- 598 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
her eylem yerine göre
bazı günler neşe’ye, bazı günler ise hüzne boğar insanı. gam,tasa,neşe,sevinç mutluluklarla iç içe geçer günlerimiz.
genelde sabah gözümüzü açtığımızda elhamdülillah hayattayız sağlıklıyız, nefes alabiliyorsak ne mutlu bize deriz. nasılsa küçükken şükretmeyi öğrettiler bize, az’la yetinmeyi de biliriz.
insan geçmişine yolculuk etmeyi sever, gözden geçirir yaşamının merhalelerini. sorgular kendini. ona mutluluk veren, onu üzen yaralayan, yıpratan ne varsa. kırıldığı noktaları, yara aldığı yerleri, hatalı davranışlarını iç muhasebe süzgecinden geçirir. çok gerekli midir bu davranış şekli ?
bence evet zaman zaman geçmişe yolculuk şart. ruhu şöyle kolundan tutup bir silkelemek, o’nu havalandırmak, gün ışığıyla buluşturmak lâzım.
olaylar karşısında sakinliğimizi korumamız onlardan ders almamız lazım. aman bana ne “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” felsefesiyle mi hareket etmeliyiz. olan olmuş bahanesiyle, kader denen olgunun da verdiği rahatlıkla
zamanı da geri çevirmemizin mümkünatının olmayışıyla fazla didikleyip eşelemeye de gerek yok algısıyla. yaşanan yaşanmıştır nasılsa mı deyip, bunlar telafisi olmayan şeyler diye
yani umursamadan mı hareket etmeliyiz. aman rahatımız kaçmasın mı demeliyiz .
tüm bunların
doğrusu ne..?
.
bence bir insan kapasitesi doğrultusunda, aldığı eğitim, genel kültür alt yapısıyla sağ duyuyu elden bırakmamalı. bazen de sınırları zorlayarak hareket etmeli. kulaktan dolma bilgilerle değil. bolca kitap okuyarak bilgi sahibi olarak, kendini aşarak, bütçesi elverdiği takdirde seyahat ederek, etrafı gözlemleyerek, yaşanmışlıklarından ders almalı. klişe kalıpların dışında araştırarak, deneyerek fikir sahibi olmalı. bu çok önemli kişiliğinin daha da sağlam yapıda olması için. karşındaki insana gereğinden fazla değer de vermemeli. senin yere göğe konduramadığın sana öyle bir an geliyor ki, çok büyük hayal kırıklığı yaşatıyor. bu yüzden yerli yersiz tavizlerden de kaçınmalı.
hayat; kimine göre lay lay lom la geçer. kimini ise varmak istediği hedefine göre dişinle tırnağınla kazıtarak, mücadeleyi elden bıraktırmadan arzu ettiğin yere ve konuma yıpratarak getirir. ya da al aşağı eder başkalarına muhtaç duruma sokar.
o yüzden denge şart.
hayatı ciddiye almalıyız her geçen dakikanın keyfini çıkartırken ve yaşam mücadelesi verirken çok dikkatli olmalıyız. “aman sende canım ne olmuş ki sanki bir tek sen haksızlığa uğradın”. bu tür söylemlerden kaçınmalıyız. yerine göre davamız neyse savunmalıyız. yerine göre restimizi çekip safımızı belirlemeliyiz ki sonrasında geçti borun pazarı sür eşeği niğde’ye dememek için.
her ne kadar kuyruğu dik tutarsan tut, gün gelir yürek yorgunluğuna maruz kalırsın. bu da senin yaşamdan zevk almamana, kimseye artık eskisi gibi güven duymamana ve de köşene çekilip yalnızlığınla hasbelkader olmana sebebiyet verir.
ve neden, niçin, nasıl sorularıyla keşkelere maruz bırakarak geri kalan ömründe mutsuzluğuna sebep olur...
insan etten kemikten oluşan bir varlık
duyarlı da olacağız
tepki de vereceğiz
adaleti de eleştireceğiz
hep doğru yolda ilerlemek adına
hep hedeflere odaklı
bu fani dünya’dan
yaptığımız eylemlerle
kişilik ve karakter yapımızla
adımızdan bahsettireceğiz ki
tek dileğim de bu.
ne mal ne mülk
yetecek kadar her şey
muhtaçlık doğurmayacak kadar...
sevgi batbay özçelik
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.