- 502 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
HİÇLİK
Gece yerine günün ilk ışıklarına bırakırken plakta çalan Tanju Okan... Gözleri uzaklara dalanların daima uzaklarda olan gelmeyeceğini bile bile beklediği birisi vardır. Şarkının her sözünü onu düşünerek dinlediği dinlerken bir sigarayı onun için yakıp ciğerlerine sanki onun kokusunu çeker gibi dumanını içine çektiği...Eski günlerini düşündüğü düşündüğünden bile utandığı anlar vardır. Hani o son karşılaşmada arkanı dönüp de gitmeseydim koşup sarılsaydım belki de söyleseydim içimden tüm geçenleri dersin. İnsanın tercihleri vardır bir yol ayrımı vardır ve hangi yoldan gideceğinin tercihi tamamen sana aittir ve tercih ettiğin o zaman bu yol doğru dediğin yolun yıllar geçtikten sonra kocaman bir pişmanlık olması ve senin artık o geçen seneleri geriye alamayacağını bilmen. Seneler sonra o yol ayrımına tekrar dönsem tekrar o günü yaşasam desen de bunun asla olamayacağını bilmen... Asıl pişmanlık nedir deseler herkesin buna vereceği cevap farklı olur... Bence asıl pişmanlık; yaşamaya imkanın olduğu zaman yaşayamadığın şeyler derdim. Elinde imkanın varken yine elinle her şeyi bir kenara itip yola devam etmek derim. Belki toydum belki öfkeliydim belki de gerçekten o zaman sevmediğimi düşünmüştüm. Belki de başka bir aşkın sarhoşu olduğumu sanmıştım. Ama hayat seni başladığın noktadan çok daha farklı noktalara taşıyor... Ve her hiçbir şeyi kendi sorumluluğu altına almıyor senin tercihlerindi bunlar ben sadece senin tercihine göre şekillendim bunu sende biliyorsun diyor ve acıması yok maalesef.
Sende biliyorsun yaşadığın hayatla yaşamak istediğin hayat farklı ama artık değiştirmeye gücün yok. Olmaz bazen ne yaparsan yap olmaz o noktadasın zaman yol almış su akmış çoktan yerini bulmuştur.. Hani derler ya o köprünün altından çok sular aktı.. Eski taşlar bile yerinden oynadı yeni yerler yeni oyuklar buldu kendine . Dersin bir taş bile olamadım hala yerimi yurdumu bulamadım aidiyetliğim yok hiçbir yere... İnsanlar şuralıyım der buralıyım der ya da kendimi ben şuraya ait hissediyorum der . Ama sen o geçen zamanlarda öyle bir savrulmuşsundur ki kendini ne oraya ne de buraya ait hissedersin. Çocukluğun bile seni terkeder onda bile bir yere ait olma istediği kalmamıştır. Senin hayallerin senin hayatın kalmamıştır artık .
Kaldığı yerden yaşamaya devam biteceği yere gideceği varacağı limana kadar içindeki onca yaşanamamışlıkla ... Her bahar ağaçlar bile yeşerirken bir ağaç gibi kök salamadan bir toprağa bile ait olamadan..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.