- 712 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
TAŞKIN BİR RUH
Geniş bulvarların nereye çıktığı umurumda bile değil. Doğduğum topraklardan uzak bir kentteyim Ve direğe asılmış ışığın aydınlattığı caddelerde yürüyorum.
Bir başka büyük kentte bırakmıştım geçmişimi sanki. Ve hüzünlü bir rüzgar uğulduyordu yanımdaki ağacın dallarından.
Hatalarımı yanıma almıştım ve giyinmiştim bütün günahlarımı. Ve sevaplarımla gülümsüyordum geceye.
Gelip geçen insanlar, o saatte bir adamın o ağacın altında ne yaptığını soruyordu kuşkusuz. Ama bunlar bir başka dünyaya ait şeylermiş gibi davranıyordu yalnız.
Hayatın doğrularıyla kafa bulmaya kalkmanın faturalarını hesaplıyordum gecenin içinde.
Kendine karşı acımasız davranmanın temellerine inmeye çalışıyordum..
Taşkın bir ruha sahip olmanın hayatta karşı duruşta ne anlama geldiğini çözmeye
çalışıyordum.
Gerçek kimliğimle toplumun dayattığı kimlik arasındaki derin uçuruma gülüyordum.
Bazen de olmayan sabahları, tükenmeyen yeniden denemeleri düşünüyordum.
Yenilgilerden başarıya koşmanın içimin derinliklerinde neleri alıp götürdüğünü düşünüyordum.
Onca ayrılığın birinci dereceden failli olmanın hayatıma ne kattığını ve neleri aldığını düşünüyordum.
Başkası insanın cehenemidir diyen ustaya saygısını eksik etmeyen bir adam için ilişkilerin anlamını çözmeye çalışıyordum.
Kendimden kaçamayacağımı bir kez daha anladığım o gecede. Ve hesaplaşmayı bir başka geceye emanet ederek sokaktan yürüyorum.
Düşler topladığım yıldızları ve karanlık geceyi yalnız bırakarak. 29 Ağustos 2019
Hüseyin Taşdemir
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.