- 523 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
Lozan Antlaşması
.
Hepimiz biliriz.
Bir şey alıp sattığımızda karşılıklı antlaşmalar yaparız. Mesela en basitinden bir araba alım satımında, bir ev kiralanmasında bazı belgeler imzalarız. Bu belgelerin gizlisi saklısı, gizli maddeleri falan yoktur. Ek bir protokolü varsa onu da sözleşmeye atıfta bulunarak "şu tarihli sözleşmenin ekidir" diye belirtiriz. Şayet varsa ekini de sözleşmeye kesinlikle iliştiririz.
Kaldı ki uluslararası bir antlaşma söz konusu ise daha kapsamlı bir belge olması gerekmez mi? (200 sayfa) Üstelik bu belge 11 ülke temsilcisi tarafından imzalanıyorsa.. Tarihi bir antlaşma ise..
Söz konusu olan Lozan Antlaşması. Israrla gizli maddelerden bahsediliyor. Bazılarına göre bu antlaşmanın gizli maddeleri olmalı, bu gizli maddeler de kesinlikle bizim aleyhimize olmalı..!
Eee yookk !!
Olsaydı 100 yıla yakın zaman geçmiş şimdiye kadar her şey ortaya çıkmaz mıydı? Resimde pek çok kişi görülmektedir. Şimdiye kadar hiç kimse çıkıp da bu antlaşmanın gizli maddeleri vardır dememiş. Olsaydı demez miydi..??!!
Ama bazılarına göre olmalı, illa olmalı !!
***
Lozan Antlaşması 24 Temmuz 1923 tarihinde antlaşmanın muhatabı kabul edilen 11 ülke tarafından imzalanmış, 6 Ağustos 1924 tarihinde de yürürlüğe girmiştir.
Hemen belirtmekte yarar var: “Amerika bu antlaşmayı kabul etmemiş ve imzalamamıştır. Bu nedenle bu antlaşma geçersizdir. Amerika kabul etmediğinden bu antlaşma 2023 te yeniden görüşülecek ve değiştirilecek” deniliyor. !!!
Amerika bu antlaşmanın o tarihteki muhatabı değildir o nedenle antlaşmada yoktur. Bu kadar..
Aynı şekilde bu antlaşmada mesela Uganda’nın, Zimbabve’nin, Filipinler’in, Haiti’nin vs pek çok ülkenin de imzası yoktur oysa. Dikkatli olalım onlar da bir gün çıkıp bizim imzamız yok diyerek bu antlaşmayı iptal ettirebilirler..! AMAN HAA SES ETMEYİN.. Diğer ülkeler duymasın..
LOZAN ANTLAŞMASI
Lozan Antlaşması (veya yapıldığı dönem Türkçesi ile Lozan Sulh Muahedenamesi), 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lozan şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya temsilcileri tarafından, Leman gölü kıyısındaki Beau-Rivage Palace’ta imzalanmış barış antlaşması. 6 Ağustos 1924 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Görüşülen Konular Ve Alınan Kararlar
Türkiye-Suriye Sınırı: Fransızlarla imzalanan Ankara Antlaşması’nda çizilen sınırlar kabul edilmiştir.
Irak Sınırı: Musul üzerinde antlaşma sağlanamadığı için, bu konuda İngiltere ve Türkiye Hükûmeti kendi aralarında görüşüp anlaşacaklardı.
Türk-Yunan Sınırı: Mudanya Ateşkes Antlaşması’nda belirlenen şekliyle kabul edildi. Meriç Nehri’nin batısındaki Karaağaç istasyonu ve Bosnaköy Yunanistan’ın Batı Anadolu’da yaptığı tahribata karşılık, savaş tazminatı olarak Türkiye’ye verildi.
Adalar: Gökçeada ile Bozcaada özerk bir yönetime tabi tutulmak şartıyla (Türkiye antlaşmanın bu maddesini uygulamadı) Türkiye’de, diğer Ege Adaları İtalya’ya kaldı. İtalya’nın Türk sınırına yakın adaları silahsızlandırması kararlaştırıldı. Sevr Antlaşmasıyla Oniki Ada İtalya’ya diğer adalar Yunanistan’a bırakılmıştı. Oniki Ada ve Rodos 1945 yılında müttefiklerin eline geçti ve Nisan 1947’de resmen Yunanistan’a teslim edildi.
Türkiye-İran Sınırı: Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında 17 Mayıs 1639’da imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması’na göre belirlenmiştir.
Kapitülasyonlar: Tamamı kaldırıldı.
Azınlıklar: Lozan Barış Antlaşması’nda azınlık, Müslüman olmayanlar olarak belirlenmiştir. Tüm azınlıklar Türk uyruklu kabul edildi ve hiçbir şekilde ayrıcalık tanınmayacağı belirtildi. Antlaşmanın 40. maddesinde şu hüküm yer almıştır: "Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları, hem hukuk bakımından hem de uygulamada, öteki Türk uyruklarıyla aynı işlemlerden ve aynı güvencelerden yararlanacaklardır. Özellikle, giderlerini kendileri ödemek üzere, her türlü hayır kurumlarıyla, dinsel ve sosyal kurumlar, her türlü okullar ve buna benzer öğretim ve eğitim kurumları kurmak, yönetmek ve denetlemek ve buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak ve dinsel ayinlerini serbestçe yapma konularında eşit hakka sahip olacaklardır."[6] Batı Trakya’daki Türklerle, İstanbul’daki Rumlar dışında, Anadolu ve Doğu Trakya’daki Rumlar ile Yunanistan’daki Türkler’in mübadele edilmeleri kararlaştırıldı.
Savaş tazminatları: İtilaf Devletleri, I. Dünya Savaşı nedeniyle istedikleri savaş tazminatlarından vazgeçtiler. Sadece Yunanistan savaş tazminatı olarak Karaağaç bölgesini verdi.
Osmanlı’nın borçları: Osmanlı borçları, Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılan devletler arasında paylaştırıldı. Türkiye’ye düşen bölümün taksitlendirme ile Fransız frangı olarak ödenmesine karar verildi. Düyun-u Umumiye idare heyetinde bulunan yenik Alman İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu devletlerinin temsilcileri idare kurulundan çıkartılmış ve kurumun faaliyeti devam ettirilerek antlaşmayla birlikte yeni görevler verilmiştir. (Lozan Barış Antlaşması madde 45,46,47...55, 56).
Boğazlar: Boğazlar, görüşmeler boyunca üzerinde en çok tartışılan konudur. Sonunda geçici bir çözüm getirilmiştir. Buna göre askeri olmayan gemi ve uçaklar barış zamanında boğazlardan geçebilecekti. Boğazların her iki yakası askersizleştirilip, geçişi sağlamak amacıyla başkanı Türk olan uluslararası bir kurul oluşturuldu ve bu düzenlemelerin Milletler Cemiyeti’nin güvencesi altında sürdürülmesine karar verildi. Böylece Boğazlar bölgesine Türk askerlerinin girişi yasaklandı. Bu hüküm, 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirilmiştir.[7]
Yabancı okullar: Eğitimlerine Türkiye’nin koyacağı kanunlar doğrultusunda devam etmesi kararlaştırıldı.
Patrikhaneler: Dünya Ortodokslarının dini lideri durumundaki patrikhanenin siyasi yetkilerinden arındırılarak İstanbul’da kalmasına izin verildi.
Bu antlaşmada Savaşın suçlusu olarak Yunanistan belirlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Boğazlar konusunda taviz vermemiştir.
Lozan Antlaşmasının Lehimize Olan Maddeleri Nelerdir?
• Kapitülasyonların kaldırılmış olmasıyla, ekonomik bağımsızlığın önü açılmıştır.
• Türkiye Cumhuriyeti hiç bir devlete savaş tazminatı ödemek durumunda kalmamıştır.
• Türkiye Cumhuriyeti içerisindeki azınlıklar Müslüman olmayanlar olarak belirlenmiş, azınlıkların tamamı Türk uyruklu kabul edilmiştir. Azınlıklara hiç bir şekilde ayrıcalık tanınmamıştır. Batı Trakya’da yaşayan Türklerle, İstanbul’da yaşayan Rumlar haricinde olan, Anadolu ve Doğu Trakya’da yaşayan Rumlarla, Yunanistan’da yaşayan Türklerin mübadele edilmesi kararlaştırılmıştır.
• İstanbul’u işgal eden İtilaf devletlerinin burayı boşaltmasına karar verilmiştir.
• Bu antlaşmada aleyhimize çözülen Boğazlar ve Hatay sorunları 1936 ve 1939 yıllarında Misak-ı Millîye uygun şekilde sonuçlandırılmıştır.
Lozan Antlaşmasının Aleyhimize Olan Maddeleri Nelerdir?
• Batı Trakya’da ki Türk Yunan sınırı Mudanya Antlaşmasına göre belirlenmiştir.
• Bozcaada ve Gökçeada özerk bir yönetimle Türkiye’de bırakılmış, diğer adalar İtalya’ya verilmiştir. Türk sınırına yakın olan adaların silahsızlandırılmasına karar verilmiştir. Bu on iki ada 1945 senesinde müttefiklere, 1947 senesinde Yunanistan’a verilmiştir. Kaybettiğimiz on iki adayı bir daha geri alamadık.
• Ortodoksların dini lideri olan patrikhanenin İstanbul’dan taşınmasına izin verilmemiştir. Sadece siyasi yetkilerinin alınması kabul edilmiştir. Yabancı okullarda Türkiye Cumhuriyetinin kanunları ile eğitime devam edecekti.
• Osmanlı devletinin borçları, buradan ayrılmış olan devletler arasında paylaştırılmış, Türkiye Cumhuriyetine düşen kısmı Fransız Frangı ile taksitlendirilmiştir.
LOZAN’IN GİZLİ MADDELERİ VAR MIDIR..?
HAYIR, LOZAN ANTLAŞMASININ HİÇBİR GİZLİ MADDESİ YOKTUR..
**
Dervişin fikri neyse zikri odur.
Lozan’ın 100 yıllık olması gerektiğini düşlüyorlar.
Bu “100 yıllık” masalını uydurmakla neyi hayal ediyorlar acaba?
Diyelim ki bu antlaşma gerçekten 100 yıllık ve 2023 yılında da bitecek.
NE OLACAK???
Sevr antlaşmasına mı dönülecek.
Yedi düvel birleşip Türkiye’yi yağma etmeye mi gelecek..?
Biz de buyurun buyurun hepsi sizin olsun mu diyeceğiz..?
Türk Milleti’nin yeniden Kurtuluş Savaşı yapamayacağını mı sanıyorlar..? Sivas’a kadar Ermenistan’a, Polatlı’ya kadar Yunanistan’a mı verecekler ülkeyi.
2,5 milyon nüfuslu Ermenistan gelecek 15 milyon insanın yaşadığı bölgeyi işgal edecek öyle mi..?
Yunanistan da öyle.
Bu (Kibarcasını söyleyeyim) yürek istemez mi..????!!!! BİZ DE ARMUT TOPLAYACAĞIZ.
SON SÖZ: Lozan Antlaşmasının gizli maddeleri falan yoktur. O Antlaşmayı küçümseyenler ise o dönemin şartlarını bilmeden ahkam kesenlerdir. Bizde atasözü çookk. Bir atasözümüz de diyor ki:
“İt ürür, kervan yürür..”
Suat Zobu
***
.
.
YORUMLAR
Aman be abim! Lozan antlaşmasının önüne (geçici) ibaresini koymayı unutmuşlar da ondan...:)))
Bu ağızlarındaki Lozan teranesinin sebebi; (hedef saptırma) politikasıdır sadece.
-Ülkenin dış borcu ve 1960 yılından bu yana kısmi, son yıllarda tam bağımlılığı sebebiyle bir tür kapitülasyona tabi midir değil midir?
-Yunanlılara verilmeyen diğer adalar şu anda ne durumdadır?
-Ortadoks kiliseleri ve patrikhanelerin (ruhban okullarının) şimdiki durumu ve konumu nedir?
-Boğazlardaki mülkiyetlerin yabancılara satışı konusunda yasal düzenleme yapılmış mıdır. Ve şu anda ne kadarı Türklerin elindedir?
-Suriye ve Irak sınırlarının şu anki fiili durumu nedir?.. Ve son yıllarda yapılan bu konudaki (gizli) sözleşmeler var mıdır, kim yapmıştır?
-Türkiye'de yaşayan azınlıkların(!) Türklere göre üstün ayrıcalıkları var mıdır, kim sağlamıştır? vs.
Hiç birini detaylandırmadığım bu soruların cevabına bakılmaması için uydurulan, Lozan'ın bitiş süresi masalı inanmak isteyenleri inandırmakta başarılı olmuştur. Çünkü hiç bir şeyi araştırmayan, sorgulamayan oldukça kalabalık bir güruh ülkede mevcuttur maalesef.
İnanıyorum ki; bu güne kadar bunu araştırmadan inanan kişiler, bu yazıyı okuduktan sonra da araştırmayacaklardır.
Duyarlılığın ve emeğin adına teşekkür ederim abim. Saygımla.
Alibaba tarafından 8/18/2019 2:16:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
Alibaba tarafından 8/18/2019 2:17:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
bir yalanı kırk defa avaz eyler iseler doğru yerine geçer halk nazarında..
son 10-20 yılda derin devlet ve tarih konulu romanlarda işlenen konular, kurgular hep 100 yıl sonrasına atıf yapıyor..
tarih nereden öğrenilecek belli değil, lakin bu gözler ihtimal ateşten gömlek giyenleri görecek yeniden..umarım bir atatürk daha çıkar bu yüzyılda..
saygılarımla..
Az kaldı anlayacaklar Suat. 2023 de gelecek. Ama onlar bu sefer 2071 e odaklanacaklar. Onlar yalan seviyor. Bile bile enayi olmayı seviyor. Lozan antlaşması 200 sayfadan fazla benim bildiğim. Ama hiçbir maddesi hayal dünyamıza hitap etmiyor. Gel de anlat bu cahillere...
Lozan bizim tapumuz değil aslında. Bizim tapumuz mensubu olduğumuz milletin yüreğidir.
Kalemin kelamın dert görmesin.