- 398 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
FAUST
Faust, Goethe’nin iki bölümlük dramıdır. Faust efsanesinin esin verdiği en güçlü yapıttır.Şair, , dramın ilk taslaklarını 1773’te yazmaya başladı:1831’de yapıtı bitirdiği kanısına vardıysa da, 1832’de üzerinde yeniden bir çalışma yaptı. Sonra 1797’de bu parçayı tamamlayarak dramın bir daha hiç el sürmeyeceği birinci bölümünü Faust Bir Trajedi adıyla 1808’de bastırdı. İkincisinden çok daha kolay anlaşılan bu ilk bölümde Goethe kişisel anılarını efsanenin anlattıklarıyla bağdaştırmıştır. Goethe’nin Faust’u bigi tutkusu ve hayattan tad alma susuzluğu içinde kendini şeytana teslim eder. Masum Margarete’yi baştan çıkarır, sonra da yüz üstü bırakır.Umutsuzluğa kapılan talihsiz kadın çocuğunu öldürür, kendisi de ölüm cezasına çarptırılır. Margarete, Faust’un kolları arasında can verir, tanrısal bir ses, pişmanlık duyduğu için ruhunun selamete eriştiğini bildirir. Genellikle Margarete’nin Trajedisi diye anılan bu ihtiras dramı, Faust dramının basit bir oluntusundan ibarettir. Oyunun düğüm noktası, Faust’u hayvanlaştırabileceğini savunan, Mephistopheles ile onun salt kendi gücüyle nefis isteklerine karşı koyabileceğini savunan Tanrı aqrasında tutulmuş bir bahistir. Böylece Faust çabaladıkça batan, fakat vicdanının yöneldiği ülküye ulaşmak için çabalaması gereken bütün insanlığın örneği haline gelir. İkinci bölümde hareket noktası, her şeyden önce, bu düşüncedir. Goethe, bu ikinci bölümün ana çizgilerini, 1816’dan itibaren Şiir ve Gerçek’te verdiyse de, yazılmasına1826’da başladı ve ertesi yıl Helena, Klassich-Romantische Phantasmagorie’yi yayınladı: 1828’de birinci perdenin birinci bölümünü ve İmparatorluk sarayında geçen sahneleri tamamladı. Ama Goethe ’’İkinci Faust’’ unu gerçekte hiç bir zaman bitiremedi ve ölümünden bir kaç hafta önce 1832’de yayınlanan son biçimi Faust, der Tragödie Zweiter Teil in Fünb Akden üzerinde düzeltmeler yaptı.
Yepyeni bir biçimde kaleme alınan ikinci bölümden apayrı bir ölçüyle işlenmiştir.İlkinde hayat, tutkular gerçeği içinde yansıtılır: ikincisinde ise, seksenine yaklaşmış, hemen hemen bütün deneyleri geçirmiş ve artık biçim üzerinde tam bir egemenlik kurmuş olan şairi Olympos tanrılarına vergi bir rahatlıkla, kahramanını o huzur içinde Helas dünyasına sokar, onu, Helena ile evlendirir.ve ’hiç bir zaman ülküsünden ayrılmadığı’’için ruhunu kurtarır..Bu ülkü insanlık ülküsüdür.:Goethe, Faust aracılığıyla insanlığın bütün sorunlarını ortaya koyma amacını güder. Faust ile Helena’nın birleşmesine gelince, bu, Yeniçağ ruhunun yönelişleriyle Eskiçağ dengesi arasındaki Goethe’ce kurulmuş uyumun sembolünden başka bir şey değildir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.