- 396 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KIZLI ERKEKLİ EĞİTİM
KIZLI ERKEKLİ EĞİTİM
İşte yeni bir söylem ve yeni bir kargaşa. Herkes bir şey söylüyor. Kimse düşünmüyor, araştırmıyor, okumuyor, istatistiklere başvurmuyor, sorunları ele almıyor, olaya sorunlar ve çözümleri açısından bakmıyor. Kimse sorun çözmeye çalışmıyor, sorunları ele almıyor, çözümleri konuşmuyor.
Bu nereden çıktı. Sorun neydi? Neden böyle bir noktaya vardı. Aya da neden böyle bir çözüm düşünülüyor? Buraya nasıl varıldı? Bütün bunlar bilinmiyor, ortaya konulmuyor, araştırılmıyor, tartışılmıyor? Hemen saldırılar başlıyor, toplumsal linç başlatılıyor. Urun söyletmen zihniyeti devreye giriyor.
Bu gün gelinen noktada sorunları bir ele alalım. Bugün nereye geldik? Haberlere bir bakalım: Üniversite öğrencisi bir genç kız doğurduğu gayri meşru çocuğu öldürmüş, kafasını dolabında saklamış. Düşünün hele bir. Başımızı kollarımızın arasın alarak bu genç kızı bu noktaya kadar getiren trendi görelim. Acaba bu olayda o genç kızın kızlı erkekli eğitimin ortam oluşturduğunu inkar edebilir miyiz? Bu gün okullarda kızlı erkekli hayatın boyutlarının nereye vardığını, kız öğrencilerin kıyafetlerinin erkek öğrenciler üzerindeki etkisini araştıran ön yargısız araştırma var mı? Bu araştırmalar ne kadar öne çıkarılıyor, inceleniyor, tartışılıyor, sonuçlara varılıyor?
Ayrıca bu kızlı erkekli eğitimin öğrenci eğitim ve öğretimi, öğrenci başarısı üzerine araştırmalar ne durumda? Üniversiteler ne yapıyor? Araştırma üniversitenin işi değil mi? Araştırma görevlilerinin işi ne? Araştırma yapılıyorsa bunlar toplumla paylaşılıyor mu? Paylaşılıyorsa etkisi ne oluyor, paylaşılmıyorsa neden?
Bütün bunlar yapılmadan bir siyasinin ortaya attığı herhangi bir cümlenin karşısında kıyametler kopararak, yeni bir bunalım üretmenin masum bir tarafı olabilir mi? Şimdi biz meseleyi kamuoyuna kotarılan haberlerden yola çıkarak irdelemeye çalışalım: özellikle erkek öğrencilerin ders motivasyonlarının karşı cins ilgisi yüzünden bozulduğunu söylemek çok yanlış olmaz. Bir eğitimci kimliğimle söylüyorum eğitimde en büyük handikap budur, bu halledilmedikçe eğitimden verim almak zor olacaktır. Hele kız öğrencilerin ilgi çekmek için etek boylarını yok denecek kadar kısaltmaları karşısında erkek öğrencilerin çaresizliğini söylemek pek yanlış olmaz sanırım.
Şimdi biz bu ortamda eğitimin bu yönü üzerine durmak lazım: kız öğrencilerin niye daha başarılı olduğu, erkek öğrencilerin başarısız olduğu düşünülürse olayın vahameti daha iyi anlaşılır.
Ayrıca medya organlarına kadar yansıyan üniversitede erkek arkadaşlarının cinsel istismarına uğrayan kız öğrencilerin telekız olarak çalıştıklarını öğrenmek yeterince fikir verir. Lise ve üniversitede kız erkek ilişkisi yüzünden bir birini öldüren, intihar eden binlerce öğrenciyi unutmamak gerek. Genç yaşta hayatına kıyan ya da cinayete kurban giden bunca insanı düşünürsek olayın hangi boyutlarda olduğunu kolayca anlayabiliriz.
Lise yıllarında erkek arkadaşları tarafından iğfal edilen bunca kız öğrencinin karşılaştığı sorunları, hayatlarındaki olumsuz değişimleri ve yaşadıkları psikolojik sorunları bir düşünelim. Ayrıca bu ikili öğretimin eğitim öğretime olumsuz yansımalarını bir düşünelim. Bir de daha düne kadar ayrı eğitim yapan kız ve erkek liselerini ve onların eğitimdeki mümtaz yerini bir hatırlayalım. Kararın ne kadar isabetli olduğunu anlamakta zorlanmayacağız sanırım.
Ahmet Kemal
YORUMLAR
üstad, konuya direkt dalmışsınız...
eğitim hayatındaki cinsiyetcilik üzerinden serzenişi dile getirmişsiniz lakin bunun karma veya aynı cins eğitimle alakası yoktur.
öğrenciye verilen sorumluluk, sorumluluk eğitimi, çocuğun sorumluluk duygusunun kazandırılması önemli..
eğer biz çocukları afedersiniz, hayvanlar gibi kızışma dönemlerine giriyorlar diye düşünürsek bu işin içinden çıkılmaz..
aşağıdaki haber de erkek erkeğe istismar..
basını yakından takip ettiğinizi anladım yazınızdan, kızların birbiriyle saç saça baş başa kavga ettiklerine bir çok defa karşılaşmışsınızdır medyada..
yetmişli yılardaki kırmızı nokta sinemalarından haberdarsınızdıri günümüz daha berbar elbette.
bunun önüne geçilmez..tarihte geçilememiş zaten..
eğer biz kız öğrencilere yollu, yoldan çıkmış, erkek öğrencilere de adam olmaz serseri gözüyle bakar bunlardan vatana millete fayda mı gelecek diye düşünürsek hiç eğitim verilmesin...
kader çizsin yolumuzu deyip geçelim..
çocuklar meraklıdır, bazı yaşlarda bu merak artar...gençlik her duygunun zirve noktası değil mi?
cinsel eğitim konusunda gerekli çalışmalar yapılırsa korkularımız günden güne azalır..
eğitimdeki kalite ne sadece karma eğitim yüzündeni ne de kız ve erkek okulları bağlamında ayrıştırarak çözülecek bir mesele değil..
hani edep adap deriz ya, edebiyle adabıyla yaşanılan duygulardan gençliğe zarar gelmez..
malumunuzdur, şairler en çok şiiri aşk ve sevgi üzerine yazmıştır, karşı cinse yazmıştır.
eski tarihlere gidelim, 10 yy.. asya kültürü.. 15-16-17 yaşındaki insanlar ayrı çadıra çıkardı, yani evlenirlerdi, ocaklar ayrılırdı genellikle..
veya şimdiki gibi genelde 25 ve üstü yaşlara kalmazdı evlilikler...
her geçen zaman dünya ve ülke koşullarına göre yaş büyüklüğü gittikçe çoğalıyor..
yeter ki şunlar olmasın:
full karma eğitim, full ayrı eğitim..
aileler istedikleri eğitim modelinde veya okul seçiminde zorlanmasın...
ki tüm anne ve babalar çocuklarının iyiliklerini ister..
bahsettiğiniz türden olaylar gün geçtikçe basında daha çok görünür oldu.. bu kimseyi karamsarlığa sürüklememeli.. ve gençlerden de her konuda ümit kesecek bir döneme girmedi bence dünya..
gerçek hayatta BİNde 1 e tekabül eden olaylar, sanal basında YÜZde 20-30 gibi gösterilebiliyor...
anne babası eğitimli olan bir çocuğun ve anne babalık vazifesinin hakkını veren ebeveynlerin çocuklarında bahsettiğimiz trajik olayların yaşanması onbinde yüzbinde 1 dir ancak.. elbette tahimini, öngörü olarak bu rakamlar..
keşke yazınızda bahsettiğiniz üniversite veya diğer devlet kurumları
eğitimli aile ile, eğitimi düşük ailelerin çocukları arasındaki bu olayları teknik boyutta istatisklerle gösterbilseler..
eğitimden kastım, sadece diploma olmasa da yine de çok önemli, ebeveynlerin çocuklarıyla ne ölçüde ilgilendikleriyle alakalı..
eğer bir anne bana, çocuğu okula başladıktan sonra, öğretmenleriylei sınıf ve rehber öğretmenleriyle yılda (en az) 5 defa görüşseler bir çok nahoş olay yaşanmaz aslında..
okula çocuğu gönderi sadece karne zamanı çocuğunla ilgilen... elbette bu olaylar kaçınılmaz..
sorumluluk duygusunu çocuğuna önce anne baba verir..eğitim snraki mesele..ve inanın en kolay mesele..
saygılarımla üstad..
"Ümraniye’de ruhsatsız bir derneğin kurduğu yatılı Kuran kursunda öğrencilere cinsel istismarda bulunulduğu ortaya çıktı. Kurstan ayrılan 17 yaşındaki bir çocuğun ifadesiyle ortaya çıkan olayla ilgili yürütülen soruşturmada iki eğitmen tutuklandı.Ümraniye'de Fıkıh-Der adlı ruhsatsız bir derneğin bünyesinde faaliyet gösteren yatılı Kuran kursunda, kurs sorumlusu Ömer Işıktekin ve eğitmenler Hacı Serkan Bektaş ile Tarık Bektaş çok sayıda öğrenciye cinsel istismarda bulundukları gerekçesiyle tutuklandılar.Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın haberine göre, Fıkıh-Der'de yaşanan istismar kurstan ayrılan 17 yaşındaki H.R.Ö. isimli çocuğun ocak ayında yaşadıklarını polise giderek anlatmasıyla ortaya çıktı.H.R.Ö. ifadesinde Ömer Işıktekin, Hacı Serkan Bektaş ve Tarık Bektaş'ın kursta kalan öğrencilere cinsel istismarda bulunduklarını ayrıca şiddet uyguladıklarını belirtti.H.R.Ö’nün verdiği ifadenin ardından başlatılan soruşturma kapsamında 6 öğrenci de polise giderek şikâyette bulundu. İddialar üzerine Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı derinleştirdi.İddianamede 6 çocuğa yönelik 'Cinsel saldırı' suçunu işlediği belirtilen kurs sorumlusu Ömer I.’145 yıla kadar hapsi istendi. Kursta eğitici olan şüpheli Hacı Serkan Bektaş’ın mağdur öğrenci H.R.Ö. ve Y.E.T.’ye yönelik olarak 'zincirleme cinsel saldırı' suçunu işlediği yönünde birden fazla mağdur beyanı bulunduğunun aktarıldığı iddianamede şüpheli için 50 yıla kadar hapis cezası istendi.H.R.Ö.’ye yönelik olarak 'Zincirleme nitelikte cinsel saldırı” suçunu işlediği iddia edilen Tarık Bektaş’ın ise 25 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Çıkarıldıkları ilk duruşmada iddiaları reddeden 3 şüpheli tutuklandı.
Kaynak Yeniçağ: Yatılı Kuran kursunda büyük skandal: 3 kişi tutuklandı "
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/yatili-kuran-kursunda-buyuk-skandal-3-kisi-tutuklandi-247377h.htm
farklı medyaya var aynı haber...