- 755 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
KİMİM BEN
Ağzı dualı olurdu analarımızın,
Yufka yürekli babalar, göz yaşları saklı..
Dedeler torunları bir başka severdi,
Evlerin bahçesinde, Aşiyan kuş yuvaları asılı.
Kız oğlana uzaktan bakar,
Oğlan maniler düzerdi...
Ahırlar ev altında olur,
yinede insanlar misk kokardı..
Sevdalı gençler!
Çay, ırmak kıyısında dolaşır,
Can pınarından su taşırdı.
eli kınalı yavuklu kızlar,
Oluk başında hayvan sularken,
aşık olurdu sevdalılar...
Testiler, kovalar, koyun, kuzular,
şahitti hep oracıklar....
Sütte su, yağda hile olmaz hastı tadı...
Bazlamanın üzerinde,
başka kokardı tereyağı...
İnekler, keçiler yerli,
mandofon değildi adı...
Bakır tencerede yoğurt,
yayıkta olurdu nefis ayranı...
Odun ateşinde pişerdi,
bahçe tavuğu...
Yumurtası şifa olurdu,
hastalara ördeğin, gazın...
Kıracı babamın ayrılırdı, evdeki dört köşeli minderi,
Misafir siz ev olurmu der, çağırırdı yoldan geçenleri...
Asırlık yaşamış gibi anamın kırış kırıştı alnı,
Ay bile kıskanır dı köydeki nasırlı alınları...
Askere uğurlanırdı gençler, vatan sevdalısı...
Değirmen çarkının, dua’lara karışırdı lahuti sesi..
Kapı önlerinde toplanırdı yaşlı teyzeler,
Hükümet kurup yıkmayı bilmez,
masumdu sohbetleri..
Bir ses duyulurdu köyün tam merkezinden,
Hayır Dua ederdi çullu Hacer ebe,
Selam veren herkeze gönülden..
Hastalanma! ilaç doktor bulmak ne mümkün,
Ecel gelmişse çağırın, hocayı yasin okusun...
Ölümü bile başka güzeldi, evinde gerile gerile...
Nerde ambulans, ebe yok,
Çağırın doğuma Zühre ebe gelsin,
Kırık - çıkık Kadir dedenin işi..
Çolak ebe şifa bulsun,
derde merhem onun işi...
Yuva salur, kalfat köylerine yaya giderdik,
Önümüzü kesen, taciz eden bilmezdik,
Şimdi herkes zan altında kirlendik...
Ağustos ayı Arpalık güneş tepede...
Deste deste buğdaylar, kadınlar orak sallar...
Dirgen, yaba, tırmık elime battı kıymık...
Biri eşikte, biri beşikte, dibek döğer kınalı eller...
Patoz olmayı bekler harmandaki ekinler...
Sinsin ateşi yakılırdı dügünlerde...
Topal Osman, asası oynar elinde...
Cıvık helvası Arif ustanın sinisinde...
Takılar çıkmış, gelinin el işi görücüde...
Of geçmiş’te kaldı, anılar anılar....
Hayal ederim bokluca tepesinden,
KİMİM BEN...?
Ne işimiz var bu yerlerde...?
Toprak, hava, su bu eller, şimdi yabancı...
Kaybolmuşum geçmişimde,
tut elimden çıkar beni ...
Ahmet Ali Canbaz 24.11.2019
YORUMLAR
Hiçbir şey yapmak zorunda değiliz. Sadece kendimiz için yaşama hakkımız var. Bize dair yazdıklarınız için teşekkür ederim. Ancak bu özelliklerimiz bizi fazla fedakar ve de cefakar olmaya zorladı. Artık birer insan olarak özgür irademizle, özgür seçimlerimizle, herhangi birinin bir şeyi olmadan da insani faziletlerimiz olabildiğinin bilinmesi gerekiyor.
Artık hassas, fedakar, zarif, narin, kibar, suskun, naif vs vs olmak zorunda olmadığımızı herkes bilmeli.
Sevgilerimle...