Namaz Kılmanız Sizi Özgürleştirecektir
Japonya’da Ürdünlü bir mühendis arkadaş, Japon dili kursu alırken onların geleneksel rüku edişleri ile selam vermeleri karşısında şu cümleyi kurmuştu,” Ben başımı ancak Allah’ın önünde eğerim!” Bu konuşma beni etkilemişti. Hani sembolik de olsa, o dili öğrenirken onların yaptığı gibi sürekli baş eğmenin bir tercih olduğunu ve ancak bunu yapmamanın dinin bir gereği olması gereken uygulama olması uygun bir dille anlatılınca buna saygı duymuşlardı da. Japonlar dillerinin öğrenilmesini istiyorlardı, bire bir zorlama olmaksızın. Her şey saygı çerçevesinde devam etmişti.
28 Şubat öncesi ve sonrası namaz kılmanın, başörtüsü kullanmanın dinin bir gereği olduğu ve siyasi bir amaç gütmediği her ne kadar anlatılsa da, Müslüman kişilere yapılan zülüm neticesinde, üniversitede okuyamayan, işlerinden istifa eden ya da ettirilen bir mağdur ordusu ortaya konmuştu. Bu tercihi Japonlar saygıyla ve samimiyetle karşılarken, dinden haberi olan bizim insanlarımız yasaklama yolunu seçmişlerdi. Zalim olmuşlardı.
Namaz, tesettürün içinde kılınması gereken bir ibadettir. Yani şekil önemlidir… Giysinin olması şarttır. Namaz, Ezanla çağıran aşığa koşmaktır, onunla buluşmaktır, dertleşmektir. Düşünün ki, bir derdiniz olsa, o size göre bir sırdır, anlatmak istemezsiniz kimseye, güvenemezsiniz çünkü. Bu sırrı öğrenen kişi, sizin aleyhinize bunu kullanıp sizi zor durumda bırakabilir. Bunu konuşamazsınız ama konuşma ihtiyacınız da vardır. İşte, namaz dertlerinizi paylaşacağınız, deva dileyeceğiz, anlatırken gözyaşı dökmek isterseniz dökeceğiniz, sizin en güzel şekilde dertleştiğiniz an olacaktır. Üstelik bu sırlarınızı bilen ve size rahmet eden, nimetleri ile donatan Rabbim çözümünü de kabul edecek ve siz rahatlayacaksınız. Bunun yerine bir psikoloğa gidip, dertleşmek size cazip geliyor belki de. Psikolog belki size yol gösterecek, belki ilaçla sizi uyuşturarak dertlerinizi unutmanızı sağlayacak, yani erteleyecek. Üstelik sırlarınızın deşifre olması da mümkündür. O da insandır sonuçta…
Namaz kulun aşkıyla dertleştiği bir an dilimidir. Düşünsenize âşık olduğunuz kişi sizi çağırsa, hiç ben gelemem der misiniz yahut diyeni gördünüz mü? İşin acı tarafı, biz âşık olduğumuz kişiye koşarken, ilahi aşkın çağırdığı sese-ezana kulak vermiyoruz. Adeta, “Ben seni sevmiyorum, neden ikide bir çağırıyorsun, neden beni rahatsız ediyorsun…” gibi pozisyona düşenlerimiz bile oluyor. Oysa çaresiz kaldığımızda, “Yarabbi bana çare ver, beni kurtar! “ diyecek hale gelerek, Rabbim kendini gösteriyor. Gerçek aşk kimmiş, gerçek dost kimmiş o zamanlar ciddi bir şekilde öğreniyoruz. Lakin gaflet denen uyku halimiz o dertleri unuttuğumuzda, Rabbimizi tekrar unutmaya neden olan olayları yaşamaya da devam ettiriyor, maalesef.
Namaz, kişinin gerçek aşkının kim olması gerektiğini, kimin önünde eğilmek gerektiğini, kimden bir şey istenileceğini, kiminle dertleşileceğini sergiliyor. Namaz yalnızca spor hareketi de değildir. Namaz ruhun ihtiyacıdır, gıdasıdır ve bedene de faydası vardır. Namaz bir nüfus kâğıdıdır. Hangi, yerde ve yaşam kültüründe olmamız gerektiğini gösterir. Her aşamasında, edilen dualar onu bütünler.
Okuduğumuz sürelerinin anlamını bilerek okumak, her harekette söylenen Arapça kelimelerin manası bilerek şekil değiştirmek, ezberden uzaklaştıracak ve namazın ruhunu da yaşamamıza sebep olacaktır.
Bizi yaratan ve her şeyimiz bilen Allah eğer namazın bize faydalı bir ibadet olduğunu bilmeseydi, hiç kılın der miydi? Eğer namaz kılmıyorsanız, hem bedeni hem de ruhi hastalıkların içindesiniz demektir. Bir gün boyunca masasında oturarak çalışan insan için bile, vücudun çalışmasına sebep olacaktır. Eğer vücut çalışmazsa, çok çabuk yaşlanır da… Bize nimet olarak verilen bedenin her parçası, çalışmak zorundadır. Çalışmazsa ölmeye mahkûm, yenilenmeyen hücreler ile motivesini kaybedecektir.
Size namazı tavsiye ederken, en kolay yolu da önermek istiyorum. Namaza başlarken 5 vakit kılarak namaza başlamayın. Mesela, hiçbir mazeretinizin olmadığı bir vakit seçin ve o vakit namazını devamlı kılın. Hiç ara vermeyin. Sonuçta devamlı yapılan ibadet az da olsa makbuldür. Kim bilir o namazın tadını alan beden ve ruh günde 5 vakit değil birçok kere, daha fazla bunu yapmayı isteyecektir. Namaz, sizin için bir nimettir, bir başkasına faydası yoktur da... Yani yalnızca kendiniz için yapacaksınız.
Namaz kılan kardeşlerime, lütfen her okuduğunuz ve ezberinizde olan dualarının anlamını öğreniniz. Sonuçta insan bilmediğinden korkar, korktukça onun tadını alamaz, günahlara gitmemekte de faydası olmaz. Namazı hakkıyla kılan kişiyi Şeytan kolay kolay kandıramaz da…
Huzurun anahtarı namaza hoş geldiniz. Artık zenginsiniz… Artık sağlıklısınız… Artık yokluğu öğrenmeye başladınız… Artık bu dünya size çok güzel görünmüyor, hani olsa ne olur olmasa ne olur diyorsunuz. Artık siz özgür bir insansınız…
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
Huzurun ve aydınlığın sayfası.
Allah razı olsun ağabeyim ve lütfen devamı gelsin.
Birbirimize yol göstermek ve doğruyu göstermek değil mi aslında önem arz eden...
Teşekkür ve tebriklerimle.
Selam ve dua ile.
Kurtuluşumuz imanda saklı.
Yeter ki yolumuzu kaybetmeyelim ve sadece Allah'a dönük olsun yüzümüz.
Ne çok eksiğim/iz var kim bilir.
saf şiir
şüphesiz namaz önemlidir ancak şu bir gerçek ki içinde bulunduğumuz dönemde en çok aldatanlar namaz kıldıklarını iddia edenlerdir, yani Allah ile aldatanlar tarafından aldatılıyoruz / soyuluyoruz/ satılıyoruz/ tecavüze uğruyoruz/ hatta ve hatta haramların çoğunu o seccadeli namazlılar işliyor yani imam pırtlayınca cemaatten sağlam abdest beklemek çok da umutvar bir durum değil önce güzel ahlakı tebliğ edin namaz ardından zaten gelir /
deist gençlik diye feverana başlamışlar acaba neden deist oluyorlar dayatmalar sonucu ne patladı / ağızları başka konuşanın işlediği amel şeytana hizmet ediyor bu çelişkiyle kimse namaza durmaz/ yahu adam diyor ki "İhsan Şenocak diyor ki: ''Eğer peygamberin sünneti korunmasaydı, Allah azze ve celle ‘’peygambere itaat et’’ der miydi kardeşim. ''Fe la ve rabbike la yu'minune..’’ Allaha yemin olsun ki iman etmiş olmazsınız. ‘’..hatta yuhakkimuke fima şecera beynehum...'' (4:65) Hazreti Muhammed aleyhisselatu vesselamı aranızda hakem kılmadıkça, Buhari hakem olmadıkça, Müslim hakem olmadıkça Allah’a yemin olsun ki Müslüman olamazsınız. Allah diyor kardeşim, ben demiyorum.'' (İhsan Şenocak, Mişkatu'l Mesabih Dersi 25, Tarih: 18-10-2014, yer: Samsun, İFAM )"
böyle şirk üstatlığı olur mu bu adam doğru diyorsa ENAM 114 mi yalan söylüyor
anlayacağınız davet güzle ama aması sorun hem de büyük sorun yıkılanı onarmayı deneyin Allahın secdesine biz zaten kapanırız
Filiz Şahin. tarafından 8/7/2019 3:41:16 PM zamanında düzenlenmiştir.
saf şiir
Müslümanların bahsettiğin gibi sıkıntıları var. Deist olan gençlikte var. Biz ilk önce İslamı yaşayacağız ve en doğrusunu anlatacağız ve örnekte olacağız. Neredeyse %90 civarında faiz alan ve faizle yaşayan bir ülkede, bunlar nasıl oluyor diyecek halimiz de yok. Mesel şu ki, biz kur'anı okumuyoruz, arapçasını değil, meal ve tefsirden bahsediyorum. Biz İslam ne öğüt veriyor sorusunun cevabını, dediğiniz gibi hoca kılıklı , şeyh görüntüsünde kişilerden öğreniyoruz. Kur'anı okumaya üşeniyoruz. Hangimiz evinde en az haftada bir gün toplanıp da, kur'an ne diyor diye hep birlik olup, okuyoruz ki... Hangi evde yemekte herkes bir araya geliyor ki? Hangimiz mal ve paradan başka bir şeyi konuşuyoruz ki? Hangimiz Allah aşkının peşinde ve ilmini araştırıyor ki... Bizi kurtaracak Kur'an ve sünnet... Huzuru da sağlayacak o... Ahlakı da... Kur'anı okuyun lütfen, çareyi başkasında aramayın, o kişileri eleştirerek varacağınız bir huzur yok... Siz kaynağından öğrenin, yaşayın ve etrafınıza örnek olun , en doğrusunu anlatın. Ben Allah'tan korkarak, onun aşkıyla namaz kılarsanız, doğru iş yaparsınız dedim. Bu devirde, Birlik ve beraberliğin kopma noktasına geldiği zamanda, işin doğrusunu anlatmaya gayret ediyorum ve yaşayamaya da... Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Selam ve saygılarımla.
Rahmetli annemin çok kullandığı ve bize de nasihat babında sık sık tekrarladığı bir sözü vardı. Şimdi benim de çocuklarıma söylediğim bu sözünü, teşekkürlerimle buraya bırakayım: "Namaz, adamı yolda komaz (bırakmaz)."
Kaleminize, kelamınıza bereket. Selam ile.
Saynur Baysal Öztürk tarafından 8/7/2019 2:44:18 PM zamanında düzenlenmiştir.
saf şiir
Güzel bir ibadet ve de dinin direğidir namaz. Gün de beş defa ellerin yüzün yıkanması ne güzel bir temizlik, ruhu temizliği ruhu arındırmak da cabası... Kabe sadece yönü bilmek için bir nişangah bir nokta... Biz aslında Allah'a secde ediyoruz Müslümanın bu duygu ile rükuya ve secdeye varması lazım... Her mekanda ve her zamanda ise Allah cc. bunu iyi idrak etmeli Müslüman ve Mümin kişi... Çoğu ayette de namaz ve zekat birlikte zikredilir... Aslında insan ömrü de namazsız ezan ve ezansız namaz arası değil mi? Her ümmete farz kılınmıştır ki ayette de geçer bu, ancak onlar Allah'ın kitaplarını tahrif ettiklerinden dolayı ya unutmuşlardır bu ibadeti ya da kitaplardan çıkarıldığı için hiç bilememişlerdir... Af sınırsız, rahmeti sonsuz Rabbımızın yeter ki azmayalım, yeter ki kulluk bilincinde olalım... Kutlarım yürekten... Bundan sonra kimse de kalkıp kamusal alanda Allah'ın yeri yok gibi ucube ve güdük laflar etmesin... Zamandan ve mekandan münezzehtir Allah cc... Her zaman de ve her mekanda bilelim ki... Hiç kulların karşısında Rükudaki gibi eğilir misiniz ya da secdede ki gibi yerlere kapanır mısınız? İsteseniz de yapmaz, yapamazsınız... Ama karşınızda Yaradan Allah olunca kibri gururu bir yana bırakıp ayaklarına kapanıyoruz Rabbımızın...
saf şiir
Namaz'a çağrı niteliği taşıyan ve herkesin aklında yer etmesi gereken manidar bir yazıydı.
Duyarlılığınızı ve kaleminizi gönülden kutluyorum dost kalem. Sonsuz saygımla...
Kardelen-1 tarafından 8/7/2019 12:37:39 AM zamanında düzenlenmiştir.