Bir Işık
Hayat bazen seni yorsada arkanı dönüp gidemezsin. Yaşadığın hayat senin hapishanen. Ve oradan kaçmak imkansızdır. İçinde olduğun oda ne kadar pis ve vasat halde de olsa bir mum ışığı dahi aydınlanmasına yardımcı olacaktır. O yüzden kendi hayatın ne kadar vasat olursa olsun inanın her odayı aydınlatabilecek bir ışık vardır. Bu ışık bir mum ışığı olabilir bir el feneri yahut bir ampul olabilir ne kadar özel veya güzel olduğu önemli değildir önemli olan odayı aydınlatabilecek bir damla ışığa sahip olmasıdır. O bir damla ışığı bulduğunda her şey daha güzel olacaktır. Hayatında küçücük bir aydınlık birçok sorununu çözecektir. Ama o ışığı bulman hak etmeni gerektirir. Hak etmek için yeterince iyi olduğunda hayat sana o ışığı verecektir. Bazı zamanlar olacak daha verecek bir şeyim kalmadı benden ne istiyorsun canımı mı vermeliyim küçücük bir ışık için diye haykırdığın zamanlar olacaktır belki. Ama o ışığa ulaşamadıysan o zaman bir eksik vardır. Bilmeniz gereken öğrenmeniz gereken her şeyi öğrenmemiştirsin. Çok zaman oldu artık her acıyı çektim daha fazla çekmek istemiyorum dediğim zamanlar oldu. Ama öyle değilmiş hayatımda yaşadıkça öğrenmem gereken acıları fark ettim. Canımın acıdığını ruhumun acı çektiğini ilk hissettiğimde küçüktüm. Ve bunun bir başlangıç olduğunu fark etmemiştim. Daha hayatım yeni başlıyordu. Bu yolda ilk zamanlar hiç ışık yoktu ve karanlıkta sürükleniyordum. Daha sonra acılarımla beraber beliren küçük bir ışık parçası oldu. Bu ışık parçası acılarımdan oluşuyordu ve bana bir yol gösteriyordu. Bu ışık parçası benim acılarımla beslediğim ve yolumu belirlememde bir dahaki adımımı atmamda yardımcı olan tek şeydi. Çünkü bana birinin sözleri yahut gözümün önünde olan olaydan daha iyi öğreten şey yaşayarak öğrenmekti ve ben yaşayarak kendi yolumu gösterebilecek bir ışık oluşturdum. Her gece karanlıkta kaldığımda, yanımda bana sarılacak birini istediğimde, kalbim kanadığında, yumruklarımı sıktığımda, sevdiğim birine yardım edemediğimde, göz yaşlarımı kendim silecek gücü bulamadığımda o pırıltı biraz daha güçlendi. Belki pas parlak olduğunda ben ölüyor olacağım ama yolum apaydınlık olacak. Bu yüzden acılardan korkmuyorum. Hayat her şeye rağmen devam edecekse o zaman biz de acıdan kendimize bir ışık oluşturmayı bilmeliyiz. Işığına katmadığın her acı tekrar önüne gelecektir. Ta ki sen onu ışığına katıp sana yol göstermesine izin verene kadar. Hissettiğin acının sana bir şey katmasına izin verdiğin anda sana acı olmaktan fazlası olacaktır. Ve her anının rafa kalkma zamanı vardır. Her hatırayı güzel bir kitap gibi güzelce kapatıp rafa koymak her zaman doğru karardır. Aynı anda kaç kitap okumaya çalışırsan işinin zorlaşacağı gibi geçen olayların kapağını kapatmadan başka olaylara dalmaya çalışırsan bu da senin için gittikçe zorlaşacaktır. En güzel karar geçen ve sonu gelen her anıyı rafa kaldırmaktır. İstediğin sona ulaşamasan da kitabın sonunu tekrar yazmak gibi bir şansın yoktur ve yaşanılan sona alışman gerekir. Bu kaldıramayacağın bir son gibi görünüyorsa inan kaldıracaksın. İyi veya kötü yoldan. Zorla veya kolayca, çok zaman alarak veya kısa bir süre zarfında bu senin elinde. Geçen her dakika senin zamanından gidiyor. Hayatında öldürdüğün her dakikanın kanları ellerinde. Ve bu kan yıkayarak geçmez üzerine yapışır kaybettiğin zaman. O zamanı geri alamazsın. Özellikle kaybettiğin zamana değmediğini anladığın anda çektiğin vicdan azabını asla geri alamazsın. Unutma acısı geçmiş herkes bir zamanlar geçmeyeceğini ve sonsuza kadar o acıyla yaşayacağını düşünerek gecelere gözyaşlarını karıştırdı. Sonunda geçtiğindeyse o acının bıraktığı izlerle yaşamaya devam etti. Artık üzüldüğü şey yaşanılan değil onun için acı çekmiş olmasıydı. Bu er ya da geç başına gelir. Ve elinde kalan tek şey onun için harcadığın zaman olur. O yüzden kendine bu eziyeti yapmaya başlamadan önce tekrar bir soluklanıp düşünmelisin.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.