- 3806 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
EĞİTİM ÇOK ÇOK ÖNEMLİ-ÖĞRETMENİN GÖZÜ NEMLİ
ZORUNLU VE SORUNLU EĞİTİM
...8 yıllık zorunlu eğitimi yeterince tedbir alamadığımız için sorunlu eğitim haline getirdik.Bu yetmiyormuş gibi Avrupa Birliği`ne şirin görünmek için liseleri 4 yıla çıkardık.Teorik olarak ne kadar güzel icraatlar.Bir de bunun uygulamasını yapan öğretmenlere sorun?...Bu ne büyük sorun! Korkarım ki hiçbir ciddi tedbir almadan 12 yıllık zorunlu eğitime de öğretmenlerin omuzlarına basarak geçeceğiz.
...Yeni eğitim modeli ,derslik sayısını yeterince artırmadan ,yeterli ve donanımlı öğretmeni sağlamadan sadece nicelikteki artışın niteliği düşüreceğini hiç hesaba katmadan kazanılan istatistik bir başarı yanılgısıdır.Sorunun çözümü her zaman olduğu gibi ne yazık ki daha vahim bir öğretim mekanı olan görünürde karşı çıktığımız dershanelerdir.Tek olan OKS sınavını üçe çıkartarak not ortalamasını eklemek de dershanelere ve özel okullara verilen en büyük rüşvettir.Çocuklarımızı nasıl olsa robot gibi yetiştirirler mantığı tam bir züğürt tesellisi.Öğretmeni kahveye gitmeye teşvik ederken dershanede çalışmasına engel olma çabası da "bu ne perhiz bu ne lahana turşusu !" denecek tarzdan bu mantığın üzerine tuz biber ekecek sakat bir yaklaşımdır.
... İkili eğitimin bütün ağırlığı kabus gibi üstüne çöken öğretmenin omuzlarına 2005 yılında sınıfta kalmayı kaldırarak yeni bir ucube yükledik. "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu ?" ayetini hiç hesaba katmadan! En iyi okullarda sınıflar ortalama 48 öğrenciden oluşuyor.Okumaya niyeti olmayan öğrencilerin aile zoruyla sırf evden uzaklaştırılmak için okula gönderildiği düşünüldüğünde felaketin boyutu zihnimizi aşıyor.İnternet zihniyetiyle yetişen öğrenci eğitim-öğretimi test çözer gibi hiç çalışmadan tuşlarla hallediyor.
... Bir öğretmenin eğitip öğretebileceği öğrenci sayısı 24 öğrencidir.48 öğrencisi olan bir öğretmene biçilen görev olsa olsa gardiyanlıktır.Aksini iddia eden "Bekara avrat boşamak kolaydır!" atasözünün de işaret ettiği gibi öğretmenlik yapmayanlardır.
... Öğretmen, derste iki kişilik çalıştığı için bedenen ve ruhen yarım insan , tabiri caizse özürlü insan , durumuna geldiğinden öğrenciyi eğitecek gücü kendisinde bulamaz.Okul dışında can güvenliği endişesi eklendiğinde durumu biraz daha ağırlaşır.Eve gelip de kredi kartlarından yediği darbeyle nakavt olup duyarsız bir varlık haline gelir.Öğretmenin sesi çıkmıyorsa memnuniyetinden değil pilinin bitmesindendir.Hele bir de ikinci,üçüncü iş yapıyorsa ki yapıyor,vay onun ve öğrencinin haline!!!...
... Reklamcıya kadar herkes " eğitim,eğitim ,eğitim " diyor.Bunun nasıl yapılacağını ise bu işten sorumlu insanlara sormuyorlar.Çünkü hariçten gazel okumak okullar kapalıyken Milli Eğitim Bakanlığı’nı yönetmekten daha kolay geliyor insanlara!... Öğretmenin beden ve ruh sağlığını koruyacağı önlemleri almadan, ona toplumda Atatürk dönemindeki saygınlığını kazandıracak ekonomik iyileştirmeleri yapmadan, eğitebileceği kadar öğrenciyi vermeden ondan medet ummak , bulaşıcı hastalığı olan doktordan şifa beklemekten farklı değildir.
... Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucusu Başöğretmen Atatürk :"Her fert dinini,diyanetini öğrenmekle mükelleftir;bunu da ancak mektepte yapabilir !" demiştir. Atatürk her alanda olduğu gibi bu alanda da sözle kalmamış bunun gereği icraatları yapmıştır.Milletin dinini diyanetini doğru öğrenmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı`nı kurdurmuş ve dinin mukaddes kitabının en güzel tefsirinin yapılmasına vesile olmuştur.
... Atatürk’ün çok önem verdiği 3 Mart l924 tarihinde çıkarılan "Tevhid-i Tedrisat Kanunu" gereğince 4.madde üniversiteye bağlı bir " İLAHİYAT FAKÜLTESİ " kurulmuştur.Bu fakülteye 29 İmam-Hatip Okulu, yeni Türk nesline dini doğru öğretmek için bağlanır;fakat bu okullar, Cumhuriyet aydınının tepeden bakışı ve yobazlıktan beslenen çevrelerin tazyiki ile görevini yapamadan ilgisizlikten kapanır.
... "YABAN" romanı Osmanlının ve Türkiye Cumhuriyeti`nin en temel sorununa en iyi teşhisi koymuştur. Bu teşhisi "Aydınlar barış zamanında halka inemedikleri için;halk da savaş zamanında aydınlar yerine softaları,ağaları ve işbirlikçileri dinliyor!" şeklinde özetleyebiliriz. Teşhis herkes tarafından biliniyor;fakat ideolojik sebepler ve çıkar çevrelerinin medyatik baskısıyla tedavide bir arpa boyu yol alınamıyor.
... Aydınlarımız, özellikle Lâtin alfabesinin kötülenerek okuldan kaçan halka alfabenin dinsizlikle bir alakası olmadığını anlatamamıştır.İmam-Hatip okullarının kapanmasına o zamanki şeyhler,yarım din adamları ve buna seyirci kalan hatta elini ovuşturan aydınlarımız sebep olmuştur. Okumayan , okutulmayan her insanın tarikat ocaklarına ,kapkaç ve terör yuvalarına hazır bir nefer olduğu o gün de görülememiş bugün de görülemiyor.
... İmam-Hatip okulunda okuyan bir insanın tarikatın kölesi olması veya devlete ve millete düşman olması asla mümkün değildir.İmam-Hatip Liselerinin ve Eğitim Enstitülerinin eğitimimizdeki önemi ideolojik yaklaşımlardan dolayı maalesef göz ardı edildi.Bu okullardaki aksaklıklar düzeltileceğine yok sayılarak eğitimin üretici kaynaklarından ikisi de kurutuldu.Bu okulların işlevi yokluklarında nasıl anlaşılmaya başlandıysa yarınlarda daha da anlaşılacak;fakat iş işten geçecektir.
... Batının karanlığına gizleneceğimize ışığın kaynağına yönelelim.
Güneşin doğudan yükseldiği gibi kurtuluş ışığımızın da Altaylardan başlayan milli kültür nehrimizde olduğunu beyinlerimize nakşederek Yahya Kemal BEYATLI`nın :"BİZ KÖKÜ MÂZİDE OLAN ÂTİYİZ !" ülküsüyle eğitimimizi yeni baştan plânlayalım.
... Unutmayalım ki köstebek,yarasa ve baykuşların çoğalması yer altının cazibesinden çok, halkın talebine cevap veremeyen arz edenlerin basiretsizliğindedir..Şairler,yazarlar Nazım HİKMET`ten Üstat Necip Fazıl KISAKÜREK`e ;Nihal ATSIZ`dan Orhan PAMUK`a kadar zihniyeti ne olursa olsun değil mi ki Türkçemizle yazmışlar hiçbir sansüre ihtiyaç duyulmadan okutulmalı.Türk çocuklarına önce kendi klâsikleri,sonra doğu klâsikleri sonra da bütün dünya klâsikleri okutulmalı. l00 temel eser değil 1000 temel eser hedef gösterilmeli ve teşvik edilmeli.
... Yasakçı bir eğitimle yetişen bugünün küçüğünün yarının devlet yöneticisi ve eğiticisi olacağını ;okumayan ,okutulmayan her kız çocuğunun, yarının sorunlu çocuklarını yetiştirecek cahil anneleri olacağını, asla unutmayalım !
---------------------------------------------------------------------------------
ÖĞRETMEN OLURSA MUTLU! NESİL YETİŞİR UMUTLU!..
---------------------------------------------------------------------------------
BÜTÜN ÖĞRETMENLERİMİZE İTHAFTIR
*Öğretmen çeşmedir ki akar akar tükenmez !
*Hizmeti öyle çok ki asla hakkı ödenmez...
*İlk öğretmen ilk aşktır , hem anadır hem baba ;
*Cumhurbaşkanı olsan ; yeter öğretme denmez !...
YORUMLAR
Büyük üstat yazıların şiirlerin teşekkür eder, ileriki günlere payımıza düşen yorumları yapacağımı bildiriririm.
muhabbetle...
Kürşat EFE
Eğitimimiz hükümetler elinde yaz boz tahtasına döndü.
Her gelen iktidar birşey atıyor ortaya. Atyapı yok, yetişmiş eleman yok.
Eski öğretmen okullarını kaldırdılar, öğratmanlik için lisans düzeyinde eğitim veriliyor,öğrenciler dersanelerde yetişiyor. Okullarda spor, müzik, folklör, tiyatro gibi etkinlikler para ile yaptırılıyor.Öğrenciler servislerle uzak okullara taşınıyor. Taşrada, köyde, merkeze uzak okullar bomboş.
Yazmayla bitecek gibi değil sıkıntılar.
Paylaşım için teşekkürler.
Dörtlükler çok güzel, tebrikler
Selamlar
Çok değerli Ahmet öğretmenim ;
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri oluşturulmuş eğitim sistemindeki aksaklıkları bu denli açık ve net özetlemeniz beni mutlu etti.
Sekiz yıllık zorunlu eğitim Avrupa ve Amerika Eğitim Sisteminin harmanlanıp ülkemize uygulanmasıyla tam bir yamalı bohçaya benzemiştir.
Yaşam tarzı,kültür,hayat felsefesi ve ekonomik farklılıklar bu yabancı eğitim sisteminin Türk çocukları üzerinde eğreti durmasına neden olmuştur.Bunu yapmak dikdörtgenin üstüne daire şeklini zorla yerleştirmek gibi bir şeydir.
Sürekli değişen eğitim sistemi ; bizlerin eğitim şevkini de kırmış , zaten ezbere dayanan yüzeysel eğitimle başarı şansımız iyiden iyiye düşmüştür.
Başarılı ve verimli eğitim; mutlu , zinde öğretmenlerle olur.
Gelişmiş ülkelerdeki eğitim sistemini getirip okullarda uygulamak yerine,o ülkelerde öğretmenlere sağlanan maddi olanakları sağlamaları çok daha verimli bir devlet politikası olacaktır.
İslam dini yeryüzündeki en mükemmel dindir.Doğru anlaşılması dünyaya yapılacak en büyük hizmettir.Ancak bu konuda yeterli eğitim düzeyinde olmayan kişilerin söz sahibi olmaları da yine eğitim sistemindeki pervasızlık ve boş vermişliktir.
İnsan fıtratı gereği "dini inançlar" en hassas noktasıdır.Dünyada en büyük savaşlar din adına yapılmış,en çok kan din adına dökülmüştür.İmam Hatip ve İlahiyat Fakültelerindeki bilinçsiz ve eksik eğitim halkı,gelecek nesilleri nasıl eğitebilir ki? Sonuç olarak yanlış yönlendirilmiş,saptırılmış ve galeyana gelmiş bir toplumdan öteye gidemezsiniz.
Okumak!Okumak!Çok okumak!Bu eylemi gerçekleştirirsek,çağdaş dünyada hak ettiğimiz saygınlığı kazanırız.Şanlı Türk Tarihinin evlatları okumalıdır.Okuduğunu anlamalı,anladığını araştırmalı,düşünmelidir.Düşünen ve okuyan toplumlar başarılı,saygın aynı zaman da örnektir.Bu erdemler ise Türklüğün ruhunda zaten mevcuttur.
Bir eğitimci olarak her zaman bizi okumaya teşvik ettiğiniz için sonsuz teşekkürler...
"Okumak ışık gibidir. Köstebek,yarasa ve baykuşların çoğalması yer altının cazibesinden çok, halkın talebine cevap veremeyen arz edenlerde aranmalı.Okumayan ,okutulmayan her kız çocuğunun, yarının sorunlu çocuklarını yetiştirecek cahil anneleri olacağını, asla unutmayalım ! EĞİTİM ÇOK ÖNEMLİ;EĞİTMEN GÖZÜ NEMLİ!!! "
Duyarlı bir o kadar da sitem... Haklısınız hocam...
Yasakları çiğneyerek, olumsuzlukları olumlu kılınarak ve olanlardan ders almayarak yürür gider olmuşsuz...
Ne kadar ses versen duymaz
kimse çapuldan hesap sormaz
Deve sırtı olmuş kamburumuz
Yaz boz eğitimle olduk okuyan.
Dert mi desem, bela mı desem?
Köstebek,yarasa ve baykuşların çoğalmasına
bakar olduk...
"EĞİTİM ÇOK ÖNEMLİ;EĞİTMEN GÖZÜ NEMLİ!!! "
Bence eğitimizi seller aldı... Kutladım hocam...
Hürmetlerimle efendim.
YORUM YAPAN BÜTÜN DEĞERLİ OKUYUCULARA SONSUZ TEŞEKKÜR EDİYORUM.
SAYIN TAMER DURAN BEYEFENDİ ENDİŞELERİNİZE KATILIYORUM.DİN YA DA BAŞKA KUTSAL KAVRAMLAR SİYASETE ALET EDİLMEYE ATATÜRK'ÜN ÖLÜMÜNDEN ÇOK KISA SONRA BAŞLANDI.YOKSA TÜRKİYE BU KADAR ACI ÇEKMEZ,BU KADAR GÖNÜLLÜ SÖMÜRGELEŞMEYE MEYİLLİ OLMAZDI.
İMAM-HATİP YA DA BAŞKA MESLEK OKULLARI ELBETTE İHTİYACA CEVAP VERECEK KADAR AÇILMALI;FAKAT İKTİDARLARA GÖRE NE AYAKLAR ALTINDA ÇİĞNENMELİ NE DE BAŞKALARINI RENCİDE EDECEK ŞEKİLDE GÖĞE ÇIKARILMALI.BUGÜN OKUL İDARECİLERİNİN VEKİL OLARAK DA OLSA İLAHİYAT KÖKENLİ OLMALARI İMAM-HATİP'İN SUÇU OLAMAZ.DEVLET ATATÜRK'ÜN KURDUĞU TÜRKİYE CUMHURİYETİ İSE VE "CUMHURİYET KİMSESİZLERİN KİMSESİ" İSE TOPTAN YARGILAMAK VE HASTALIKLARI UZUVLARI TEDAVİ ETME YERİNE KÖKTEN KESMEK DEVLET OTORİTEMİZİ DE MİLLET KÜLTÜRÜMÜZÜ DE KADÜK BIRAKMIŞTIR.
Eğitimdeki genel sorunların anlatıldığı ve okunduğunda faydalanılabilecek güzel bir paylaşımdı.
Yerden göğe haklısınız. Ancak İmam-Hatip okulları konusundaki yorumunuza çok fazla katılamayacağımı söylemek isterim. Onlarca yıldır dinsel söylemlerle insanlarımızı devlet karşıtı bir tavır içine sokan bir takım siyasetçilerimiz İmam Hatip okullarını da tıpkı başörtüsün de olduğu gibi istismar etmişler ve bu süreç içinde söz konusu okullar ihtiyaç fazlası talep görürü hale gelmiştir. Söylediğinizin aksine bir takım tarikat liderlerinin desteğini alarak da ideolojik zemin hazırlanması yönünde kullanılmaktadırlar. Örneğin; İmam Hatip öğrencilerinden bir kısmını Mısır ve diğer bazı ülkelere göndererek oralardaki fakültelerde eğitime tabi tutuyor ve prof. kariyerini de garanti edebiliyorlar. Elbette hakedilmemiş bir ünvanla ülkemize dönmelerinin altında geleceğe ideolojik yatırım niyeti yatmaktadır.
Elbette bunun çözümü vardır. Kanımca en makul çözümü de İmam Hatip okullarının düz liseye dönüştürülmesi, sadece ihtiyaç oranında öğrenci alınmasıdır. İmam Hatip okulları sadece ihtiyaç oranında imam ve hatip yetiştirmelidir.
Bir önemli önlemde, dinsel söylemlerin siyasetçiler tarafından sarfedilmemesi yönünde düzenlenecek anayasal düzenledir diye düşünüyorum.
sizin bu duyarlı yüreğinizi kutluyorum.
eğitim çok önemli ve o eğitimi verecek olan öğretmen daha da çok önemli.
dua etmekten başka çare yok.Rabbim hep yardımcınız olsun
saygılarımla