selam ve saygılar.
Dikkat edin bakın savaşların bir çoğu Müslüman Coğrafyalarında cereyan ediyor... 1 EYLÜL manidar bir gündür 1939 un bir eylülünde 2. Dünya Savaşı başlamıştır illaki o acı güne istinaden eylülün biri Dünya Barış Günü olarak anılır, ancak dünyanın en büyük silah şirketleri de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde ki beş ülke ve onlara yakın bir kaç tane ülkenin elinde haliyle dünyada savaş çıkmadı mı, insanlar ölmedi mi onlar zarar eder ve de batarlar... Emperyalistlerin gizli servisleri durmadan mesaidedir savaşlar, kan ve göz yaşı bitmesin diye, bunu iyi etüt etmek ve anlamak lazım. Manidar bir yazıydı 1 Eylül Dünya Barış günü her zaman havada kalmaya mahkumdur...
sami biberoğulları
Selam ve sevgiler.
Değerli hocam, ilkokul seviyesinde olmayan, araştırma, akıl, mantık, muhakeme ile olaylar ve kişiler rasındaki ilişkileri Atatürk düşmanlığı da yapmadan, rahat okunur bir üslupla gösterebilen bir yazar ve/veya yazılar tavsiye edebilir misin, diye sorulsaydı, kesinlikle aklıma gelen ilk isim Sami Biberoğulları olurdu...
Ne yazık ki, bizde meseleleri şahsileştirme veya 'bağcı dövme' sendromu çok güçlüdür...
Bizler şizofrenler gibi bir parmak Ay'ı gösterirken Ay'a değil de parmağa bakarız...
Bu, bilim ve teknoloji üretmenin önündeki ilk ve en büyük engeldir...
Eğer, diğer ileri medeniyet seviyesindeki milletlerin bizden bir üstünlüğü nedir, denirse, ne yazık ki cevabı bu noktada verilebilir...
Yobazlık da bundan başka bir şey değil aslında...
İyi ki varsınız değerli hocam...
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Bu, bilim ve teknoloji üretmenin önündeki ilk ve en büyük engeldir...''
Ne kadar güzel, ne kadar doğru bir teşhis. Maalesef bizde hep parmağa bakıldığı için ay'ı göremiyoruz. Sonra birileri aya ayak basınca da '' neden biz yapamıyoruz bunu'' Diye soruyoruz.
Sağ olasın var olasın üstadım. Sen de iyi ki varsın.
Selam ve sevgilerimle.
Barışın olmadığı dünyada varsın dünya barış günü olsun. Biz yine Uşak'ın düşman işgalinden kurtuluşunu kutlarız gönlümüzce... Kutluyorum içtenlikle...
sami biberoğulları
Selam ve sevgiler.
Bir Mevlevî ile bir Bektaşi yolda karşılaşmış. Bektaşi, Mevlevî'ye:
-Siz ne yaparsınız, diye sormuş.
Mevlevî:
-Biz Allah der döneriz, demiş.
Bu sefer Mevlevî Bektaşiye:
-Peki, siz ne yaparsınız, diye sormuş.
Bektaşi:
-Biz bir Allah dedik mi bir daha dönmeyiz, demiş.
1 eylül denmiş bir defa dönmeyiz :)hem Japonyanın yaptırdığı çan çalınır 21 eylülde ki barış gününde burada bi hacı amca var avlar çan çalan herkesi ne barış kalır ne gün ekmekçarpsın:))
Sevgiler
sami biberoğulları
Selam ve saygılar.