- 643 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
HİSSETMEK
Hani bazı geceler olur ya sinsi bir ağırlıktır çöker omuzlarına dikilir gözlerin tavanda bir noktaya başlar yaşlar gözlerinden akmaya...
O an zaman dursun, kimse yanında olmasın ve rahatça içini boşaltabilmeyi o kadar istersin ki...
Özlemlerin bir bıçak gibi saplanır yüreğine.Gidenler, gelmeyenler, vedalar ve susmanın verdiği ağırlık yüklenir omuzlarına bir deli uğultudur eser kulaklarında...
Can çekişirsin bir nevi kendinle, zaman zaman sorgularken bulursun bendini...Susma ya başlarsın... Çünkü insanlar yaşamadıkları şeyleri anlamazlar..Boşuna anlatmak, hatırlamaktan vazgeçmeye çalışırsın...Gündüz yok saydığın anılar gece başucunda durur... Film şeridi gibi geçer hayatın gözlerinin önünden... Daha da suskunlaşırsın. İnsanlar sorar sen susarsın. Bu bir zamanlar üst üste gelen ve tek başına savaştığın zorluklardan dolayı pes bayrağını çekmek gibidir.
Özlersin...O kadar çok özlersin ki, içindeki yangını bağırmak, kusmak istersin belki de tam tersi herşeye, herkese susmak...Uyuyun ca da geçmeyen şeyler vardır... Geri getiremeyeceğin şeyler...Yokluğuyla sınandıkların... Olsaydı dediklerin... Kimseye anlatamadıkların gelir saplanır bir ok gibi kalbine... Çırpınırsın...Ama ne gören vardır ne de duyan... Sende sabretmeye alışırsın...Her yangında ölen kalbin, anlarsın ki tekrar diriltemez bazı şeyleri... Yaşarsın eğer adı yaşamaksa...Susarsın... Sonsuza kadar susmak istersin belki de... Nedenli nedensiz ağlamak hissi hiç gitmez üzerinden... Bu zamanında teklik duygusu ve tek başına yaşadıkların, anlatamadıklarınla ilgilidir... Sen herkese yardım elini uzatırken bakarsın ki sen boşluktasın. Kanat çırpıyorsun çünkü sıkışmışsın. Ama kimse farkında değil. Anlarsın o an... Herkes işi düşünce yardımsever...Sonra çekilirsin bir köşeye ve kendini sorgularsın önce...